Buradasınız
İSİG Meclisi İşçi Sağlığı Forumu Düzenledi

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), 2 Ekimde “6331 Sayılı İSG Yasası”, “İş Cinayetleri”, “İşkollarında Durum” ve “Çocuk-Kadın-Göçmen-Yaşlı İşçiler, İşçi Sağlığı Mücadelesi” konu başlıklarıyla İstanbul Tabip Odası’nda (İTO) bir forum düzenledi. İSİG Genel Koordinatörü Murat Çakır forumda yaptığı konuşmada çok farklı mecralarda işçi sağlığı konusunda mücadeleler verildiğini, İSİG Meclisi’nin bu mücadelelerin devamı olarak kurulduğunu ve sendikal harekete dayandığını belirtti.
1 Ocak 2013’te yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği yasasının iş cinayetlerini önleyebilecek nitelikte olmadığına dikkat çeken Çakır, 2013-2022 yılları arasında 18 bin 285 işçinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Ancak örgütlü olunduğunda iş cinayetlerinin önüne geçilebileceğini ise şu sözlerle ifade etti: “Karşınızda yer alan sermaye ve devlet, eğer güçlü bir mücadele ve örgütlülük yoksa, ne derse o olur.” Çakır, göçmen işçi cinayetlerinin yüzde 50’sini Suriyeli göçmenlerin oluşturduğunu vurguladı. Birçok göçmen işçinin kayıt dışı çalıştırıldığını, adlarının bile bilinmediğini dile getirerek kayıtsızlık yüzünden göçmen ölümlerinin istatistiklerde gözükmediğini belirtti.
Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Sekreteri Nihat Demir, iş güvenliğinin ayakkabı ve baretten ibaret görüldüğünü, gerekli önlemler alınmadığı için iş cinayetleri gerçekleştiğini belirtti. Kürt illerinden gelen işçilerin daha fazla mağdur edildiğini, yaşamlarının ve sosyal haklarının gasp edildiğini, hijyenik olmayan ortamlarda çalıştırıldıklarını, kötü hava koşullarında ölümler olduğunu söyleyen Demir, “bu sorunların son bulması için mücadele ediyoruz” dedi.
Deniz İşçileri Platformu üyesi Onur Özkaya, mesleklerine dair yeterince bilgi sahibi olunmadığını ve işkollarında ölümlerin çok fazla olduğunu söyledi. Ölümlerin en çok kalp krizi nedeniyle gerçekleştiğine dikkat çeken Özkaya, “Her iki yılda bir sağlık raporu alarak çalışmamız lazım. Ancak 10 dakika içinde verilen sağlık raporlarıyla işe başlanılıyor. Bir işçi yaşamını yitirdiğinde ise işveren ya da devlet hesabını vermemiş oluyor. Rüşvet de çok fazla. Şirketler rüşvet vererek, denetimi sıkı tutabiliyor. Ayrıca gemi içinde zorbalık, şiddet de çok yaşanıyor. Bu nedenle psikolojik sorunlar da ortaya çıkıyor. Bu nedenle taciz ve tecavüz gibi olaylar ya da intiharlar meydana geliyor” diye konuştu.
Avukat Berin Demir ise işçilerin yargı sürecinde yaşadığı sıkıntılara işaret etti. Ölümlerin temel nedenlerinin denetimsizlik ve özelleştirme olduğunu söyleyen Demir, teftişlerin de göstermelik olduğuna değindi. Demir “Yargı sürecinde de devletin geri çekildiğini görüyoruz. İşçi işe girerken birçok belge imzalatılıyor, formaliteden atölyeler düzenlediklerine dair görüntüleri klasörler halinde önümüze koyup işçinin ölümünden sorumlu olmadıklarını iddia ediyorlar. 2008’de yaşanan işçi ölümleri davası hâlâ sürüyor. Bu nedenle aileler yaslarını tutamıyor. Adalet müessesesi çalışmıyor. Bu nedenle tüm sistem çöküyor” dedi.
İstanbul İSİG Meclisi’nin düzenlediği “İşçi Sağlığı Forumu”, bileşenlerin İSİG mücadelesini büyütmek üzere yeni dönemde bir araya gelerek toplantı ve etkinlikler gerçekleştirilmesi kararıyla sona erdi.
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...