Buradasınız
“İşçi Mahallelerinde Halk da Destek Verdi”

Asker barikatları, tehditler, küfürler, saldırılar… Hiçbiri 15-16 Haziran 1970’te ayağa kalkan işçileri yıldıramadı. Çünkü onlar korku duvarlarını yıkmışlardı ve tüm parmakların birleşmesi gibi tek yumruk olmuşlardı. Bu kararlılığa, halkın desteği de omuz verdi. Philips işçi temsilcisi Ekrem Kandemir o günlerde yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
15 Haziran’a kadar işyerlerinde komiteler oluşturuldu. Evimizde ailemizle, sokağımızda komşularımızla, mahallemizde haklımızla konuşularak eylemlerimize geniş destek sağladık. 16 Haziran’da işyerlerine gelen işçiler bölgelerinde birleşerek üç ana koldan yürüyüşü başlattık. Kağıthane, Maslak, İstinye, Beşiktaş, Şişli, Mecidiyeköy, Levent işçileri Oto Sanayi’de toplanarak Taksim istikametinde yürüyüş başlatıldı. Önde kadın işçiler yürüyordu. Asker barikat kurmuştu. Yaklaştığımızda asker üç el ateş etti. Askerler iki yana ayrılarak arkalarında gizlenen polisler kalkanlarını kendilerine siper ederek küfürlerle en önde olan kadın işçi arkadaşlarımıza saldırdı. Sonra eylem komitemiz ve görevlilerimiz duruma hâkim oldu.
Bu kez işçiler moloz, taş kullanarak karşı saldırıya geçti. Polis kaçmaya başladı, asker ise sadece izliyordu. Gültepe, Çeliktepe ve Sanayi mahallelerinde halkı eyleme destek için akın akın katılıyordu. O bilinç, o inanç, o cesaretle, kurşunlara göğüs gererek savaşıyorduk. Anadolu ve Avrupa yakasında, Levent’teki çatışmalar duyulmuştu. Bu bölgelerdeki yürüyüşçülerin toplanma yeri Taksim yerine Levent’e yönelmişti. Fakat bu buluşma gerçekleşmedi. Çünkü bütün deniz ulaşım araçları denizin ortasına çekilmişti. Unkapanı ve Galata köprüleri işçilerin geçmemesi için kapatılmıştı. Çatışmalarda üç ölü ve çok sayıda yaralı vardı. Benim bölgem olan Levent’te yedi kişi kurşunla yaralandı. Atılan molozlar Zincirlikuyu’dan Levent’e kadar caddeyi doldurmuştu.
Levent’te tekrar asker barikatı ile karşılaştık. Burada barikatı zorladık. Ancak asker yürüyüşümüzü engelledi ve müzakere önerdi. Görevli subayın cipinin üstüne atlayarak “Polis işçileri gözaltına almış olabilir” diyerek komutanı zorladım. Komutan “Beraber giderek bakalım” diye söz verdi. Komite görevlisi olarak ben ve görevli arkadaşlarım subayla Zincirlikuyu’da oluşturulan polis barikatına giderek gözaltı olup olmadığını tespit ettik. Tüm işçi arkadaşlarımızın işyerine dönmesine, bütün barikatların kaldırılmasına karar verdik. İşyerlerinde kurulu bulunan komiteler aracılığıyla sayım yaparak sonuçları DİSK merkezine ilettik. Aynı dakikalarda radyoda DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in açıklaması yayınlanıyordu.
Biz işyerlerine dönecek ama üretimi başlatmayacaktık. Aynı durum mutlak sonuç alana değin bir hafta daha sürdü. Fabrikada işten atılmaları ve ücret kesintilerini önledik. Eylemimiz başarı ile sonuçlanmış, haklarımızı korumuştuk.
Kaynak: Derinden Gelen Kökler
Son Eklenenler
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....
- UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılan bir engelli arkadaşımız, dünyada 1 milyar engelli olduğunu söyledi. Bu rakam 8 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 12,5’ine denk geliyor. Yani her 8 kişiden biri engelli! TÜİK verilerine göre de Türkiye’de en az 10 milyon...
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...