Buradasınız
İşçi Sınıfının Gençleri UİD-DER’de/2
Mersin’den bir grup genç

Merhaba! Bizler Mersin’den genç işçiler olarak selamlıyoruz hepinizi. Emekçi kadınların ve birçok genç işçinin gözünden UİD-DER ve İşçi Dayanışması yazıları biz Mersin’deki genç işçilere cesaret verdi ve yüreklerimizde büyük bir coşku yarattı. Düşüncelerimizi sizlerle paylaşmak istedik.
Mersin Üniversitesinden bir öğrenci: Ben bir üniversite öğrencisiyim. Güzel sanatlar fakültesinde resim bölümündeyim. Mezun olmama 2 sene kaldı. Mezun olmaya yaklaştıkça gelecek kaygım artıyor. Bölümümle ilgili çevremden gelen “ne zaman mezun oluyorsun, atanabilecek misin, atanamazsan ne olacak, resim yaparak para kazanabilir misin?” soruları artıyor. Sürekli çevre baskısı altındayım. Aslında bu durumu sadece ben yaşamıyorum. Okulumdaki çoğu genç arkadaşım da bu durumdan mustarip. Ekonomim de sürekli kötüye gidiyor. Yediğimiz, içtiğimiz her şeye boyuna zam geliyor, döviz yükselişinden dolayı bölümümdeki araç-gereçlerimin parasını karşılamakta artık zorlanıyorum. Şu an kredi alıyorum, üniversite bitince kredimi nasıl ödeyeceğim diye kara kara düşünüyorum. Bölümüm nedeniyle zaman sıkıntım oluyor ve okurken ek olarak bir yerde çalışmam da mümkün olmuyor. Tam da bu sorunlarla cebelleşirken ve bu durum beni umutsuzluğa sürüklerken UİD-DER’li arkadaşlarla tanıştım. Sorunun bireysel olmadığını, bu sorunların sınıfsal olduğunu ve ortak sorunlarımız olduğunu gördüm. Tabi çözümün de bireysel değil bir arada olursak mümkün olabileceğini kavradım. UİD-DER’i tanıdıkça bilinçlendim ve bilinçlendikçe de güçlendim, geleceğe dönük kaygılarım azaldı. Bu gidişata dur demek için örgütlülüğümüzü, birliğimizi büyütmemizin önemini fark ettim. Biz geleceğin işçileri olarak sınıfımızı bilmeli ve UİD-DER’den öğrendiklerimizi çevremize aktarmalıyız.
Mersin Üniversitesinden bir öğrenci: Ben UİD-DER ile yeni tanışan, inşaat mühendisliği bölümü okuyan, son sınıfta olan bir öğrenciyim. Üniversiteye büyük hayallerle geldim, birçok üniversiteli genç gibi tabi ki… Yapmak istediğim mesleğin bölümünü okumaya gelmiştim çünkü. Geçim sıkıntısı çekmeyeceğim, mutlu ve huzurlu bir hayat hayaliyle başlamıştım üniversiteye. Fakat kısa zamanda hayallerimin gerçeğe çok da yakın olmadığını fark ettim. Fark ettim ama çözüm neydi? Çözümün ne olacağı hakkında düşünmeye başladım. Aklıma gelen ilk çözüm kendimi geliştirmek, bireysel olarak kurtulmaya çalışmaktı. Çünkü sorunu daha çok kendimde buluyordum. Sürekli olarak kendime “kendini geliştirmelisin, daha çok çalışmalısın” diyordum. Gelecek kaygısı oluşmaya başlamıştı ve bir şeyler yapmalıydım. Her geçen gün hayat şartları da zorlaşıyordu. Üniversite okuyan gençler okulu bırakmaya, okuldan ümidini kesmeye başlıyordu. Okuldan mezun olanların, bırakın kendi bölümleriyle ilgili iş bulmayı, farklı alanlarda da iş bulamadığını, büyük bir işsizlik sorunu olduğunu görmek beni daha da umutsuzlaştırıyordu. Bazen çevremdekilerle sohbetlerde bunu dile getiriyordum ve “iş beğenmiyorlar” sözünü duyuyordum. Bir üniversite mezununun kendi bölümünden bir iş bulmak istemesi kadar doğal bir şey olabilir mi? Bu söz oldum olası beni çok rahatsız etmiştir. Kendi okuduğu bölümden iş bulmayı istemek suçmuş algısı yaratılıyor bu şekilde. Fırsat buldukça günübirlik işlerde çalışmaya başlamıştım giderlerimi karşılayabilmek amacıyla. Hâlbuki ben buraya okumaya gelmiştim, çalışmaya değil. Çalışmayı yanlış bulmuyorum elbette ama enerjimi okumaya, öğrenmeye vermek istiyorum. Böylece okulumu bitirip çalışabilirim. Ama okula geldikten sonra, çok geçmeden bireysel kurtuluşun mümkün olmadığını fark ettim. Malum inşaat piyasası bitmiş vaziyette. Okuduğum bölümden giderek ümidi kesmeye başladım ve çözümün bireysel olmadığını anladım. Çünkü artık bırakın yeni mezunların iş bulamamasını, 8-10 yıllık mühendislerin iş aradığını gördüm. Ben bu şekilde