Buradasınız
İşte Bu Yüzden UİD-DER Farklı Diyoruz!
İstanbul’dan bir işçi
Aslında sosyalizmin ne kadar zor, ama isteyince ne kadar kolay olacağını ben burada anladım. Bir şeyleri değiştirmek için dua etmek değil de harekete geçmeyi öğrendim ben burada. Aslında bizim değil de patron denilen ve her şeyi paralarıyla satın alabileceklerini sanan varlıkların bizden korkmaları gerektiğini anladım.
Bu dernekle üçüncü kez 1 Mayıs’a gittim ve ben 3 yılda kendimi 3 kez gerçekten güçlü hissettim. Öyle bir yer ki burası, anlatılmaz yaşanır derler ya tam o hesap. Anlatarak değil gelip görerek yaşarız. Bir piknik oldu mahallemizde, tek kelimeyle “MUHTEŞEM”di. Daha önce de bir çok grupla düzenlemiştik bu tür etkinlikler, lakin ben böyle bir düzen görmedim, ben böyle bir disiplin görmedim. Burasını diğerlerinden ayıran en belirgin özelliklerden bir tanesi de bu işte: DÜZEN! İşte bu yüzden UİD-DER farklı diyoruz bizler, işte bu yüzden korkuyor patronlar bizden ve bizler yani emekçi sınıfı kendimizi işte bu yüzden güçlü hissediyoruz. Çünkü düzenliyiz, bu düzen patronu korkutur. İşte o zaman da biz aslında onların hiçbir şey olmadığını anlarız. Onlar medya ile gözümüzü boyuyor ve ne yazık ki birçoğumuzun gözü boyanıyor ve kendimizi çok güçsüz, çok yalnız hissediyoruz. Bu yazıyı bir şiirle son buldurmak istiyorum:
İŞÇİSİN SEN
İşçisin sen dostum
Yalnız değilsin yani
Milyonlar seninleyken yalnız kalamazsın ki
Tarladaki
Fabrikadaki seninle
Tabii inşaattaki
ve madendeki kardeşin de seninle
Öyle bir kardeşlik ki bu
Dahil en küçük dert bile
Ama anlatamazsın bunu açgözlü kapitale
Baskı, mecburiyet, zulüm
Kapitalist üçgeni
İllaki görmüşsündür
İçlerinden birini
Senin de sıkmaz mı canını
Zalimlerin melunluğu
Kaldırın artık yeter
İnsanın insana kulluğunu
Çok konuştuk yeter artık
İcraat lazım bize
Dünya değişecek
Zehrolacak kapitale
İşçisin sen işçi
Yalnız değilsin yani
Milyonlar seninleyken
Yalnız kalamazsın ki!
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
Son Eklenenler
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...