Buradasınız
İbrahim Tatlıses Fabrikada Nasıl Gündem Oldu?
Sarıgazi’den bir tekstil işçisi
Merhaba arkadaşlar. Aklımı kurcalayan bir soruyu sizlerle paylaşmak istedim. İnsanlar nasıl oluyor da kendilerini ilgilendiren mevzulara kayıtsız kalırken, burjuva basında yayınlanan bir haber onların gündemini belirliyor?
Geçtiğimiz günlerde İbrahim Tatlıses vurulmuştu. Bu haber bir anda çalıştığım işyerinin en önemli konusu oldu. İşyerindeki arkadaşlar o kadar üzüldüler ki, bir an yakınlarından birine bir şey oldu sandım. Sohbetleri “Ah yazık oldu adama, çok kişiye iyiliği oldu, o kadar ekmek yiyeni var” cümlelerinden oluşuyordu. Daha fazla dayanamadım ve konuya müdahil oldum. Kendi sorunlarına kayıtsız kalan, her gün bir iş kazasının olduğu ve binlerce masum insanın öldüğü dünyada konuştuğumuz tek konunun bu olmaması gerektiğini söyledim.
En komiği de arkadaşların Tatlıses ölürse çocuklarının servetini çarçur etmesi endişesiydi. Sanki servet babalarının serveti! Zenginin parası, züğürdün çenesi misali. Kendi hayatımıza o kadar ilgisiziz ki, haklarımızın nasıl gasp edildiğinin farkında bile değiliz. Tatlıses’in yattığı hastanenin bahçesinde çadır kurup her haberi saniye saniye bekleyenler de vardı. Bu bekleyen tuzukuru insanların o kadar zamanı ve imkânı varsa neden bir felaket bölgesinde insanlara yardım ederek harcamıyorlar bu zamanı?
Biz işçiler bize dair olmayan gündemler için bu kadar zaman ve emek harcayacağımıza kendimiz için bir şey yapsak, bu düzenin pisliklerini konuşsak ve örgütlü mücadeleye katılsak eminim bu dünya daha güzel ve yaşanabilir hale gelirdi. Bizim üzüleceğimiz şey İbo’nun servetinin çarçur olması mı? Bunun yerine ölen bir işçinin arkasında sadece borç bırakmasını, o işçinin ailesinin açlığa ve yokluğa itilmesini, İbo için seferber olunan hastanede parası olmadığı için bir işçinin ölüme terk edilmesini konuşmak daha anlamlı olmaz mı? Bir kez daha anladım ki, biz işçiler bilinçli ve örgütlü olmadığımız sürece daha çok sermayenin tuzağına düşer, kendi sorunlarımızı unuturuz. Kendi sorunlarımızı çözmek için tüm dostları örgütlenmeye çağırıyorum.
UİD-DER’le 1 Mayıs’a Doğru
Sendika Bürokratlarını Defedelim!
- Telefona Yansıyan Çaresizlik: Asıl Çözüm Nerede?
- Eğitimde Kemer Sıkılamaz
- İsraftan Tasarruf Edilir, Sağlıktan Değil!
- Patronlar Gençliğimize Göz Dikmiş Durumda
- Sınıf Sendikacısı Olmak
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Özel Okul Patronlarının Yalanlarına Cevabımızdır
- Metal ve Petrokimya Fabrikalarında Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri
- Dağınıklığı Ancak Birleşik Mücadelemiz Aşabilir!
- Patronun Sözüne Güven Olur mu?
- Asgari Ücret, Emekli Maaşı ve Yalanlar
- Örgütlü Ol, Sendikana Sahip Çık
- Çamur At İzi Kalsın, Çalıştır İşten At Hakkı Kalsın!
- Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
- Kredi Kartları Taksitlerinden Kurtuluyoruz!
- Neden Hiçbir Şey Değişmiyor?
- İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
- Dünya Dönüyor Ama Eskisi Gibi Değil
- Asgari Ücretle Açgözlü Olunur mu?
