Buradasınız
İş Ayakkabısı Dediğin Nedir ki?
Gebze’den bir kadın petrokimya işçisi
Günün sonunda işi gücü bitirmiş, dolmuşa binmiş, evin yolunu tutmuştum. Dolmuşçuya yol parasını verdim ve ortada bir yere sıkıştım. Tutunmakta zorluk çektiğimiz ve ani frenlerle savrulduğumuz için ayaklarımızı yere sıkıca basıyorduk. Onca kalabalığın içinde birinin ayağına basmayayım diye yere doğru bakıyordum. İşte o anda yanımdaki kişinin ayağı dikkatimi çekti. Ağabeyin ayakları tuhaf bir şekil almış, ayakkabıdan taşmış, parmakları yamulmuştu. Acaba ayağına ne olmuştu?
Orta yaşlardaki ağabeyimiz, eziyet içinde ayakta zor duruyordu. Yılların verdiği yorgunluk yüzünden akıyordu. Alnında, gözlerinin çevresinde derin çizgiler ve düşünceli bakışları vardı. Tekrar ayağına gözüm ilişti ama kötü bir niyetim yoktu. Ayakkabı sıkıyor mu, yoksa onca yıldır çalışmanın verdiği bir kalıntı olan nasırlar mıydı ayağındaki kabarcıklar? Ben ondan yaş olarak gençtim ama benim bile neredeyse yirmi yıla yakın bir işçilik hayatım var. Allah bilir kaç yılın yorgunluğu vardı onda. Oturuyor olsam yer verirdim ama ben de ayakta duruyordum. Ayak parmaklarının bazıları çok belirgin şekilde ayakkabının şeklini değiştirmişti. Parmaklarının yamukluğu ayakkabıdan belli olduğuna göre oldukça ağır bir işte çalışmış olmalı dedim kendi kendime...
Yanındaki arkadaşıyla konuşurken, başparmağının ve serçe parmağının iş ayakkabısı yüzünden nasır tuttuğunu söyledi. Patron, iş ayakkabılarını uzun süre değiştirmeden giydirdiği için hem enfeksiyon kapmış hem de nasır olmuş. Yanındaki arkadaşıyla sohbete devam ediyordu, bense ikisine kulak veriyordum. Bir süre sonra “abi çok geçmiş olsun nasıl oldu bu durum? Giydiğiniz iş ayakkabıları çok mu kötü, o yüzden mi bu hale geldi ayakların?” diye soru sorarak sohbetlerine dâhil oldum. Abi de “sorma kardeşim patron çok cimri bir adam, sanki parayı mezara götürecek. Ulan işçiyi o kadar çalıştırıyorsun da bir ayakkabıyı mı çok görüyorsun? Senin işçiye alacağın bir tane fazla iş ayakkabısı kazandıklarının yanında ne ki, sonra da işçiye kazanamıyorum diye ağlıyorsun” dedi ve yanındaki arkadaşına döndü. “Öyle değil mi ama arkadaş, ben haksız mıyım şimdi?” diye sordu. Yanındaki arkadaşı “haklısın abi, ekmek parasına çalışıyoruz ama sağlığımızdan da oluyoruz, bu bizim kaderimiz galiba” diye cevap verdi. Ben de abiye “peki abi işyerindeki arkadaşların ne diyorlar bu duruma? İşyerinde hepinizin ayakları böyle yaralı bereli mi?” diye sordum. Biraz kızgın bir ifadeyle “sen ne diyorsun? Adamlar mantar oluyor, ayakları kaşıntıdan yara olmuş vaziyette. Doktora çıkacaklar, patron ‘işler çok yoğun, sakın rapor almayın’ diyor. Biz de günübirlik görünüyoruz doktora. Ayaküstü muayene edip bir şeyler veriyorlar. Ama ilaç bitince, pislik geçmeyince yine devam ediyor hastalık. Çünkü ayakkabı değişmiyor. Patron artık bir sene mi bir buçuk seneye yakın mı giydirir, Allah bilir! Kimisi altı ay dolunca kendisi alıyor iş ayakkabısını. Ah ulan işçilik eskiden varmış, şimdi işçiliği de bitirdiler” diye anlattı dertli dertli. Anlatırken sanki kendi kendine sitem eder gibiydi.
Ben de “abi benim çalıştığım işyerinde de tanıdığım arkadaşlarımın işyerlerinde de benzer sorunlar var. Bizim sağlığımızı olumsuz etkileyecek onlarca sorun var çalıştığımız işyerlerinde. Bak abi sen de diyorsun fabrikalar ayrı olsa da patronlar her yerde kendi işine geleni yapıyor. Kendi çıkarını düşünüyor. Bizim sağlığımızmış, geçiniyor muyuz, huzurlu muyuz zerre kadar umursamıyorlar. Ama biz de arkadaşlarımızla bir araya gelip ses çıkarmadığımızda bu tür sorunları yaşamaya ne yazık ki devam edeceğiz. Birlikten kuvvet doğar diye boşuna dememişler. Biz olmazsak işyeri işlemez, patron tek başına fabrikayı çalıştıramaz ki, değil mi?” dedim. Abi de “çok haklısın kardeşim, bizim başımıza ne geliyorsa zaten birlik olamadığımızdan geliyor. İnşallah bir yerden başlayıp bu sorunları çözmeye çalışmalıyız” dedi. Abi daha sonra durağında indi ve inerken de “kendine iyi bak kardeşim. Bari siz birlik olun da benim bu durumuma düşmeyin” dedi. “Hiçbir şey için geç değil abi, bir yerden başlayıp bazı sorunları değiştirmek için bir şeyler yapılabilir” diyebildim hızlıca o dolmuştan inerken.
Geçinebilmek için hem ağır çalışma koşulları altında, çok uzun saatler çalışıyoruz hem de sağlığımızdan oluyoruz. Bizi bu koşullarda çalıştıran patronlar, onlara hizmette kusur etmeyen iktidardan güç alıyorlar. İşçi sağlığı ve güvenliğini zerre kadar önemsemiyorlar. Biz işçiler olarak buna dur demedikçe zaten kötü olan çalışma koşullarımız giderek daha da zorlaşacak.
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Amasra’nın Anlattığı: Her Şeyin Başı Örgütlülük!
Son Eklenenler
- Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük sakız ve şekerleme üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul Esenyurt’ta bulunan fabrikasında sendikal baskılar devam ediyor. Mentos, Vivident gibi markaları bünyesinde barındıran şirket sendika...
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...