Buradasınız
Kazanımlarımızı Örgütlü Olursak Koruyabiliriz
İstanbul/Esenyurt’tan bir grup metal işçisi

Merhaba dostlar. Türkiye’de ekonomik krizin günden güne derinleştiği, marketlerde pazarlarda fiyatların uçuşa geçtiği, neredeyse her gün her şeye zam geldiği günümüz koşullarında biz işçi ve emekçilerin yaşamı daha bir çekilmez hale gelmiştir. Gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçlar bile biz işçileri zorlarken buna patronların işçileri daha da düşük ücretlere köle gibi çalıştırmak istemeleri eklenmektedir. Sendikal örgütlülüğün ve sınıf mücadelesi deneyiminin zayıf olduğu, ağır ve güvencesiz çalışmanın yaygın olduğu Esenyurt-Kıraç-Hadımköy havzasında, işçiler bu kölece çalışma koşullarına “artık yeter” diyerek mücadelenin fitilini ateşlemiştir.
Enflasyon ve hayat pahalılığının inanılmaz boyutlara ulaşmasıyla birlikte, tüm işçilerde Ocak ayında maaşlara yapılacak zamlara dair beklentiler oluşmuştu. Fakat görüldü ki gerçek enflasyon %100’leri geçmesine rağmen çoğu işyerinde patronlar işçilere %10-20 civarında zamları yeterli görüyorlar. Bu da çeşitli işyerlerinde ve işkollarında iş bırakma eylemlerinin başlamasına sebep olmuştu. Bu mücadelelerin azımsanamayacak bir kısmı zaferle sonuçlanmıştır ki bu da son derece önemlidir. Özellikle genç işçiler bu deneyimlerle birlikte, sofralarındaki ekmeğin ancak mücadeleyle büyüyeceğini, dayanışmanın ve örgütlü olmanın önemini kavramaya başlıyorlar.
Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak çalıştığımız işyerlerinde aynı kavgayı yükseltmeye ve eyleme geçen işçi kardeşlerimize destek vermeye devam ediyoruz. Ancak işçi kardeşlerimize şu hatırlatmayı da yapmak isteriz, bu kazanımların korunabilmesinin, kalıcı olabilmesinin temel koşulu örgütlenmektir. Sendikal örgütlülük bunun ilk adımıdır. Her ne kadar bugün patronlar geri adım atmış olsa da yarın karşı atağa geçecekleri kesindir. Üstelik en yüksek zamlardan birinin alındığı Alpin Çorap’ta dahi zam oranı %70’tir ve bu da gerçek enflasyonun çok altındadır. Yani alınan zamlar en fazla birkaç ay sonra yine yetersiz hale gelecektir. İşte bu sebepten dolayı kazanımların korunabilmesi için mücadele bayrağını elden bırakmamalı, tecrübe ve deneyimlerimizi başka işçilere taşımalı, işçiler arasında dayanışmayı güçlendirmeli, yani örgütlenmeliyiz.
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/