Buradasınız
Kader Ne, Şehit Ne? Yoksa Cinayet mi?
Ankara’dan bir işçi

Bartın Amasra’daki madenci katliamını “kader” ile açıklayan Erdoğan, 41 madencinin şehitlik mertebesine yükseldiğini söyledi. Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimselere şehit denir. Peki, madenci kardeşlerimiz neden öldüler? İşyerlerinde güvenlik önlemleri alınmadığı için, siyasi iktidarın umursamazlığı yüzünden. Sermayenin kâr hırsı uğruna ölmek nasıl şehitlik oluyor kardeşler? Sermaye sahipleri önlem almadı diye ölmek nasıl şehitlik oluyor? Bunun şehitlik olmadığını Erdoğan da gayet iyi biliyor ama şehit diyerek iş cinayetlerini meşrulaştırmak, ihmallerin üzerini örtmek istiyor.
Bilelim ki sermaye sahiplerinin tek kutsalı kârdır. Diğer her şey ancak ona hizmet ederse bir anlam ifade eder. Din, iman, ar, namus, ahlâk, vicdan, toplumda değer olarak kabul edilen ne varsa hepsi onlar için paradır. Yaşarken bizi iliklerimize kadar sömürüp, öldürdükten sonra ölümüzü satın almaya çalışmaları bundandır. Yandaş medyada acılı ailelerin fotoğraflarına yer verilmesi ve insanların duygularını da sömürerek asıl meselenin tartışılmasının önüne geçilmeye çalışılması da aynı ahlâksızlığın devamıdır.
Egemenler her daim toplumda yer edinmiş kutsalları kullanırlar. Böylece kendilerine yönelecek itirazları boğmaya çalışırlar. Mesela Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın madencilerin mezarı başında Kur’an okuması bunun örneğidir. Adalet Bakanı asıl işini yapmadığı için, göz göre göre katledilen işçilerin katiline hakkı olan cezayı vermediği için hiç de işi olmayan bir şey yapıyor. Cinayetin üzerini Kur’an okuyarak, toplumun dini değerlerinikullanarak örtmeye çalışıyor. Ama emekçiler bu hilelere artık kanmıyor. Bu riyakârlığa karşı öfke birikiyor.
Madenci yakınının Erdoğan’a yönelttiği “Neden?” sorusu hepimizin sorusudur. Sorumlulardan hesap sorulsun istiyoruz. Peki, bu hesabı kim, nasıl soracak? Gerekli önlemleri almayarak maden faciasının asıl sorumlusu olan iktidardan hesap sormasını bekleyemeyiz. Hesap soracak olan işçilerdir, emekçilerdir yani işçi sınıfıdır! Ama işçi sınıfı birlik olursa ve örgütlü bir şekilde hareket ederse hesap sorabilir. Elimizden geleni yapmaktan kaçınırsak, yarın başka işçi çocukları da yetim kalacak, aileler acı ve gözyaşına boğulacak! Sıranın bize gelmesini ve her şey için artık çok geç olmasını mı bekleyeceğiz?
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...