Buradasınız
Hırsız burjuvazi
Kıraç’tan bir işçi
Öncelikle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve 21 Mart Newroz Bayramı tüm emekçilere kutlu olsun! Burjuvazi bugüne kadar emeğimizi ve hakkımızı çaldığı yetmiyormuş gibi, işçi sınıfının kanını, canını vererek kazandığı günleri de elimizden almaya çalışıyor. Burjuvazinin Dünya Emekçi Kadınlar Gününü “Emekçi” ve “Dünya” kelimelerini çıkartarak kendine aitmiş gibi kutlamaya başlaması bunun bir örneği. Ama şunu unutuyorlar ki bu gün, New Yorklu emekçi kadın işçilerin canlarını vererek kazandıkları bir günüdür; “iş istiyoruz ama gülleri de istiyoruz” dedikleri bir mücadele günü.
Burjuvazi bu tip günleri, bizim alınterimize el koyarak el de ettiği paralarla pahalı hediyeler alıp, pahalı yerlerde eğlenerek kutluyor. Onlar bu günün gerçek anlamını ve emekçi kelimesinin ne demek olduğunu anlamazlar. Çünkü onlar sahip oldukları o ihtişamlı hayatı, biz işçilerin hakkını çalarak yaşıyorlar. Ama şunu unutmasınlar, işçi sınıfı zamanı geldiğinde bunun hesabını onlardan soracaktır.
Dünya Emekçi Kadınlar Gününde olduğu gibi burjuvazi Newroz’u da kendine aitmiş gibi kutlamaya başladı. Kürtlerin yıllardır kutladığı bu bayram birden bire Türk bayramı ilan edildi. Baharın gelişini, her tarafın yeşillenmesini sembolize ediyor denerek, yumurtalar tokuşturuluyor, demir dövülüyor, ateşler üstünden atlanıyor. Oysa onlar bu ateşin Demirci Kawa’nın ateşi olduğunu bile bilmiyorlar. Burjuvazi milleti kandırarak, camilerde dini kullanarak vaaz verip Newroz’u yani baharın gelişini kendi işine geldiği gibi anlatıyor. Ama şu gerçeği unutuyorlar: emekçileri temsil eden Demirci Kawa’nın, zalimlerin, sömürücülerin temsilcisi olan Dehak’a karşı zafer ateşini yaktığı gündür Newroz.
Arkadaşlar eğer bizler bedel ödenerek kazandığımız günlerimize sahip çıkmazsak, burjuvazi işçi sınıfına ait olan bu günlerin anlamını değiştirerek onları kendi çıkarları doğrultusunda gelecek kuşaklara aktaracaktır. Onun için emek verilerek kazanılmış bu günlerimize, emeğimize, mücadelemize sahip çıkalım. Hep beraber birleşip burjuvaziye dünyanın biz emekçilere ait olduğunu göstermemiz lazım.
İşsiz İşçiler
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
- Ümitsizlik Fareleri Öldürür, Peki Ya İnsanları?
Son Eklenenler
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...