İşçiye Katmerli Sömürü, Patronlara Kıyak Teşvikler

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destekleme” paketini açıklamış bulunuyor. Uzun zamandır patronlara ardı arkası kesilmeyen teşvikler yapılıyor. Hükümet, işsizlik fonunda biriken paraları patronlara peşkeş çekmek için bir kez daha kolları sıvamış bulunuyor.

Yeni paket ile birlikte patronlar İşbaşı Eğitim Programı adı altında işçilerin sırtından servetlerine servet katacaklar: 6 ay boyunca işçi maaşları patronların cebinden çıkmayacak. Ödemeyi İŞKUR yapacak. Bununla da yetinmeyen hükümet, patronların o işçiler için yaptığı harcamaları da (yol, yemek, iş elbisesi, kişisel koruyucu donanım vb.)  doğrudan vergi matrahından düşecek. 6 aydan sonra o işçi aynı işyerinde çalışmaya devam ederse patron 3,5 yıl boyunca işçi için ödemesi gereken SGK primini de ödemeyecek. O primler de SGK tarafından karşılanacak. Utanmaz hükümet bir taraftan SGK’nın kasasında para yok diyerek emeklilik yaşını uzatıp işçileri mezarda emekliliğe mahkûm ederken, öte taraftan işçilerin emeklilik fonunu dilediğince patronlara peşkeş çekiyor.

Aslında bu teşvik bizlere hiç yabancı gelmiyor. 2008 krizinden itibaren bu tür teşvikler sürekli yapılıyor. Bu sefer de sözde 120 bin istihdam sağlanacakmış. 6 ay sonra işten atılacak işçiler acaba işsiz kaldıklarında işsizlik maaşı alabilecekler mi? Hükümet işçilere neden bu konularda destek sunmuyor, garantiler vermiyor? Siz hiç işçiler için yapılan bir teşvik duydunuz mu?

Peki, İŞKUR ve SGK tarafından ödeneceği söylenen bu paralar nereden karşılanacak? Yıllardır işçi ücretlerinden kesilen işsizlik sigortası ödenekleri fonlarda birikmiş durumda. Meselâ işsizlik fonunda biriken para patronların iştahını kabartıyor. Daha öncekilerde olduğu gibi bu teşvik paketinin on milyarlarca liranın biriktiği işsizlik fonundan, SGK fonundan ve büyük kısmı işçilerden toplanan vergilerden karşılanacağı açık. Yani işçilerin parasını diledikleri gibi “istihdamı arttırıyoruz” adı altında patronlara sermaye olarak aktarıyorlar. Üstelik işçilere, aşırı çalışma ve sömürünün karşılığı olarak sadece asgari ücret reva görüyorlar.

Bizler işsiz kaldığımızda fondan yararlanamıyoruz. İşsizlik maaşı için başvuru yapmaya gittiğimizde önümüze birçok engel çıkıyor. İş bizim paramızı bize vermeye geldiğinde kırk takla atanlar, teşvik adı altında gözlerini kapatarak patronlara servetler veriyorlar. Bizler dilenmiyoruz, hükümete avuç açmıyoruz; bizim olanı bize vermesini talep ediyoruz.

Çalışma saatlerimiz alabildiğine uzamış durumda. Patronlar her fırsatta bizleri daha fazla sömürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Biz işçiler bir araya gelemezsek patronların saldırıları karşısında sesimizi çıkaramayız. Patronlara vereceğimiz en iyi cevap örgütlü olmaktır. Tüm işçileri UİD-DER saflarında örgütlenmeye davet ediyorum. Birlik olursak patronların saldırılarını durdurabiliriz.