Buradasınız
İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği İçin Mücadeleye!
Hacettepe Üniversitesi’nden UİD-DER’li işçiler
Merhaba Kardeşler,
Bizler Hacettepe Üniversitesinde çalışan UİD-DER’li işçileriz. 10 Ekimde Ankara’da patlatılan bombalar sonucu 100’ün üzerinde sınıf kardeşimiz katledildi. Çok öfkeliyiz. Öncelikle hayatını kaybeden kardeşlerimizin ailelerine sabırlar diliyoruz. Biliyoruz ki bu ateş bir gün bunları yapanları yakacak.
Yıllardır yaratılan milliyetçilik zehri bu katliamla birlikte işyerlerimizde de gün yüzüne çıktı. İşyerlerimizde yaşadığımız birçok sorun var. Biraz bunlardan bahsedip aslında bu sorunlarımızı bugün neden çözemediğimizi de aktarmak istedik. Çok yoğun çalışıyoruz, 2 kişinin yapacağı işi tek kişi yapıyoruz. Fazla mesai yapıyoruz, bu yaptığımız mesailerin karşılığında ücretimiz verilmiyor. 2 yıldan fazladır maaşımıza zam alamıyoruz. Hakaretlere ve ustaların küfürlerine maruz kalıyoruz. Bu sorunlar saymakla bitmez. Eminiz bütün işçi kardeşlerimiz aynı sorunlarla boğuşup duruyordur. Peki, hiç düşündük mü kardeşler, bu sorunların çözümü için ne yapmamız gerektiğini?
Kardeşler, tüm işyerlerinde sorunlar hep aynı. Demek ki patronlar biz işçileri örgütlü bir şekilde sömürüyorlar. Patronların bu kadar örgütlü hareket edebilmesinin nedeni bizlerin örgütsüz olmasıdır. Yazının başında milliyetçilikten bahsettik. Eminiz sizler de Ankara’da patlatılan bomba sonrası işyerlerinizde birçok işçiyle tartışma noktasına gelmişsinizdir. Bizler de örgütlü işçiler olarak aynı tartışmaların içinde bulunduk. Vicdanlı diyebildiğimiz işçi arkadaşlarımızın nefret saçtıklarını çok acı bir tablo olarak gördük. Aslında yaratılmak istenen tam da budur. Biz işçilere milliyetçilik dayatılıyor, Kürt arkadaşlarımızla bir araya gelmeyelim, haklarımızı aramayalım diye yapılıyor tüm bunlar. Kürt kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissetmeden, iş cinayetlerinde katledilen işçilerin hesabını sormadan, milliyetçilik zehrinden kurtulmadan yaşamaya devam edersek daha kötü çalışma koşulları ne yazık ki bizleri ve gelecekteki çocuklarımızı bekliyor.
Patronlar bizleri kötü koşullarda çalıştırırken dinimize, dilimize, milliyetimize bakmadan eziyor. Bütün dünyada patronlar aynı bilinçte hareket ediyorlar. Bizler de, tüm sorunlarda, kendi sınıfımızın çıkarlarını düşünerek hep birlikte hareket edebilmeliyiz. Bu topraklarda Kürt düşmanlığı yapılırken Türk işçiler daha az ezilmiyor. Kürt işçilerin ücretlerini düşük tutarlarken, Türk işçilere de aynı ücret dayatılıyor. Kürt halkına yıllardır zulüm yapılırken, Türk işçilere de bu zulüm karşısında her şeye boyun eğmesi, itaat etmesi dayatılıyor. İşte biz örgütlü işçiler bu zulmün bitmesini istiyoruz. Halkların birbirleriyle sorunu olmadığını, bu düşmanlığı egemenlerin yarattığını haykırıyoruz. Kalıcı barış gelene kadar da haykırmaya devam edeceğiz.
Aslında yapılması gereken çok zor değil. Sadece, işçiler olarak patronların çıkarları değil kendi sınıfımızın çıkarları ekseninde hareket edebilmemiz gerekir. Bu da haklarımızı öğrenip, bilinçlenmek, geçmişte mücadele eden işçi kardeşlerimizin deneyimlerini bu günlere aktarmakla olur. Kardeşler, bugünden bir şeyler yapmazsak şu an var olan haklarımız da elimizden gidecek. Kara kara düşünme vakti değil. Biz UİD-DER’li işçiler olarak sürekli bir araya gelip sorunlarımıza çözümler arıyoruz. Gelin yarın ‘vah, tüh’ dememek için bu mücadeleyi birlikte omuzlayalım.
Hükümet Katliamda Üç Maymunu Oynuyor
“Küfür Besmele Gibiydi”
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...