Buradasınız
İSİG Meclisi: “İş Cinayetlerine de Başkanlığa da HAYIR!”
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 24 Şubatta İstanbul Tabip Odası’nda gerçekleştirdiği bir toplantıyla, OHAL ile iş cinayetleri arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmasını ve referanduma ilişkin tutumunu açıkladı. OHAL koşullarında zirve yapan iş cinayetlerinin Başkanlık sistemine geçiş ile birlikte seri bir hal alacağının ifade edildiği toplantıda, “İş Cinayetlerine, KHK’lara, OHAL’e ve Başkanlığa HAYIR!” mesajı güçlü bir şekilde vurgulandı. İSİG Meclisi’nin düzenlediği toplantıya iş güvenliği uzmanları, sendika çalışanları, çeşitli sektörlerden işçiler ve demokratik kitle örgütlerinden temsilciler katıldılar. Katılımcılar iş cinayetleri ve referandum üzerine konuşmalar yaparak işçilerin neden “Hayır” demesi gerektiğini tartıştılar.
Toplantıda ilk olarak İSİG Meclisi adına Murat Çakır, yürüttükleri çalışmaları aktardı. Çakır, 7 aydır süren OHAL’in iş cinayeti bilançosunun en az 1180 olduğunu belirterek, bu oranın önceki yıllarla kıyaslandığında bir zirve olduğunu ifade etti. OHAL sürecinde aylık ortalama 169 işçinin yaşamını kaybettiğini belirten Çakır, neredeyse tüm sanayi sektörlerinde iş cinayetlerinin arttığına dikkat çekti. İş cinayetlerinde ciddi bir artışın meydana gelmesinde OHAL’in oldukça önemli etkisinin olduğuna dikkat çeken Çakır, “Başkanlık geçerse iş cinayetleri seri bir hal alacak” diye konuştu. Çakır ayrıca OHAL süreciyle birlikte iş cinayetleri istatistiklerine ilk defa “ani ölüm ve intiharların” girdiğini aktardı ve bu durumun patlayan bombalarla, artan baskı ve saldırılarla yakından ilişkili olduğunu ifade etti.
Çakır’ın ardından İSİG Meclisi gönüllülerinden Erkan Arslan bir konuşma yaptı. OHAL ve KHK’lar rejiminin patronların yararına olduğunu ve bu rejimde işçileri ancak daha katmerli sömürü ve ölüm beklediğini vurgulayan Arslan, Başkanlık sistemiyle birlikte mevcut OHAL ve KHK’lar rejiminin kalıcılaşacağını belirtti. İşçilerin referandumda “HAYIR” demesinin pek çok gerekçesi olduğunu ifade eden Arslan, bu gerekçelerden birinin de işçi sağlığı ve iş güvencesi olduğunu vurguladı.
Toplantıda akademisyen Özgür Müftüoğlu da bir konuşma gerçekleştirdi. Müftüoğlu, Başkanlık rejimiyle demokrasinin geriletilmeye çalışıldığını belirterek, demokrasinin işçiler açısından önemini vurguladı. İşyerlerinde demokrasinin geriye gidişiyle birlikte işçilerin sağlıksız ve güvensiz çalışma koşullarına itiraz edemediğine, bu durumun da iş cinayetlerinin artışına yol açtığına dikkat çekti.
Toplantı sendika ve kitle örgütü temsilcilerinin konuşmalarıyla devam etti.
Clara Zetkin ve 8 Mart Mirası
Neden mi HAYIR?
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...