Buradasınız
İş Güvenliği Uzmanları da HAYIR Diyor!
Tuzla’dan bir grup iş güvenliği uzmanı

İş cinayetleri dur durak bilmiyor. Son yıllarda artan işçi ölümleri adeta bir savaş ortamını yansıtıyor. Her ay 150’den fazla işçi patronların ceplerine daha fazla para girsin diye en temel güvenlik önlemleri alınmadığı için hayata veda ediyor. Sadece 2016 yılında 1970 işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
Bu cinayetler 2016 yılının 2. yarısında daha da arttı. Tesadüfe bakın ki, bu dönem OHAL’in ilanından sonraki döneme denk geliyor! OHAL açıklandıktan sonra bu sürecin mimarları her fırsatta OHAL’in halkın yaşamına hiçbir etkisi olmayacağını, bu uygulamanın başkaları için yapıldığını söylüyorlardı. Ama gelin görün ki, işin aslı hiç böyle olmadı. 21 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL ile birlikte işçi ölümlerinde “istikrarlı” bir artış olduğu görülüyor. OHAL ilanı ile birlikte işçilerin üzerinde baskılar arttırılmış, grevler, iş durdurma hakları yasaklanmıştır. Yasalar, işyerlerinde gerekli güvenlik önlemleri alınmadığı takdirde işçilere iş bırakma hakkı tanıyor. Fakat normal zamanlarda bile işçiler, bu haklarını kullanamazken, OHAL döneminde bunun bahsi bile edilemiyor. OHAL ilan edilir edilmez egemenlerin kolluk kuvvetlerinin ilk işi, sendikalaştıkları için işten atılan ve direnişte olan Avcılar Belediyesi işçilerinin direniş çadırına saldırmak oldu. Aynı zihniyet Soma’da yaşanan cinayetin ardından yaşanan ölümleri “fıtrat ve kader” olarak açıkladı.
Son dönemde yaşanan tüm bu acıların, haksızlıkların en büyük mimarı, bugün bizlerden tek adam rejimi için “evet” istiyor. Tüm yetkiyi, tüm gücü, tüm karar mekanizmasını “tek elde” toplamak istiyor. Bizlere “büyük Türkiye”, “adil ve mutlu yaşam”, “mutlu aileler” gibi türlü yalanları sıralayanlar ile Soma’da, Ermenek’te, Esenyurt’ta veya Şirvan’da işçileri göz göre ölüme sürükleyenler aynı kişiler değiller mi?
“Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diyerek halkı kandırmak isteyenlere şu cevabı vermek gerekir. Bu kadar ölüm ve iş cinayetlerinden sonra siyasal iktidarın tek elde toplanmasıyla daha çok işçinin iş cinayetlerinde katledilmesi teminat altına alınmış olacaktır! İş güvenliği uzmanı olan bizler, kardeşlerimizin ölmesini istemiyoruz. Tüm haksızlıklara karşı demokrasinin bir gereği olarak hak arama hakkımızı sonuna kadar kullanmak istiyoruz. Fikrimizi özgürce söyleyebilmek, tüm kararları ortakça almak istiyoruz. Hayatlarımızı bir kişinin iki dudağı arasından çıkan kararlara emanet etmeyeceğiz. Bu yüzden biz de tek adam rejimine HAYIR diyoruz!
Yalova’da Tersanede İş Cinayeti
Clara Zetkin ve 8 Mart Mirası
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...