Buradasınız
İki Çocuk Daha Astı Kendini!
Sefaköy’den UİD-DER’li bir öğrenci
Ayşe Berrin Yılmazlar, daha 13 yaşında küçücük bir çocuktu. Bursalıydı. Aylardır liselere giriş sınavı olan TEOG’a hazırlanıyordu. Sınav sonuçları açıklandığında bilgisayar başına oturdu Ayşe Berrin. Puanlarının düşük olduğunu görünce hüsrana uğradı, yıkıldı. Kapandı odasına saatlerce ağladı. Gece banyoya girdi ve kendisini bornoz kemeriyle kalorifer borusuna asarak yaşamına son verdi.
Bir başka haber Kayseri’den geldi. Seyfi Can Keleş de 13 yaşındaydı. Dersleri iyi değildi, “kırığı” çoktu. Ertesi gün karnesini alacaktı. Akşam ailesiyle yemek yedikten sonra odasına kapandı. Çıkmadı odasından Seyfi Can. Babası merak edip odasına geldiğinde Seyfi Can’ı kendini asmış buldu.
Ayşe Berrin ve Seyfi Can geçtiğimiz günlerde art arda canına kıyan iki çocuk. Onlar eğitim sisteminin yaşamdan kopardığı ilk canlar değil. Sadece son 1 ay içinde yaşları 13 ilâ 15 arasında değişen 7 çocuk intihar etti. Sınav stresinden dolayı kalp krizi geçiren, sınav sonucu “başarısız” olduğu ya da dershane masrafını ödeyemediği için intihar eden, eğitimine devam edebilmek için çalıştığı inşaatın 8. katından düşüp ölen, staj gördüğü fabrikada iş cinayetine kurban giden daha binlerce gencecik insan var.
Neden oluyor bu ölümler? Çünkü sömürünün ve eşitsizliğin olduğu bir dünyada yaşıyoruz. İşçi sınıfı olarak biz üretiyoruz fakat bir avuç asalak bizim ürettiklerimize el koyarak sefa sürüyor. Bir araştırmaya göre dünyanın en zengin 62 kişisinin toplam serveti, 3,5 milyar insanın toplam servetini geçiyor. Bu eşitsizlik hayatın her alanında kendisini hissettiriyor. Mesela bir patron çocuğunun sınav stresi yaşamasına veya sınav sonucuna üzülmesine gerek yoktur. Çünkü geleceği zaten garanti altındadır. Ya biz işçi çocukları? Biz iliğimize kadar gelecek kaygısı ve işsizlik korkusu yaşıyoruz. Sadece kendimizi düşünmeye ve rekabet etmeye zorlanıyoruz. Birçoğumuz sorunlarımızdan kurtuluşu maalesef bize belletildiği gibi sınavları kazanmakta görüyor. Sınav maratonlarında yarış atı gibi koşturulan milyonlarca öğrencinin çok küçük bir kesimi umduğu yaşam koşullarına kavuşabiliyor. Geriye kalan ezici çoğunluğu ise hüsran ve acı bekliyor. Sınav sonuçlarına dayanamayan, geleceğe dair umudu kalmayan, kendisini yetersiz ve gereksiz gören kardeşlerimiz depresyona giriyor ve yaşamlarına son veriyor.
Peki, işçiler ve onların çocukları olan bizlerin bunda kabahati yok mu? Kabahatimiz örgütsüz olmamız ve mücadeleye uzak durmamız. Dünyadaki tüm zenginliği üreten fakat sefaletin koynunda yaşayan işçi sınıfı olarak örgütsüzüz. Örgütsüz olmamızın bedelini her gün canımızla, kanımızla ödüyoruz. Zihinlerimize yerleştirilen “her koyun kendi bacağından asılır” fikrinden kurtulalım. Ayşe Berrin, Seyfi ve yaşamdan koparılan nicelerinin hesabını sormak için, bu düzene başka kurban vermemek için ve kendi geleceğimiz için sınıf mücadelesine güç verelim.
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...