Buradasınız
İşçiler de Siyaset Yapar, Yapmalıdır da!
Molalarda, paydoslarda sohbetler dönüp dolaşıp ülke gündemine geldiğinde, işçiler gündeme dair konuşurlar, konuşmak zorunda kalırlar ama öte taraftan da siyaset yapmaya karşı olduklarını söylerler. Kimi işçi, siyasetin televizyonlarda boy gösteren iyi giyimli, iyi eğitimli bir avuç politikacının işi olduğunu düşünür. Onlara göre kendi meslekleri başkadır; meselâ bir metal fabrikasında CNC operatörü veya bir tekstil atölyesinde ütücüdürler. Siyasetin tartışma ve husumet doğuracağını düşünen işçilerin sayısı da az değildir. Böyle düşünen işçiler “tatsızlık çıkmasın” diyerek, arkadaşları arasında bir bölünme olacağı kaygısıyla siyasal gündeme dair konuşmaktan kaçınırlar. Çoğunlukla söylenen şudur: “Ben siyasetten anlamam”, “şimdi işe siyaseti karıştırmayalım, biz ekmeğimizin derdindeyiz.”
Peki, nedir siyaset? Bu sorulara doğru cevap verebilmek için dünyayı doğru kavramak gerekiyor. Sadece yaşadığımız topraklarda değil tüm dünyada toplum iki ana sınıfa bölünmüştür. Bir tarafta dünya üzerindeki tüm zenginliğin üreticisi olan fakat iliklerine kadar sömürülen ve sayısı milyarlarla ifade edilen bir sınıf var; işçi sınıfı. Diğer tarafta ise üretilen tüm zenginliğe el koyan bir avuç sömürücü asalak var, yani patronlar sınıfı. Bu iki sınıfın yaşamı, kaygıları, çıkarları, hedefleri birbirinden farklıdır. Meselâ işçiler iş saatlerini düşürmek ve ücretlerini yükseltmek isterken, patronlar tam tersini hayata geçirmek isterler. Peki, bu iki sınıf dünyaya aynı pencereden bakabilir mi? Hayır! Ortak çıkarlar yoksa ortaklaştıkları bir siyaset de olamaz, olmamalıdır. Çünkü siyaset ortak çıkarlara sahip insanların bir araya gelerek çıkarlarını savunmasının ve taleplerini hayata geçirmeye çalışmasının adıdır. Bu nedenle patronların siyaseti başkadır, işçilerin siyaseti başka…
Patronlar ve onların temsilcileri, kendi çıkarlarını toplumun genel çıkarıymış gibi gösterir ve sık sık “aynı gemideyiz” martavalları okurlar. Onlar ister ki işçiler kendi sınıf çıkarını düşünmesin, kendi siyasetlerini yapmasın ve bu sömürü düzeni ilelebet sürüp gitsin! Bu yüzden işçileri siyasetten uzak tutmak için çabalarlar. Ama sıra kendilerine geldi mi sonuna kadar siyaset yaparlar. Kendi çıkarları doğrultusunda toplumu, medyayı, kanunları ve devlet politikasını şekillendirir, yönetirler.
Örneğin OHAL ile birlikte grev yasakları seriye bağlanmış durumda, zaten bizzat Erdoğan patronlarla yaptığı bir toplantıda OHAL’i grevleri yasaklamak için kullandıklarını itiraf etti. Son süreçte metal işçilerinin MESS grup toplu sözleşme sürecinde aldığı grev kararı Bakanlar Kurulunca yasaklandı. Metal işçileri bu yasak karşısında öfkelendiler, OHAL’in kaldırılmasını istediler. Patron örgütü MESS’e karşı verdikleri mücadelede devletin patronların tarafını tuttuğunu, grevlerinin ve yürüyüşlerinin bu nedenle yasaklandığını gördüler. Peki, metal işçisi böyle düşünmekte haksız mıydı? Hükümet OHAL’i neden grev hakkını gasp etmek için kullanıyor? Yoksa “devletin her kesime karşı tarafsız olduğu” söylemi gerçeği yansıtmıyor mu?
Bir olayı doğru kavramanın ve doğru siyaset yapmanın yolu çıkarlarını bilmekten ve doğru sorular sormaktan geçer. İpin ucunu yakalamışken devam edelim. Neden grevler yasaklanıyor? İşsizlik sigortası fonu neden patronlara aktarılıyor? OHAL kimin çıkarına? Asgari ücret neden açlık sınırının altında? Neden iş güvenliği yasası denetlenmiyor ve her ay yüzlerce işçi iş cinayetlerine kurban gidiyor? Kiralık işçilik uygulaması neden getirildi? Neden az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alınıyor? Arabuluculuk sistemi ne getiriyor, ne götürüyor? Bu gibi doğru sorular sorarsak görürüz ki yaşadığımız toplumda siyasetin dışında durmak imkânsızdır. Grevi yasaklanan öfkeli metal işçisi, “OHAL kaldırılsın” dediğinde bal gibi siyaset yapmış olmaz mı? OHAL’in kaldırılmasını ve grev yasaklarının son bulmasını istemek, işçi ölümlerinin durdurulmasını ve taşeron çalışmanın son bulmasını istemek, ücretlerin yükseltilmesini ve iş saatlerinin düşmesini istemek, bunları hayata geçirmek için çabalamak, mücadele etmek pekâlâ siyaset yapmaktır. İşçiler birlik olmadıkça ve siyaset yapmadıkça hiçbir hükümet onların adına ve onların çıkarına adım atmayacak. Biz işçi sınıfıyız ve kendi sınıfımızın siyasetini yapmalıyız. Çünkü haklarımızı genişletmenin yolu sınıf siyaseti yapmaktan geçiyor.
Etraf Karardıkça Yıldızlar Parıldar
Babamın Kanatları Filminin Anlattıkları
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...