Buradasınız
Grev İrademizi Çiğneyen Bürokrat Sendikacılara ve Kayyum Yönetime Hayır!
Kocaeli’den bir metal işçisi

Ben Birleşik Metal-İş üyesi bir işçiyim. Hepimizin bildiği gibi geçtiğimiz hafta işveren örgütü MESS ile sendikamız Birleşik Metal-İş genel merkezi, bir gece vakti toplu iş sözleşmesini imzaladı. Daha doğrusu, genel merkez yöneticileri işçilerin iradesine değil MESS’in dayatmalarına boyun eğdi ve fabrikalardan yükselen grev talepleri, beylerin koltuk hesapları altında ezildi.
Türk Metal sendikasının imzaladığı sözleşmenin aynısına imza atılması ve taslağımızda belirttiğimiz taleplerden vazgeçilmesi bizleri son derecede rahatsız etti. Üstelik bu durum fabrikalarda alın teri döken, ağır ve tehlikeli koşullarda çalışan, üç kuruş para ile geçinmeye çalışan bizlere yani bu sözleşmenin doğrudan bir tarafı olan işçilere sorulmadan, onayımız alınmadan, yangından mal kaçırır gibi imzalandı. Hiçe sayıldık. Aylardır MESS’in dayatmaları karşısında, fabrikalarımızda mücadele yürüttük. Yürüyüşler, iş durdurmalar, basın açıklamaları ile haklı taleplerimizi dile getirdik. Tabanın bu basıncıyla, MESS’in kölelik koşullarında çalışmayacağımız, çocuklarımızın geleceği, metal işçilerinin onuru için mücadeleden geri adım atmayacağımız, sendika genel merkezi tarafından da dile getirilmişti. Hatta 19 Ocakta Gebze’de çok büyük bir katılımla yapılan mitingde grev iradesi ortaya konulmuştu.
Türk Metal’in MESS ile anlaştığı ve metal işçilerini yine yalnız bıraktığı gün, sendikamız Birleşik Metal-İş’in genel merkezi de işverenlerin teklifini “makul” buldu. Ama asıl konuşması gereken biz işçiler, fabrikalarda yapılan oylamalarla MESS’in teklifini kabul etmedik ve grevden dönülmemesi gerektiğini söyledik. Genel merkezin TİS komisyonundaki olumsuz tutumuna rağmen grev irademizi kabul ettirdik. Ancak biz işçiler “grevden dönmeyeceğiz, mücadele edeceğiz” dememize rağmen sendika genel merkezi MESS’in teklifini kabul ederek işçilerin iradesini çiğnedi, işçi sınıfına ihanet etme yolunu seçti. Sendikal bürokrasi konusunda yine değişen bir şey olmamıştı. İşyerinde haklı olarak tüm işçi arkadaşlarım sendika genel merkezinin bu tutumuna öfke duyuyor. Ne oldu da işçiler grev derken, delegeler temsilciler grev derken, genel merkez Türk Metal’in imzaladığı satış sözleşmesini imzaladı. Ne değişti de bir gün içinde aldıkları kararın tersini yaptılar? Nasıl olmuştu da “yüzde 17’ye imza atmayacağız, bunu kabul etmiyoruz” dedikten sonra tükürdüklerini yaladılar? Bu gibi sorular etrafında yaşananları anlamaya çalıştık.
Peki ya bir de Gebze şubesinin genel merkez tarafından bölünmesine ve seçimde kaybetmiş ekibin yeniden bizlerin başına kayyum olarak atanmasına ne demeli? Bu olanlarla, sözleşme sürecini birleştirdiğimizde bizler için her şey oturmaya başladı. Gebze şubesinin örgütlü olduğu fabrikaların büyük bir kısmı mücadelede ısrar etmiş ve grev demişti, ancak genel merkez bu durumdan hiç hoşnut olmamıştı. Genel merkez kimi temsilcileri aracılığıyla alttan alta grev karşıtı bir kampanya yapmaktan da geri durmamıştı. “Grev meraklısı değiliz” gibi söylemlerle birlikte, bundan ne gibi sonuçlar çıkacağını anlamaya başlamıştık ama bürokrat sendikacılar tarafından bu kadar açıktan arkadan hançerleneceğimizi düşünmüyorduk.
Şimdi ikinci şubeyi kurdular ve atanmış kayyum yönetim koltuğuna oturdu. Genel merkezin ve atananların tüm dertlerinin ne olduğu netleşmiş oldu. İşçilerin mücadelesini ilerletmek, soframızdaki ekmeği büyütmek gibi bir dertleri olmadığını yaşayarak gördük. Kendi kişisel menfaatleri için kirli pazarlıklar içinde olan anlayışı, seçim yoluyla def etmemize rağmen, merkezin kanatları altında yeniden karşımızda görmek biz işçileri öfkelendirmiştir. Şimdi bizleri seçilmişler değil, atanmışlar, koltuk sevdalıları yönetecek. İşçi sınıfının mücadelesine, hak ve çıkarlarına zerre kadar yakın olmayan bu atanmış kayyum, fabrikaları dolaşacak, bizlere sözleşme hakkında bilgilendirmede bulunacakmış. Bizler sizleri tanımıyoruz, bizim temsilcilerimiz değilsiniz! Bizler fabrikamızda ikinci bir şubeyi istemediğimizi, atananları bizler seçmediğimizi, aidatlarımızın seçimi kaybetmiş, atanmış kayyuma verilmesini ve bu yapılan israfı kabul etmediğimizi dile getiriyoruz.
