Buradasınız
Kaza Geçirince Aramazlar, Üretim Durunca Ararlar!
Sefaköy’den bir metal işçisi

Fabrikada çalışırken iş gereği asansöre binmek durumunda kalıyorum. Yakın zamanda bindiğim asansörde 15 dakika mahsur kaldım. Aynı asansörde daha önce de birçok işçi arkadaş benim gibi mahsur kalmışlardı. Asansördeyken ilk önce fabrikanın telefonunu aradım ama geri dönen olmadı. İş başındaki işçi arkadaşları aradım, gürültüden duyan olmamış. Fabrikanın telefonunu defalarca çevirmeme, üstelik de duymama gibi bir durumları olmamalarına rağmen geri dönen olmadı. İşçi arkadaşlar beni merak edip asansörde mahsur kaldığımı tahmin edince gelip beni çıkardılar. Akşam ustabaşının yanına uğrayıp asansörde kaldığımı anlattığımda şef de oradaydı. 15 dakika asansörün içinde kaldım, kimseye ulaşamadım diye derdimi anlatıyordum ki, şef utanmadan lafa karışıp “buradasın ya, yani ölmedin sorun yok” dedi. Fabrikanın telefonunu defalarca çevirdiğim halde neden geri dönen olmadı dediğimde şef “ilk önce beni arayacaksın, müzik çalacak, sonra operatör seni sıfıra bağlayacak” dedi. Yani ölme eşeğim yaz gelecek demek istiyor.
Daha önce de acil işim olduğundan işe gelememiştim, muhasebe müdürü ve fabrika müdürü ayrı ayrı arayıp nerdesin diye hesap sormuşlardı. Yani işe gelmeyince aramasını biliyorlar ama fabrikanın bir köşesinde ölsen umurlarında değil. İşyerinde kamera sistemi var, çalıştığım bölümde en az beş kamera var. Geçen gün tel şeridine takılıp düştüm ve kimse ne olduğunu arayıp sormadı. Ama makine 1 dakika durdu mu benim düştüğümü görmeyen gözler hemen ustabaşını arayıp neden bu makine durdu diye hesap soruyorlar. Sen 15 dakika yokmuşsun, asansörde kalmışsın, yaralanmışsın fark etmez, ama makine durdu mu hemen ararlar. Bu da işyerinde patronun işçiye verdiği değeri gösteriyor. Bir işçinin değerini patron değil biz işçiler olarak kendimiz belirleriz. Biz işçiler ne kadar örgütlüysek o kadar değerimiz olur, ama örgütsüzsek değerimiz olmaz. Onun için kendimize ve yanımızdaki işçi arkadaşımıza değer verilmesini istiyorsak örgütlü bir şekilde mücadele etmeliyiz. Mücadele etmediğimiz takdirde sermayenin gözünde birer makine parçasından başka değerimiz olmaz.
Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
“Antidepresan Çılgınlığı”
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...