Buradasınız
Kardemir’de Bir Şey Var!
Karabük’ten bir öğrenci
16 Şubatta, Kardemir Çelik fabrikasında yeni yapılan yüksek fırın inşaatında beton blok dökümünde iskele çöktü. İskelenin çökmesi sonucu 7 taşeron işçisi yaralandı. İşçiler Kardemir’de hazır bekletilen ambulanslarla hastaneye kaldırıldılar. Fabrikanın işçi sağlığı ve güvenliği uzmanı hastaneye kaldırılan işçilerin durumlarının iyi olduğunu açıkladı. Ambulans hastane bahçesine girer girmez işçilerle birlikte araçtan inen İSG uzmanı, “işçilerin durumu nasıl?” sorusuna “bir şey yok, bir şey yok!” diye cevap verdi.
İSG uzmanı doğruyu söylemiyor! Kardemir çelik fabrikasında bir şeyler var! Güvenlik önlemlerinin alınmaması ve denetimlerin yapılmaması yüzünden iş kazaları ve işçi ölümleri var! Baksanıza Kardemir’e dair basında yer alan ve ulaşabildiğimiz iş kazası haberlerine:
Haziran 2008: 08.00-16.00 vardiyasında çelikhane makine bakımda çalışan Ramazan Ünsal vincin halatının kopması sonucunda malzemelerin altında feci şekilde hayatını kaybetti. Ünsal 35 yaşındaydı.
Temmuz 2011: Çelikhane ünitesinde taşeron işçisi olan Ayhan Yıldırım kaynak yaptığı sırada, gaz sıkışması meydana geldi. Alevlerin bir anda parlamasıyla işçinin elleri ve yüzü yandı. Bedeninde 1. derece yanıkların oluşmasının ardından hastaneye kaldırılan 33 yaşındaki işçi hayatını kaybetti.
2011 Ağustos: Güç santralindeki basınç kazanının patlaması sonucunda gece vardiyasında çalışan 3 işçi ağır yaralandı. Yaralanan işçiler hastaneye kaldırılıp yoğun bakıma alındı.
11 Ağustos 2011: Çelikhane tesislerinde meydana gelen gaz sızıntısı sonucu 26 işçi zehirlendi. Sağlık durumu ağır olan Yakup Uğur (40) tedavi gördüğü Ankara’da hayatını kaybetti.
21 Ağustos 2011: Ray ve profil haddehanesinde meydana gelen iş kazasında kafasından yaralanan 1 yıllık evli 25 yaşındaki Serdar Kaya 11 gün tedavi gördüğü hastanenin yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybetti.
Ekim 2011: Kardemir A.Ş. Enerji Tesisleri Müdürlüğüne bağlı oksijen fabrikasında azot tankında değişim sırasında Gökhan Kargın (23), Rafet Küçüktepe (26) ve Musa Kaya (26) isimli üç işçi zehirlendi. Kardemir ambulansları ile hastaneye kaldırılan işçilerden evli ve 6 aylık çocuğu olan Gökhan Kargın hayatını kaybetti. Kalbi duran Rafet Küçüktepe kalp masajı ile hayata geri döndü ve yoğun bakıma alındı. 1 yıl önce işe başlayan ve 3 aylık evli olan Rafet Küçüktepe 13 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti.
Haziran 2012: Kardemir’de geçit halindeki tren ile tır çarpıştı. Çarpışma sonucu iş makineleri bölümünde manevracı olarak çalışan Sami Yorulmaz hayatını kaybetti. Ölen işçi 14 yıldır Kardemir’de çalışıyordu. Yorulmaz, evli ve iki çocuk babasıydı.
Temmuz 2012: Kardemir yüksek fırınlar bölgesinde çalışan Selim E., Ergin K., Muzaffer Ö., Hakan Y. ve Serhat Ö. adlı işçiler, yüksek fırınlardan sızan gazdan zehirlendiler. Zehirlenen işçiler Kardemir’in ambulansları ile hastanelere götürüldüler.Bu saydıklarımız Kardemir’de gerçekleşen iş kazalarının basına yansıyanlarından bir kısmı. Kardemir’den emekli olan bir ağabeyimiz şöyle diyor: “Basına yansımayan birçok kaza oldu. Çok arkadaşımız sakat kaldı. Kardemir’de çalışıp da küçük veya büyük bir iş kazası geçirmemiş, atlatmamış neredeyse hiçbir işçi yoktur.”
Evet, işte iş güvenliği önlemlerinin alınmasının ne derece hayati önem taşıdığını görüyoruz. Sorun sadece İSG uzmanlarının yanıltıcı açıklamaları değildir. Asıl sorun patronların bitmez tükenmez kâr hırslarıdır. Onlar bizleri sadece bir makinenin parçası gibi görüyorlar ve bu parçadan binler, milyonlar, hatta milyarlarca var. Biri gider öteki gelir mantığıyla bakıyorlar. Yedek parça o kadar çok var ve o kadar çok ucuz ki onlar için! “Eskidi mi, at çöpe, yenisini daha ucuza alırım” hesabı yapıyorlar.
Aslında bir bakıma doğru bizler milyonlar, milyarlarız. Ama bize yazılan kader gerçekten bu mu olmalı? İş kazalarının ciddiyetini anlamak için ta Kardemir’e, Karabük’e gelmenize gerek yok. Yanı başınızdaki fabrikalara, işyerlerine bakın, yaşanan tablonun neredeyse her yerde aynı olduğunu göreceksiniz. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini önemseyelim. “Bana bir şey olmaz” mantığıyla gözümüzü kulağımızı tıkayıp kayıtsız kalmayalım. Patronlar sınıfına karşı tek silahımız olan bir arada olmayı, örgütlülüğü ortaya çıkartıp kullanalım. Kardemir’de ve bütün işyerlerinde patronların bizlere yazdığı kadere karşı, haydi sınıf mücadelesine!
Polis İşçilere Neden Saldırıyor?
Eskişehir’de Kürt İşçilere Irkçı Saldırı
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...