giderek yalnızlaştığım sıralarda bir arkadaşım bana UİD-DER hakkında bilgi verdi ve bir etkinliğe davet etti. Tabi ben de sorunların az çok farkında olan ve bu sorunların çözümünü yanlış yerlerde arayan binlerce insandan biriydim. O etkinlik beni çok etkilemişti ve etkinlikten sonra UİD-DER’dekilerle yaptığımız sohbet neticesinde derneğe daha sık gelmeye başladım. Çünkü içimden bir ses “senin burada olman gerekiyor” diyordu. Ben dernekten çözümün nasıl olacağını öğrenmeye başladım. Mücadele ederek, örgütlenerek, birlik olarak gelebilirdi aradığım çözüm. Çözüm için önce sorunu iyi anlamak gerekiyor, sorun toplumsal bir sorun, bu yüzden çözümü de ancak bu şekilde olabilir. Ben emek gücünü satarak para kazanmaya çalışan insanların çocuğuyum. Ve yine emek gücünü satarak para kazanmaya çalışacak biriyim. Ben dernekte sınıf bilincini kazanmaya başladım. Sınıf bilincini kazandıkça daha çok birlik olmaya ihtiyacımız olduğunu fark ettim. Önceden sistem tarafından sorunu kendinde aramaya zorlanan ve gün geçtikçe yalnızlaştırılan benden eser kalmamaya başladı. Bunu UİD-DER’e borçluyum. Daha öğreneceğim çok şey var ve UİD-DER ile öğrenmeye, mücadele etmeye, örgütlenmeye devam edeceğim. UİD-DER’in bana öğrettiklerinden biri de milyonların içinde yalnız olmadığım.
Mersin Üniversitesinden bir öğrenci: Merhaba dostlar, UİD-DER’le tanıştığım ilk günü daha dün gibi hatırlıyorum. Bu bozuk düzenden bir çıkış yolu ararken tanıştım UİD-DER’le. Yaşadığım her sorunu kendimde arayıp durmuştum onca zaman. Sorunun bende olmadığını, yaşadığımız sorunları bizlere reva görenin kapitalist düzen olduğunu gide gele UİD-DER’de öğrendim. Bu yüzden burada örgütlenmeyi ve insanlara bu düşünceleri yaymayı hedef belirledim. O kadar dar bakıyordum ki hayata, tek başınayken bütünü göremiyordum. Şimdi sorunun bizlerde olmadığını biliyor ve onun için mücadele veriyorum. Mücadeleden ayrı kalmak yaşamdan kopmak gibi geliyor. Bu çürümüşlükten kurtuluş için UİD-DER’de hep beraber mücadele etmeyi diliyorum.
Mersin Üniversitesinden bir öğrenci: Ben Mersin Üniversitesinde okuyan, geleceği belirsizliklerle dolu bir ön lisans öğrencisiyim. Üniversite okumaktaki amacım ailemin, elimde en azından bir diplomamın olmasını istemesiydi. Okula başladığım zaman etrafımdaki arkadaşlarımın geleceklerinin belirsizliği nedeniyle okulu bırakmaları, mezun olanların çoğunun iş bulamayışı, bulsa da kendi alanında bir işi zor bulması beni de geleceğime dair hayli belirsiz bir duruma düşürdü. Bu belirsizliklerle dolu dünyanın gidişatına dur demek elbette içimden geliyordu ama çözümün nerde olduğuna dair kafamda bir yol da yoktu işin doğrusu. Tesadüf olmasa gerek, tam da bu zamanlar üniversitede bazı arkadaşlarla tanıştım. Bu arkadaşlarla yaptığımız sohbetler ise bende karamsar geleceğimin düğümünü çözecek mumu yaktılar. Bana bu gidişata dur diyebilmek için bir yolun olduğunu söylediler. O günden beri UİD-DER bana bu yolda mücadele yöntemlerini, kapitalist sistemin yarattığı acıların hesabını sormayı öğretti. İşçi sınıfı penceresinden bakarak bireysel değil ancak birlikte mücadele ile kurtuluşun olduğunu öğretmeye başladı. Yolumuz UİD-DER’in yolu, ömrümüz ise mücadele dolu olmalı.
Sınıfın bil safa gel!
Bizler gençler olarak daha doğrusu “işçi sınıfının gençleri” olarak geleceğimizi karartan, bizleri yalnızlaştıran, hayallerimizi söndüren kapitalist sisteme karşı işçi sınıfının mücadelesini büyütmek için UİD-DER’de olmaya devam edeceğiz. Gelenekten geleceğe şiarını yükselten bizden öncekilerden bayrağı devralıp yarınlara taşımak için tüm çaba ve emeğimizi emeğin sömürüsünün ortadan kalkması için sarf edeceğiz. Mücadeleyle kalalım dostlar.
UİD-DER YÜRÜYOR, MÜCADELE BÜYÜYOR!
Kim Yapıyormuş?
Grev ve Direniş Alanlarından
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
Son Eklenenler
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.