Buradasınız
İkramiyelerimiz Elimizden Alınıyor
Kıraç’tan bir kadın işçi

İşçi sınıfının kazanılmış hakları patronlar tarafından yalan dolanlarla bir bir ortadan kaldırılıyor. Çalıştığım fabrikada senede 2 ikramiye veriliyordu. Patron ikramiyeleri kaldırma kararı almış. Bu kararı açıklamak için de müdürü görevlendirmiş. Müdür fabrikadaki işçileri toplayarak kendince bir toplantı yaptı. Toplantının başında önce “güzel bir haberim var” dedi. “Arkadaşlar Ocak ayında yapacağımız zammı sekizinci aya aldık, bu ay herkes zamlı çalışacak” dedi. İşçilerden “yaşasın” diye sesler geldi, birkaç kişi de alkışladı. Müdür sözüne devam etti, “fakat sizlere verdiğimiz ikramiyeleri kaldırıyoruz”. İşçilerden bu kez de toplu halde “olmaz” anlamında homurdanma sesleri yükseldi. Tabii bizim uyanık müdür dersine çok iyi çalışmıştı ve kolayca işçileri ikna etmeye başladı: “Arkadaşlar bakın, ikramiyeleri maaşınıza yansıtacağız, bu sizin için daha hayırlı, hem zam alacaksınız, hem de ikramiyeler maaşa yansıyacak, yüksek para alacaksınız. Bakın ben de bir işçi olarak bu daha kârlı diyorum. Priminize yansıyacak, mesainize yansıyacak.” Ve ballandıra ballandıra anlatarak kazığı işçilere yutturdu.
İşçiler onun konuşmasını sessiz sedasız dinledi. Toplantıda hiç kimse ikramiyelerin kaldırılmasını istemiyoruz demedi. Sonra çay ve yemek paydoslarında işçiler kendi aralarında konuşmaya başladılar. Kimisi “hayır kaldırmasınlar” diyerek itiraz etti, kimisi “daha iyi olacak, maaşımız yükselecek” diye sevindi, kimisinin ise bu konuya dair bir fikri bile yoktu. Bir kez daha hak verdim şu söze, örgütlüysen her şeysin örgütsüzsen hiçbir şey! Bilinçsiz ve örgütsüz işçiler haklarına sahip çıkmıyorlar. Sanıyorlar ki patron çok iyi, bizleri düşündüğünden zam yapıyor, ikramiyeleri maaşımıza katıyor. Demiyorlar ki böyle iyilik olmaz olsun.
Amaç geçmişte işçilerin bedel ödeyerek kazandığı hakları ortadan kaldırmak. İkramiyeler maaşa yansısa ne olacak, düşük ücretlere çalıştıktan sonra ikramiye eklenmesi bir şey ifade etmiyor. Bizim kuşağımızdaki işçiler geçmişte olduğu gibi hak kazanmadıkları için sahip de çıkmıyorlar. Hazır konulan şey çabuk tükenir. İşçiler olarak gücümüzün farkında değiliz. Patron işçileri kandırmak için Ocak ayındaki zammı sekizinci aya alıyor, çünkü tepki verilmesinden korkuyor. İşte biz bu korkunun farkında ve bilincinde değiliz. Yeter artık diyelim ve kazanılan hakları kolayca patronlara kaptırmayalım.
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...