Buradasınız
İyi ki Oradaydık!
Samandağ’dan bir grup genç
Bizler Samandağlı gençler olarak ilk defa 1 Mayıs’a gittik. İlk defa 1 Mayıs’ı İstanbul’da ve ilk defa UİD-DER kortejinde kutladık. Kimimiz yaşadığımız yerde daha önce katılmış olsa da hepimiz böyle bir kitleselliğe, coşkuya ve muazzamlığa ilk kez şahit olduk. Gitmeden önce çoğumuzun 1 Mayıs hakkında aslında en ufak fikri yoktu, televizyonlardan öğrendiklerimiz kadarıyla biliyorduk. Kavga, gürültü, kaos! Ama daha gitmeden önce UİD-DER’li abilerimizin, ablalarımızın geçen sene yine Maltepe’de gerçekleşen 1 Mayıs’ın UİD-DER tarafından hazırlanmış videosunu da izleterek anlattıklarıyla ve daha sonrasında ise gelip gördüklerimizle anladık ki hiç de sermaye medyasında anlatıldığı gibi değilmiş! Sizlerle de hissettiklerimizi paylaşmak istiyoruz.
Selena: UİD-DER ailesi olarak yaşadığımız acıdan, üzüntüden dolayı yanımızda olduğunuz için ve Samandağ’dan İstanbul’a gelmemizi sağlayıp, bize ilk defa bu duyguları yaşattığınız için öncelikle çok teşekkür ediyorum. İlk defa bu kadar uzun bir yolculuk yaptık ve bizim için yorucu oldu ama UİD-DER ailesini bir arada görmek ve bizim içimizdeki kinimizi, öfkemizi, üzüntümüzü hep birlikte haykırmış olmak, ilk defa bu heyecanı yaşamış olmak tarif edilemez bir duygu. Yani kısacası bu yorgunluğa değdi diyebilirim. 1 Mayıs için yapılan yürüyüş gerçekten çok güzeldi ve daha nice şeyleri hep birlikte, bir arada olursak başaracağımızı düşünüyorum ve buna inanıyorum!
Mehmet: Özgür ve eşit bir gelecek için mücadele veriliyor. Elbet bir gün güneş doğacak ve karanlıktan aydınlığa çıkacağız. Gelirken otobüste hep birlikte haykırdığımız gibi güzel günler göreceğiz çocuklar! Nice haklı, güzel yarınlar diliyorum. İyi ki geldim, herkesin 1 Mayıs İşçi vе Emеkçi Bayramı yeniden kutlu olsun!
Yağmur: 1 Mayıs deyince aklıma daha önce tatil gelirdi. Hatay’da Antakya merkezde bir şeyler yapılırdı ama çok az kişi bilirdi. Ben hiç 1 Mayıs’a katılmadım. 18 yıllık hayatımda ilk defa 6 Şubat depreminden sonra UİD-DER’in sayesinde İstanbul’da 1 Mayıs ruhunu hissettim. O televizyonlarda izlediğimiz 1 Mayıs’a hiç benzemiyordu, bir bayram gibiydi, bazen böyle bir ortamda olduğuma inanamıyordum. Çünkü 1 yıl önce bana bunun olacağını söyleseydiniz, “rüyamda gördüm sanırım” der geçerdim ama ben o rüyayı yaşadım ve tekrar katılmak isteyeceğim bir gün, özellikle UİD-DER ailesiyle katılmak isterim. Sizler bizi ailenizin bir parçası gibi gördünüz, elbette sizlerle başka koşullarda tanışmak isterdim ama pişman değilim, keşke daha önce tanışsaymışız. Ve Samandağ’a dayanışma için gelen dostlarımızı tekrar görmek beni çok mutlu etti.
Elimden geldiğince İstanbul olmazsa da UİD-DER’in olduğu diğer şehirlerde, sizlerle birlikte tekrar buluşup 1 Mayıslara katılmak istiyorum. Sizlerle birlikte dayanışmada ön saflarda yer almak, bir daha yaşanacak kötü olaylarda da sizlerin bize yaptığı gibi ben de başka ailelere, çocuklara dokunup onları da 1 Mayıslara getirmek, mücadeleye katmak, onların da bu duyguları yaşamalarını sağlamak istiyorum. Herkesin de UİD-DER’in bir parçası olmasını ve bu mücadeleyi birilerine aktarmasını istiyorum. Bize çok şey katan UİD-DER’e içtenlikle teşekkür ederim. Bizim için yıllık izinlerini kullanıp buralara gelenler de ve her hafta yol çekip bizim için gelen abi ve ablalarım da iyi ki varsınız, umarım gelecek yıl da aynı meydanlarda birlikte oluruz!
Duygu: İlk defa 1 Mayıs’a katılıyorum. Hatay’da sizlerle ilk tanıştığım andan itibaren güven duygusunu, o dayanışma ruhunuzu ve samimiyetinizi gerçekten hissettiğim için 1 Mayıs’a katıldım. İyi ki buraya gelip o coşkuyu, heyecanı yaşadım. Birlik ve beraberlik olduktan sonra her şeyin üstesinden gelebileceğimizi anladım. Asla pes etmek yok, UİD-DER varsa umut vardır. Her şey için çok teşekkür ederiz, emeğinize sağlık. İyi ki sizlerle tanıştık.
