Buradasınız
Kendini Uyanık Sanan Tüccar ile Ahali
Esenyurt’tan bir grup işçi

Zamanın birinde bir tüccar pazar yerine silah satmaya gelmiş. Her tüccar gibi en büyük mahareti çığırtkanlıkmış. Yalanın kuyruklusunu söylemekte de pek mahirmiş doğrusu. Halkı başına toplamakla işe koyulmuş. Önce bir kalkan kaldırmış havaya, demiş ki “eyy ahali şu elimde gördüğünüz kalkan, o kadar dayanıklıdır ki dünyada hiçbir mızrak bu kalkanı delemez!” O bağırdıkça kalabalık artmış. Tüccar gürzü kaldırıp kılıcı indiriyormuş, zırhı kaldırıp miğferi indiriyormuş. Keyfi de pek yerindeymiş, işler fena gitmiyormuş. Gözlerini ondan alamayan ahali, tüccarın taarruzu karşısında adeta hipnoz olmuş. Alkış, kızılca kıyamet, hurraaa!
Tüccar bağırdıkça kendinden geçiyor, kendinden geçtikçe daha çok bağırıyormuş. Son olarak bir mızrak almış eline, yeniden başlamış söze; “şu elimde gördüğünüz mızrak dünyanın en keskin mızrağıdır, bunun önünde hiçbir kalkan duramaz.” Meydanda, kalabalığın gerisinde uyanık gözlerle tüccarı izleyen bir taş ustasının yüzünde o an bir gülümseme belirmiş. Kalabalığın sesini bastıracak şekilde konuşmaya başlamış taş ustası… Tüccara bir teklifte bulunmuş; “az evvel söylediğine göre, hiçbir şey mızrağınla yarışamaz, çünkü o dünyanın en sağlam kalkanını bile delebilir. Aynı zamanda söylediğine göre kalkanın da dünyanın en sağlamı ve tüm mızrakları durdurabilir. O zaman mızrağınla kalkanını denemeye ne dersin?”
Alkışların, naraların yükseldiği meydanı o an derin bir sessizlik kaplamış. Öyle ki tüccarın korkuyla çarpan kalbinin sesi neredeyse duyulacakmış. Gözleri büyüyen tüccar, kekelemeye başlamış. Son bir çırpınışla “susturun şu kendini bilmezi” diye seslenmiş ahaliye... Fakat nafile! Az önce kendisini hayranlıkla izleyen ahalinin gözlerini öfke bürümüş. Anlamış ki kaşlarını çatan bu ahali, eski ahali değil. Kendisini uyanık sanan tüccar; “sessizce sıvışmalı, tek çarem bu” diye geçirmiş içinden… Fıldır fıldır gözleriyle çevreyi süzmüş önce, topuklarını vura vura kaçmaya başlamış sonra. Kandırıldığını anlayan ahali ise tezgâhtan kaptığı gibi gürzü, kılıcı, mızrağı düşmüş peşine; hurraaa!
Gelelim bugüne, bugünün efendisi patronlara ve onların siyasi temsilcilerine… Hepsi bir olmuş, aynı hikâyemizdeki tüccar gibi işçi ve emekçileri hipnoz ediyorlar. Yedi gün, yirmi dört saat yalanlar söylüyor, toplumu manipüle ediyorlar. Zehirli fikirlerini yayan medya bu açıdan ellerindeki en büyük silah! Aslında yalanlar da gerçekler de gün gibi ortada ve bunları görmek için uyanık olmak yeterli. Fakat bunu becerebilmek için örgütlü olmak gerekir. Bugün ancak örgütlü işçiler olaylar arasında bağlantı kurabilir ve egemenlerin oyunlarına sürüklenmez, aynı hikâyemizdeki taş ustası gibi. İşçileri besleyen ve uyanık kılan kendi medyasıdır. Kendimizi ve çevremizdeki arkadaşlarımızı egemenlerin yalanlarından, oyunlarından korumak için İşçi Dayanışması gazetemizi okuyalım okutalım. Hurraaa!
Nasırlı Ellere Şiir
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.