Buradasınız
İş kazalarının suçlusu kimdir?
Sağlık sektöründen bir kadın işçi
UİD-DER’in Gebze temsilciliğinde iş kazalarına dair bir seminer yapıldı. Seminere katılım diğer seminerlere nazaran oldukça yoğundu. Seminere daha birkaç gün önce iş kazası yaşamış bir işçi arkadaş da yaşadıklarını anlatabilmek için katılmıştı. Sunum bitip de sorular çerçevesinde yapılan tartışma bölümünde ise, birçok işçi arkadaş tanık oldukları ya da başlarına gelen iş kazalarından söz ettiler. İş kazaları bizler için çok yakıcı bir sorun. Seminerde, bir iş kazası yaşadığımızda ya da iş kazasına tanık olduğumuzda neler yapmamız gerektiği hakkında bilgiler verildi.
Sunum özet olarak yaşadığımız ya da her an karşı karşıya kaldığımız her türden meslek hastalıkları da dahil olmak üzere birçok iş kazası örneği ile zenginleştirilmiş bir içerikteydi. Bütün işçi arkadaşlarımızın başına gelebilecek olan iş kazaları ve meslek hastalıkları sadece yaşadığımız ülke ile sınırlı kalmıyor. Çünkü bütün dünyadaki diğer işçi kardeşlerimizin sorunu neyse bizlerin de sorunları aynı. Sunumda da sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok ülkesinde yaşanmış iş kazalarından çeşitli örnekler ve veriler verildi. Patronlar sınıfının biz işlere sunduğu iş ve çalışma koşulları sonucunda iş kazası yaşamamamız mümkün değil.
Tartışma bölümünde birçok işçi arkadaşın paylaştıkları, anlattıkları; gerçek suçluyu biz işçilere gösteriyordu. En güzel kanıtı şudur: biz işçilere sunulan iş koşulları, sağlıksız, güvenliksiz, sigortasız ve birçok haktan yoksun durumdadır. Uzun çalışma saatleri, yorucu ve yoğun işler, çok fazla iş yükü, uzun fazla mesai saatleri, alınmayan güvenlik önlemleri ve daha birçok nedenden kaynaklı olarak başımıza gelmeyen iş kazası yok gibidir. Meslek hastalıkları da öyle.
İş kazalarının ve meslek hastalıklarının gerçek suçlusu kapitalizmdir. Kapitalistlere göre, yaşanan iş kazalarının sorumlusu biz işçileriz. Oysa hepimiz mutlaka tanık olmuşuzdur. Örneğin bir işyerinde iş kazası yaşandığında hemen eksiklikler -patrondan kaynaklı ise- tespit edilip tamamlanır. İş kazası yaşayan biz işçileriz. İş kazalarının faturasını ödeyen de yine biz işçileriz. Sizce bu mantığın neresi doğrudur. Çünkü iş kazalarında elini, kolunu, bacağını kaybedip üstüne üstlük kapı dışarı edilen yine biz işçileriz. Bu yüzden işyerlerimizde öncelikle işçi arkadaşımız bir kaza yaşadığında, bu seminerde öğrendiklerimizi yapmalı, işçi arkadaşımıza sahip çıkmalıyız. Çünkü unutmayalım o kazayı biz de yaşayabilirdik ve her an yaşayabiliriz. Biz işçilerin kaybedilen canı, kopan kolu, bacağı, kapitalistin umurunda değildir. Onun aklı fikri sırtımızdan daha ne kadar fazla kâr edeceğidir.
İşçi sınıfına yönelik saldırıların yoğunlaştığı, kazanımlarının bir bir kırpıldığı, hak gasplarının doruğa çıktığı gerici bir dönemden geçiyoruz. Biz işçiler haklarımızın takipçisi ve savunucusu olmazsak, bir iş kazası ya da meslek hastalığı sonucu ölünceye dek ölümle burun buruna çalışmaya devam edeceğiz ve daha çok can kaybedeceğiz. Öncelikle insanca çalışma koşulları için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Eğer örgütlü bir şekilde tek yumruk, tek yürek olup mücadele edersek alamayacağımız hiçbir şey yoktur. Ama kazanacağımız kocaman bir dünya var.
Sömürüsüz, sınıfsız, daha güzel bir dünya için mücadeleye!
İnsanca yaşam için kapitalizmi yıkalım!
Kadınsız devrim olmaz
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
- 50. Yılında Geleneğimiz UİD-DER İle Sürüyor!
- “Şiirlerle Fotoğraflarla İşçi Sınıfının Tarihini Bizlere Aktaran UİD-DER’e Teşekkür Ederim”
Son Eklenenler
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.