Buradasınız
İşçi Sınıfını Uyandırmalıyız
Gebze’den metal işçisi
Gebze’de Çelik-İş sendikasında örgütlü bir metal işçisiyim. Çalıştığım fabrikada, tüm fabrikalarda da yaşandığını düşündüğüm bir olaya tanık oldum. Bu olay patronların işçilere uyguladığı baskı ve yıldırma politikalarının bir örneğiydi.
Patronların, fabrikalarda çalışan işçileri fazla mesailere zorlamalarını ve kalmayanları işten çıkartmakla tehdit etmelerini hepimiz sıkça yaşıyoruz. Sekiz saatte misli misli kâr eden patronlar azgınca saldırıyor ve sekiz saat daha çalışmamızı istiyorlar. İşçileri öylesine sıkıştırmışlar ki hiç kimse itiraz edemez hale gelmiş. İtiraz edenin de sonu belli: kapı dışarı edilmek! Bu gücü patronlara kim verdi? Tabii ki bunun nedeni biz işçilerin örgütsüz oluşudur.
Fabrikalardaki CNC tezgâhlarını birçoğumuz biliriz. Bu makineler patronların gözdelerindendir. Bu makinede çalışan işçi arkadaşlarımızın yaşadıkları bir sorunu aktaracağım. Siparişlerin yoğun olmasından kaynaklı patronlar, arkadaşlarımızı fazla mesaiye zorluyorlar. İşçi arkadaşlarımız da mesaiye birkaç kere geldikten sonra bünyelerinin kaldırmadığını ve mesailere kalamayacaklarını dile getiriyorlar. Arkadaşlar kendi aralarında fazla mesailere kalmama kararı alıyorlar. Patron fazla mesai diyor, işçiler kalmayacağız diyor. 2-3 hafta bu böyle devam ediyor. Sonrasında patronun temsilcileri tarafından işten çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya kalıyorlar. Fabrikaya başka CNC tezgâh operatörleri alınıyor. Yani bu yolla, arkadaşların mücadelesini kırmak için tüm işçilere gözdağı verilmek isteniyor.
Fakat arkadaşlar yılmadılar. Bu arkadaşların, evli ve çoluk çocuk sahibi olmalarına rağmen işten atılmayı göze alarak yaptıkları küçümsenecek bir şey değildi. Ama en başta sendikadan ve diğer işçi arkadaşlarından görecekleri destek çok önemliydi. Ancak desteği bıraktık, bazı arkadaşlarından “yaptıklarını yanlış bulduklarını” işittiler ilk tepki olarak. Hatta bazı işçiler utanmadan şu sözleri söyleyebiliyordu, “İyi oluyor bunlara, toplu sözleşmede kademe istiyorlar. Çocuk sahibi bu insanlar işsiz kalınca görecekler. Bunun gibi iş bulamazlar.”
Uyuyan bir işçi sınıfıyla karşı karşıyayız. Bu, verdiğimiz mücadelenin o kadar da kolay olmayacağının bir göstergesi. Biz UİD-DER’li işçiler olarak yapacağımız tüm çalışmalarda sabırlı ve azimli bir şekilde sürdürmeliyiz mücadelemizi. Çünkü biz işçiler biliyoruz ki “örgütlüysek her şeyiz örgütsüzsek hiçbir şey”. İlk önce bilinçlenmeli, sonra da bütün çabamızla fabrikalarda çalışan ve uyuyan işçi sınıfının örgütlü hale gelmesi için uğraş vermeliyiz ki, geleceğimiz olan sömürüsüz, sınıfsız bir dünyanın kapılarını sonuna kadar açalım.
Haydi, Örgütlü Mücadeleye!
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
Son Eklenenler
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...