Buradasınız
İşçiden Alıp Sermayeye Verecek BES Yasalaştı

Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, Meclis Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Yasa, 45 yaşını doldurmamış tüm çalışanların, 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren işverenin düzenleyeceği bir emeklilik sözleşmesiyle bireysel emeklilik sistemine dâhil edilmesini amaçlıyor.
Buna göre işveren, çalışanını otomatik katılım için emeklilik planı düzenleme konusunda Hazine Müsteşarlığınca uygun görülen bir şirketin sunacağı emeklilik planına dâhil edebilecek. Bakanlar Kurulu, bu madde uyarınca emeklilik planına dâhil edilecek işyerleri ile çalışanları ve bu kapsamdaki uygulama esaslarını belirlemeye yetkili olacak.
Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) çalışanın katkı payı, prime esas kazancının yüzde 3’üne karşılık gelen tutar olacak. Bu oranı iki katına kadar artırmaya, yüzde bire kadar azaltmaya veya katkı payına maktu limit getirmeye Bakanlar Kurulu yetkili olacak.
Çalışan, emeklilik planına dâhil olduğunun kendisine bildirildiği tarihten sonraki 2 ay içinde sözleşmeden cayabilecek. Cayma halinde, ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleri ile birlikte 10 işgünü içinde çalışana iade edilecek.
Amaç ne?
Dünya işçi sınıfı, verdiği mücadelelerle uzun yıllar boyunca çalışıp yıpranan, yaşlanan işçilerin yaşamını sürdürebilmesi için emeklilik hakkını kazanmış ve yasalara geçirmiştir. Ama patronlar, işçilerin ömürlerinin son günlerini çalışmadan ve aç kalmadan geçirmesi anlamına gelen emekliliği ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu kazanıma sahip çıkmadığımız için emeklilik yaşı yıldan yıla yükseltiliyor, prim gün sayısı arttırılıyor, emekli maaşları düşürülüyor. İşçiler için emekli olmak son derece zorlaştırılıyor. Ancak bu arada, yıllarca işçilerden kesilerek oluşturulan sosyal güvenlik fonunda muazzam paralar birikiyor. Patronlar, bu fonda biriken paraları yağmalamak için her yola başvuruyorlar. Hükümet ise bu yolu açmak için onlara yardımcı oluyor. Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) de bu yollardan biridir. Amaç BES sayesinde bir başka büyük fon oluşturmak ve bu fondan patronlara sermaye aktarmaktır.
2001 yılından bu yana uygulanan bireysel emeklilik sistemine şimdiye kadar banka ve sigorta şirketleri aracığıyla gönüllü olarak katılım sağlanıyordu. Fakat şimdi yeniden düzenlenen Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’yla devlet bireysel emekliliği milyonlarca kişi için zorunlu hale getiriyor. Yasaya göre şu an sigortalı olarak çalışan milyonlarca kişi otomatik olarak bireysel emeklilik sistemine dâhil edilecek. 50 kişinin üzerinde çalışanı bulunan işyerlerinde 45 yaşın altındaki her çalışandan otomatik olarak katkı payı kesilecek. Düzenleme hem özel hem de kamu sektöründe çalışan işçi ve emekçileri kapsayacak. Asgari ücret alan işçiler de bu sisteme dâhil edilecek. 10 yıl prim ödeyen ve 56 yaşını dolduranlar sistemden emekli olabilecek. Ancak bu emeklilik sanıldığı gibi ölene dek emeklilik değil, ödenen prime göre yılı ve maaşı değişen bir emeklilik olacak.
Bireysel Emeklilik Sistemiyle ne yapılmak isteniyor?
Anayasaya göre devlet her kişiye sosyal güvenlik hizmeti sağlamakla yükümlü. Zaten hâlihazırdaki sosyal güvenlik sistemi için (SGK) işçilerin maaşlarından kesinti yapılıyor. Devlet sağlık sistemi gibi emeklilik sistemini de bir yük olarak görüyor ve bundan tamamen kurtulmak istiyor. Bireysel emeklilik sistemiyle emeklilik sistemi özelleştirilmek isteniyor. Bu nedenle devlet 2013 yılından bu yana bireysel emekliliği teşvik etmek için %25 katkı sağlıyor. Çalışanın maaşının %15’ini bireysel emeklilik şirketine yatıran patronlara bu rakamı vergi matrahından düşme imkânı sağlıyor.
Patronlar bireysel emeklilik sistemiyle kendilerine sermaye olarak gerekli parayı sağlamayı amaçlamaktadırlar. Sözde tasarruf olsun diye toplanan ve bireysel emeklilik fonunda biriken para, patronlar tarafından işçi emekli oluncaya kadar kullanılacak. Özellikle banka ve sigortacılık alanında faaliyet gösteren büyük şirketler muazzam kazanç, kâr sağlayacak. Hükümet bu sistemle ekonomide 100 milyar lira ek tasarruf yaratılacağını iddia ediyor. Türkiye’nin ekonomisinin büyümesi ve yatırımların yapılabilmesi için bu sistemin zorunla hale gelmesi gerektiğini söylüyor. Hükümetin açıklamaları bu sistemin kimin için gerekli olduğunu da gösteriyor. Patronlar sistemde birikecek olan paralarla sermayelerine sermaye katacaklar.
Asgari ücrete ya da onun biraz üzerinde bir ücrete çalışan ve yoksulluk koşullarında yaşayan işçiler, BES’le birlikte daha da yolunacak ve yoksullaşacaklar. Bu nedenle, işçilerin talebi çalışma koşullarının düzeltilmesi, emeklilik yaşı ve prim gün sayısının düşürülmesi, emekli maaşlarının arttırılması olmalıdır!
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...