Son Eklenenler
- Manisa Akhisar Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan ABP fabrikasında ve İzmir Çiğli Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan KLAS Isıtma Soğutma Klima Sistemleri (KLS Klima) fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenen işçiler, patronun...
- Kocaeli/Çayırova’da üretim yapan Novares Otomotiv’de çalışan 180 işçi, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 25 Haziranda greve çıktı. Petrol-İş Sendikası Gebze şubesinin örgütlü olduğu fabrikada Ocak ayında başlayan...
- Ben bir kamu kurumunun çözüm merkezinde çalışan bir kadın işçiyim. Çeşitli sorunlar dinleyip o sorunlara kurum adına çözüm bulmaya çalışıyorum. İnsanlar yeri geliyor öylesine arayıp kapatıyorlar, yeri geliyor alakasız konular için ya da çözüm...
- Güney Kore’de başkent Seul’un güneyindeki Hwaseong şehrinde bulunan bir lityum pil fabrikasında 24 Haziran sabah saatlerinde bir yangın çıktı. İlk belirlemelere göre 35 bin pilin bulunduğu bir depoda bir patlama sonucunda çıkan yangında 22 işçi...
- İktidarın öve öve bitiremediği şehir hastanelerinde işçiler düşük ücretler, kötü çalışma koşulları ve ücret gasplarıyla mücadele ediyor. 24 Haziranda İzmir Bayraklı Şehir Hastanesinde çalışan işçiler iş bırakarak düşük ücretlere ve kötü çalışma...
- Anadolu yoksullarının romancısı Yaşar Kemal, İnce Memed romanında “Konuşan insan, öyle kolay kolay dertten ölmez. Bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir” der. Bu durum sadece tek tek insanlar için değil toplumlar için de...
- Bir grup öğretmen olarak “kamuda tasarruf tedbirlerine” yani iktidarın yeni kemer sıkma politikasına dair düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Şunu baştan belirtelim: Eğitime dair sorunlar elbette kemeri sıkmadan önce de vardı ama kemer sıkma...
- 20 Haziranda Diyarbakır ve Mardin’de çıkan yangınlarda 14 kişi hayatını kaybetti, 78 kişi yaralandı. Çok sayıda hayvan ve geniş tarım alanları da yangın nedeniyle zarar gördü. Diyarbakır Veteriner Hekimler Odası 600’e yakın koyunun can verdiğini 214...
- Hatay’ın Payas ilçesinde Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda grev başladı. TİS sürecinde sendikanın yüzde 130 ücret zammı talebine karşılık işverenin...
- Çok erken kalkardı babam. Küçük bir radyosu vardı. Bizler onun uyandığını, dinlediği türkülerden anlardık. Bizler de uyanır, babamla birlikte çay içerdik. Kahvaltısını yaparken, derslerimizi sorar, mutlaka bir de hikâye anlatırdı bizlere: “Çocuklar...
- Çalışan annelerin aşırı çalışması, kötü çalışma koşulları ve fiziki yorgunluğu, bebeğin gelişimini daha anne karnındayken etkilemeye başlıyor. Doğum izinlerinin çok kısa olması işçi kadınları son ana kadar çalışmaya ve izni doğum sonrası kullanmaya...
- Tasarrufun kelime anlamını düşündüğümüzde akla ilk gelen israf etmemek oluyor. Tutumlu olmak, kaynakları akıllıca kullanmak gibi anlamları da içeriyor bu sözcük. Fakat gelin görün ki egemenlerin sözlüğünde anlamı çok başka… Onların sözlüğünde “...
- Bugün 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü. Savaşın, çatışmaların, ekolojik krizin, yoksulluğun, şiddetli gelecek kaygısının yarattığı göç ve mültecilik sorunu giderek derinleşiyor. Yüz milyonlarca emekçinin içine çekildiği bir kriz olarak yeni acılara...