Buradasınız
Takım Tutar Gibi Parti Tutmak İşçilerin Faydasına mı?
Gebze’den bir metal işçisi
Malumunuz 2018-2019 Türkiye ligi Galatasaray’ın şampiyonluğu ile sona erdi. Lig sona erse de pek çok insan hâlâ bunu konuşmaya devam ediyor. Fenerbahçelisi, Beşiktaşlısı, Trabzonsporlusu ve diğer takımların taraftarları bunu konuşuyor. Kimisi haksızlık olduğunu söylüyor, kimisi bu şampiyonluğun hak edilmediğini söylüyor, kimisi ise tam tersini. Bu tartışmalar işyerlerinde bazen hararetli bazen de kırıcı tartışmalara dönüşüyor.
Durum maalesef siyasette de böyle ilerliyor. Hükümetin yaptığı yasalar maalesef ki hep işçilerin aleyhine oluyor. Şimdi de kazanılmış hakkımız olan kıdem tazminatının gaspı söz konusu ve yine zorunlu BES dayatması gündemde. Bu söylediğim hak gasplarına bundan zarar göreceğinin bilincinde olan işçiler, sendikalar ve emek örgütleri karşı çıkıyor. Buna enflasyonun çığ gibi büyümesini, düşen ücretleri ve artan yoksulluğu ekleyebiliriz. Emeklilikte yaşa takılan (EYT) işçilerin durumu ve bu işçilerin hakkını gasp etmekte kararlı olan siyasi iktidarın tutumu ortada. Haklı olarak EYT’li işçiler bu duruma tepki gösteriyorlar, çeşitli yollarla seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Hangi partiye oy vermiş olursak olalım biz işçiler bu duruma öfke duyuyor ve kızıyoruz. Malumunuz Mart ayında bir seçimi geride bıraktık. Hayat pahalılığına, işsizliğe, emeklilik hakkının gasp edilmesine, kıdem tazminatının elimizden alınmasına tepkili olan işçiler, tepkilerini göstermek adına seçimlerde tercihlerini siyasi iktidarın adaylarından yana yapmadılar. Ama bakıldığında, bu durumdan şikâyetçi olan ve öfke duyan bir kesim işçi ise, seçimlerde fikirlerini değiştirmeyerek tıpkı bir takım tutar gibi destekledikleri partiye oy verdiler. Kimisi AKP adayları kazandığında şampiyonluk edasıyla konvoylar oluşturup coşkulu kutlamalara girişti. Maalesef ki bu sonuçlardan sonra biz işçilerin ekonomisi düzelmedi, aksine daha da kötüye gitti. Kısacası biz işçilerin hayatları açısından değişen bir şey olmadı. Hak gaspları rafa kalkmadı, aynen devam kararı alındı.
Takım tutar gibi parti tutmanın biz işçilere hiçbir faydası yok. Eğer bizler örgütlenip bir arada olmazsak hükümetlerin ve patronların hak gasplarını durduracağı da yok. Ekonomi alabildiğine kötüye gidiyor ve kriz iyiden iyiye derinleşiyor. Patronlar ve onun hükümeti krizin faturasını biz işçilere kesiyor. Yolda olan yeni vergileri yeni ekonomi paketleriyle, kelime oyunlarıyla biz işçilere yutturmaya çalışıyorlar. 1980 öncesinde mücadele eden işçilerin pankart ve dövizlerinde şöyle yazıyordu: “Gücümüz Birliğimizden Gelir.” Bizler de bunca saldırının üstesinden ancak bu slogandaki gibi birlik olarak gelebilir ve sınıfımızın gücünün farkına varabiliriz. İşte o zaman sermaye sınıfının ve hükümetin biz işçilerin haklarını gasp etmeye çalışmasına karşı çıkabiliriz.
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...