Buradasınız
Kadınsız devrim olmaz
Gebze’den bir UİD-DER üyesi
Merhaba arkadaşlar,
Ben Uluslararası İşçi Dayanışması Derneğinin bir üyesiyim. Evli ve iki çocuk anasıyım. Derneğimizde yapılan etkinliklerden çok memnun olduğumu söylemeliyim. Bizler 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği için bir araya gelip değişik çalışmalar yaptık. Kimi arkadaşlar işyerlerinde, kimimiz mahallelerinde gruplar halinde davetiyelerimizi dağıttık. Birçok insanla tanışmış olduk. Ve sonunda heyecanla beklediğimiz gün geldi. Bütün arkadaşlarımızla kolektif çalışarak derneğimizde üzerimize düşen görevleri yaptık. Bütün işçi arkadaşların gözlerinin içinin parladığını ve ne kadar mutlu olduklarını gördüm.
Programımıza başladık. Açılış konuşmasından sonra sunum ve slayt gösterimi yapıldı. İşçi kadınlar geçmiş dönemlerde kötü çalışma koşullarını düzeltebilmek için ve haklarını alabilmek için her şeyi göze alarak patronlara yani burjuvaziye karşı mücadele etmişler. Verilen bu mücadele sayesinde bütün işçiler ve kadınlar birçok haklar kazanmışlar. Slaytlar arasında okunan şiirler ve marşlar da birçok şeyi anlatıyordu. Burada asıl önemli ve güzel olan, gelen bütün arkadaşların o coşkuyu hissetmesi ve mutlu olmasıydı ve bu bizleri daha çok sevindirdi. Etkinliğin sonunda serbest kürsü oluşturuldu. Etkinliğe gelen arkadaşlar etkinlik hakkındaki ve kendi yaşadıkları, hissettikleri düşüncelerini doğal bir şekilde ifade ettiler. Ne kadar heyecanlı olsalar da hissettikleri mutluluğu ifade ediyorlardı. Ben daha önce birçok etkinliğe katılmama rağmen düşündüklerimi ifade etmekte zorlanıyordum. Ama dernekte kendini ifade eden arkadaşlardan aldığım cesaretle çıkıp ben de kendi düşüncelerimi ifade etmeye çalıştım. Tabii ki çok heyecanlıydım. Ama heyecanın verdiği mutluluğu ifade edemem.
Bütün arkadaşların evden yapıp getirdiği yiyecekleri paylaşarak hep birlikte o coşkuyu noktaladık. Ben fabrikada çalışan bir kadın değilim, ama bir işçi eşiyim. Çalışmasam da çevremde gördüğüm, tanıdığım işçi kadınların ve evde çalışan kadınların nasıl zor koşullarda yaşadıklarını biliyorum. Bu koşulları değiştirmek için evde ve dışarıda çalışan bütün kadın arkadaşların bu mücadeleye korkmadan, yılmadan destek vermeleri gerekiyor. İnanarak hep beraber el ele verdiğimizde yani gücümüzü birleştirdiğimizde birçok şeyi başaracağımıza inanıyorum. Gerçek kurtuluş kapitalizmi yıkmadan mümkün değildir.
Kadınsız devrim olmaz, kadın devrim olmadan özgür olamaz!
Bütün dünyanın işçileri birleşin!
Yaşadım diyebilmek için
İş kazalarının suçlusu kimdir?
Son Eklenenler
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...