Geçmişte de işçi sınıfının çıkarları yerine kendi menfaatlerini yerleştirmeye çalışan kişiler olmuştu. Bugün de atanmış şube yöneticileri örneğinde olduğu gibi yine varlar. Ama aynı şekilde bu anlayışa karşı mücadele eden onurlu, ilkeli, namuslu işçiler de vardı ve yine varlar. Onlar bu yaptıkları ihanetin unutulacağını düşünüyor olabilirler ama bizler asla unutmayacağız, affetmeyeceğiz! İşçi sınıfının kayıt defterine bunlar yazılıyor ve bunları hatırlatmaktan da geri durmayacağız.
Yaşasın Örgütlü ve Haklı Mücadelemiz!
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Son Eklenenler
- İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, Ocak ayında bir rapor yayınladı. Rapora göre bugün dünyanın en zengin 10 kişisi günde ortalama 100 milyon dolar kazanıyor. Yani her 1 saniyede servetlerine 1157 dolar (mevcut kurla 42 bin lira)...
- İşsiz kalmak hepimiz için sorun. Bugün ülke genelinde 11,5 milyon kardeşimiz işsiz. Daha kötüsü bu işsizler ordusuna her gün içimizden binlerce insan ekleniyor. Kimisi emekliliğine gün sayıyor, kimisi evlilik hazırlıkları yapıyor, kimisi ilk...
- Rejimin 19 Martta başlattığı gözaltı saldırısının ardından, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli ve Beylikdüzü belediye başkanları ile birlikte aralarında İBB yöneticilerinin de olduğu çok sayıda isim tutuklandı, Şişli Belediyesine kayyum atandı. Başta...
- Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müesesesine bağlı maden ocağında 14 Ekim 2022 günü meydana gelen patlamada 43 maden işçisi hayatını kaybetmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Amasra katliamının ardından 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davada Bartın Ağır...
- 21 Ocakta Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangının üzerinden iki ay geçti. İşyerinde, dehşetini hâlâ hissettiğimiz bu facia üzerine konuştuk. Ne var ki bazı arkadaşlarımızın söyledikleri bu faciayı hiç sorgulamadıklarını, üzerine...
- Amerikalı sosyalist yazar Jack London, Londra’nın Doğu Yakasında tanık olduğu toplumsal eşitsizliği ve sınıfsal çelişkileri anlattığı romanına “Uçurum İnsanları” adını verir. 1902 yılında yazdığı kitabında, İngiltere egemenlerinin şaşaalı yaşamının...
- Oryantal Tütün fabrikası, dışarıdan bakıldığında devasa büyüklükte ve her yanı kapalı bir kale görünümünde. Fabrika Torbalı çıkışında Kemalpaşa yolu üzerinde bulunuyor. Arka tarafı neredeyse tamamen zeytinliktir ve yemyeşildir. Yolun karşı tarafıysa...
- İzmir’de tütün fabrikaları bir süredir grevdeler. Bunlardan biri de İzmir Pınarbaşı’nda 1970’lerde kurulan TTL fabrikası… TTL Tütün, 2000’li yıllarda Torbalı’da yeni bir tesise taşındı. Burada yaklaşık 300 işçi tütün üretiminde çalışıyor ve büyük...
- Mücadele etmek, örgütlenmek ve dayanışma içinde olmak! Bu kavramlar biz işçilerden ne kadar uzak olabilir ki? Bir yerde haksızlık varsa o haksızlık dolaylı ya da doğrudan bizi etkiliyor. Aynı durum hak mücadelesi için de geçerli. Bu nedenle bir...
- Manisa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Mercan Makina’da sendikal baskılar ve işten atma saldırısına karşı 20 Martta direniş başladı.
- BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta tutuklanması ve Antep’teki tekstil işçilerinin hak arama mücadelesine yönelik baskılar, 20 Şubatta İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde çeşitli sendikalar tarafından protesto edildi.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye, tamamen ezmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. Bir süredir “Kent Uzlaşısı” ile kazanılmış CHP’li ilçe belediyelerine operasyonlar düzenleyen, seçilmiş belediye başkanlarını hapse atarak yerlerine...
- Şubat ayında greve çıkan Tekgıda-İş Sendikasında örgütlü Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün işçileri, İzmir’de aileleriyle birlikte basın açıklaması yaptı. Üç aydır ücretleri ödenmeyen Doruk Madencilik işçileri, şirketin Ankara’da bulunan...