Nisan: Çok güzeldi, yorucu ama çok güzel. Tanımadığımız insanlarla birlik içinde olmak, aynı yolda yürümek, omuz omuza olmak çok güzeldi. Binlerce kişiyi bu şekilde görünce insanın içi umutla doluyor. En güzel farkındalıksa bize gösterildiği gibi kavga gürültü değil de güzelliklerle, eğlenerek, sohbet ederek, sloganlarla, halaylarla, yürüyüşle geçmesi oldu.
Gizem: Merhaba arkadaşlar, ben de Samandağ’dan İstanbul’a 1 Mayıs için geldim. Cumartesi günü yola çıktık, yol çok güzel geçti hep birlikte. İstanbul’a ara sıra şarkılar söyleyerek ara sıra dinlenerek UİD-DER’li arkadaşlarla geldik. Vardıktan sonra birlikte ufak bir gezi yaptık, çok güzeldi, sonra derneğe gelip, oturduk, uyuduk, kalktık ve 1 Mayıs için hazırlandık. 1 Mayıs’a gittik, çok güzeldi. Herkes oradaydı! Ve çok kalabalıktı orası. Geldiğimde, Samandağ’a bizlerle dayanışmaya gelen arkadaşları gördüğüme çok mutlu oldum, çok sevindim. Sonrasında etkinlik bitince de hepsiyle vedalaştım. Otobüslere bindik ve tekrar dönüş için yola çıktık. Yol çok uzun sürse de yorulsam da her şey çok güzel geçti. İstanbul güzel geçti!
Özge: 1 Mayıs yolculuğuna çıkarken içimde heyecan kadar korku da vardı. Ne olacak, neler yaşanacak... 1 Mayıs günü ise yaşadığım her andan çok keyif aldım. Başlarda biraz gergin olsam da... Coşkuyla birlikte gözyaşlarımı da ara ara tutamadım. Birçok insanın 1 Mayıs’ı yürekten, sıcacık, büyük bir umutla kutlamalarına tanık olmam beni cesaretlendirdi. Kendimi alanda çok güçlü hissettim. Bu deneyim umuduma umut kattı. Bu zamana kadarki olan önyargılarımı kırdım. İyi ki geldim. UİD-DER’e teşekkür ediyorum bana bu fırsatı verdiği için.
Fırat: İlk defa katılıyorum. Çok güzel insanlar tanıdım, çok iyi ilişkiler kurduk. UİD-DER korteji… Çok farklı bir atmosfer, çok coşkulu ve disiplin içindeler ve ne istediğini bilen insanlar gerçekten… Bir kere daha dile getirmek istiyorum: İyi ki UİD-DER’i tanıdık! Ve iyi ki o ailenin bir parçası olduk!
Güneş: Böyle bir etkinliğe ilk kez katıldım ama bir daha gelmeyi çok isterim. Çünkü çok mutlu oldum. Sizin gibi insanlarla birleşmek ve birlikte değişim için bir şeyler yapmak çok güzeldi. UİD-DER ailesi olarak bize kendinizi hiç yabancı hissettirmiyorsunuz. Ve sanki yıllardır birlikteymişiz gibi geldi, oradaki coşku bir harika. Birlikte şarkı söylemek, halay çekmek, slogan atmak, yürümek… Sizle gelen çekingen biri bile olsa içinize dâhil edebiliyorsunuz. Yürüyüşün sonunda miting alanında halay çektik, marşlar söyledik, sloganlar attık yine. Bunlar gerçekten çok güzeldi, sanki bir film sahnesi gibiydi. Televizyonlarda gördüğümüz gibi değilmiş. Ben sanırım 1 Mayıs’ı gerçekten bugün öğrendim. Bunu UİD-DER’le öğrendiğim için çok daha mutluyum!
- Engeller Bizi Durduramaz, Rüzgârlar Savuramaz!
- UİD-DER Kortejinde 72’lik Bir Karslı: Memê!
- Kardeşim Muhsin!
- Sömürüsüz Bir Dünya İçin Mücadele Azmimizi Biledik!
- Hesap Günlerinin Gelmesi İçin…
- Gelenekten Geleceğe 1 Mayıs’taydık
- Emekçi Kadınlar, Kadın Düşmanlarına 14 Mayıs’ta HAYIR Diyecek!
- Sınıfımızın Safında Umudumuzu Büyütüyoruz
- 14 Mayıs’ta Asrın Kötülüğünün Hesabını Birlikte Soralım!
- Gün Gelir ve Yıkılır Mutlak Sanılan Düzen!
- İyi ki Oradaydık!
- Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Coşkusunu Paylaşıyor
- Biz Çocukların da Değişmesini İstediği Şeyler Var!
- Samandağ’dan Mektup Var: Sevgili UİD-DER Ailesi!
- Yine UİD-DER’le Geldim, Yine Umutla Döndüm!
- 1 Mayıs 2023 Zorbalar Kalmaz Gider
- Dünya İşçi Sınıfı Farklı Dillerde Aynı Şeyi Haykırdı: Sömürüye Son!
- UİD-DER 1 Mayıs Meydanından Seslendi: “Yağmacı Enkaz Düzenine Son!”
- 1 Mayıs 2023: Türkiye’nin Dört Bir Yanından “Artık Yeter” Sesleri Yükseldi!
- İstanbul’da 1 Mayıs: Emekçiler Değişim İradesini Ortaya Koydu
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...