Buradasınız
İşçilerden Patronlara “Teşvik”
Gebze’den bir petrokimya işçisi
Hükümet ardı ardına patronlar için teşvikler açıklıyor. Krize karşı sermaye sahiplerini koruyacağını onları krize ezdirmeyeceğini söylüyor. Bu durum biz işçileri de kara kara düşündürüyor. Ne yapacağımızı bilmez haldeyiz. Maazallah, patronlar zarar ederse ülke hepten batar! Koca kapitalist dünyayı ve kapitalist işleyişi düşünün bir… Bu sistemi krize karşı korumak kolay mı? Bu devasa düzeni ayakta tutmak bile “imkânsızken,” bizim büyüklerin büyüğü ileri götürmeye çalışıyor. Bunun için dimdik duruyor. Öylece dimdik duruyor! Öyle durduğuna bakmayın. Gölgesi bile yeter. Hem bizimki çok amaçlı. Öyle başkalarınınki gibi sadece birkaç tane yetkim olsun demiyor. E böyle bir düzende ancak bu kadar yetkiyle dik durabilirsin. Bu çalışkanlığın göstergesidir. Çalışıyorsan her şeyin en iyisini hak edersin. Hem adama bu kadar yetki yükle, sonra da çıkıp çift maaş alıyor falan diye laf et. Kolay mı öyle hem yargı, hem yasama hem de yürütmeyi tek başına elinde tutmak. Bak dış güçlere, bizimki gibi tutabiliyorlar mı? Onların işçileri demokrasi, işçi hakları gibi şeyler söylüyorlar. Böyle olmaz işçi kardeşlerim. Patronların servetini İşçi haklarıyla koruyamayız. Ancak patron hakları bizi ileri götürür.
O kadar ülke birbirine giriyor, patroncukların servetlerini koruyacaklar diye. Üstelik çok ciddi atılımlar yapıyorlar. Ne kadar işçi hakkı varsa gasp etmek, pardon reforme etmek istiyorlarmış. E bizdeki patronların, onların siyasi temsilcilerinin o ülkelerden neyi eksik. Açgözlü patron desen var, bol bol iş cinayetleri, hak gaspları, fahiş fiyatlar, serbest ekonomi, hatta yandaşa aşırı serbest ekonomi bizde. Büyüklerin en büyüğü bizde de var. Ama biz işçiler de çok nankörüz valla, adam bu ülkeyi var eden ve savaşlarda hep bedel ödeyen, kriz oldu mu ilk etkilenen patronları korumak için elinden gelen tüm teşvikleri veriyor, bizse durup bakıyoruz. Hatta bakmakla kalmayıp ekmek davası gibi bahane sunanlarımız bile var.
Peki, işçiler olarak sorarım size, artık bizim de bir şeyler yapma zamanımız gelmedi mi? Geldi! Evet, açıklıyorum yeni programımızı: İşçiler Taş Kaynatsın Programı! Bu program kapsamında tüm işçi arkadaşlarımız patronlara teşvik verecek. Nerede bir patron görürseniz verin teşviki, verin teşviki. Ağzına, burnuna, kulağından içeri, acımayın teşvikleyin. Fazla mesaileriniz kesilince ses çıkartmayın, fazla mesaisi kesilmeyen arkadaşlarınız varsa onları bildirin. Yıllık izinlerinize ya çıkmayın ya da ücretsiz çıkın. Bir yılınız dolmadan gönüllü olarak işe giriş çıkış yaptırın ki patronlar kıdem tazminatının yükü altında gıdıklanmasın. Geçen senelerde büyüklerin en büyüğü “çay simit” diye biraz lükse kaçmıştı hatırlarsanız. Çay zararlı, simit de çay olmazsa boğazınızda kalır zaten, olmaz. Temel amaç çok çalışıp az kazanmak. Tıpkı patronların yaptığı gibi! Biz işçiler olmazsa sonra kim patronlara teşvik verir. En çok vergi bizden alınıyor. Bizim alın terimizle oluşturulan fonlar patronlara peşkeş pardon teşvik veriliyor. Ne, işçiler mi? İşçilerin krizden etkilendiği nerede görülmüş? Krizden etkilenecek ne kaldı ki!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...