Buradasınız
“Kendimi Güvende Hissediyorum, Güvenle Büyü Türkiye”
Mersin’den UİD-DER’li bir işçi

“Kendimi güvende hissediyorum, güvenle büyü Türkiye!” Bu sözler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlatılan bir reklamın içinde geçiyor. İşçiler “güvenle” kazma sallıyor, tırmanıyor, çalışıyor ve “kendimi güvende hissediyorum” diyor. Aynı reklam www.güvenlebüyütürkiye.com sitesinde de yer alıyor. İlginçtir, işçiye kendini güvende hissetmesini buyuran zatı muhteremler bir de not düşmüşler bu siteye: “Türkiye’de her 6 dakikada bir iş kazası yaşanıyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile mevcut sağlık ve güvenlik şartları iyileşiyor, verim artıyor, emeğin değeri artıyor ve Türkiye güvenle büyüyor.” Aynı Çalışma Bakanlığı’nın verileri günde ortalama 4 işçinin hayatını kaybettiğini söylüyor. Peki bir işçi evinden çıkıp işine giderken tüm bu mevcut koşullarda kendini nasıl güvende hissedecek?
Her ay 100’den fazla işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor. Yüzlercesi sakat kalıyor, meslek hastalıklarına yakalanıyor. İşin sağlığını işçi sağlığından daha önemli bulduklarından dolayı yasanın adını bile değiştirdiler. Sağlık ve güvenlik şartları madem iyileşiyor, bu yasa görüşülürken meclis içinde çalışan bir işçi niye ölüyor? Evet emeğin verimi artıyor, patronlar sermayesine sermaye katıyor. Ancak emeğin değeri değil emekçilerin yitip giden yaşamları artıyor.
İşçilerin vücutları madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda paramparça olurken, Türkiye nasıl güvenle büyüyor? İşçileri bir maliyet unsuru olarak gören kapitalizmin çarkları işçilerin yaşamını bir bir öğütüyor. Patronlar sermayelerine sermaye katıyor, bu doğru. Kapitalizm çarkını döndürüyor, bu da doğru. Ancak kapitalizmin çarkından kan akıyor! Türkiye kanla büyüyor! Ölüm çemberi daralıyor! Türkiye’nin dört bir yanından dünyanın öbür ucuna kadar işçilerin ölüm haberi geliyor.
Bu kanlı tabloya bakınca işçi sınıfına düşen görev nedir? Kapitalistlerden ve onun hizmetkârı devletten çözüm beklemek mi? Kapitalistlerin ve devletin işçi sınıfının sağlığını ve güvenliğini düşünmediği ortada. Ölüm oranlarını “azaltma” girişimleri bizim derdimizin dermanı olamaz. Birbirimize güvenmekten, örgütlenmekten ve mücadeleyi yükseltmekten başka yolumuz yok. Kapitalizmin çarkında canını veren tüm işçi kardeşlerimizin hesabını sormak için iş kazalarının kader değil cinayet olduğunu haykırmalıyız. İşçi ölümlerine sessiz kalmamalı, tüm işçilerde duyarlılık yaratarak mücadeleyi yükseltmeliyiz. Kapitalist sistem yok olup, sömürünün olmadığı bir dünya kuruluncaya kadar sınıf mücadelemizi ilmek ilmek örmeliyiz.
İş Kazaları Kader Değildir! İşçi Ölümlerini Durduralım!
Her Sabah Yaşamla Vedalaşmak!
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
Son Eklenenler
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...
- Bak, ufukta görünen/ Özgürlüğün bayrağını sallayanlar/ Başı dik/ Gözleri umut umut bakanlar/
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı eylemlerine devam ediyor. 1 Temmuzda Türkiye genelinde kent meydanlarında kitlesel basın...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri, birikmiş maaş ve alacakları ödenmediği için 18 Haziran’dan bu yana iş durdurmuş durumda. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği yasal haklarını kullanan işçiler, belediye binası önünde maaş, gıda kartı ve diğer...
- Merhaba dostlarım. Bu yıl da Haziran ayını hem UİD-DER’in kuruluş yıl dönümünü hem de sınıfımızın tarihine damgasını vurmuş 15-16 Haziran günlerini anarak ve anlamlandırarak geçirdik. UİD-DER’imizin internet sitesinde, sosyal medyasında ve İşçi...