Buradasınız
“Kenyalılar Bile” mi?
İstanbul/Sancaktepe’den bir esnaf

Dükkânda televizyon açıktı ve haber bülteninde “Kenya’da halk sokaklarda” haberi dönüyordü. O sırada içeri giren bir müşteri bir süre televizyona baktıktan sonra “Ya abi! Şu Kenyalılar bile sokağa çıkıyor, biz halen sesimizi çıkaramıyoruz” dedi ve benim bir şey söylememi beklemeden çıkıp gitti. Bu sözlere üzülsem mi sevinsem mi bilemedim. Bir taraftan artık sokağa çıkmamız gerektiğini düşünmesi güzel de Kenyalılar bu arkadaşa nasıl görünüyor acaba? Bizim Kenyalılardan üstünlüğümüz ne ki “onlar bile” sokağa çıkarken bizim çıkamayışımıza sitem ediyor? Derilerinin rengi mi? Afrikalı olmaları mı? Tam o sırada masamda duran İşçi Dayanışması’na takıldı gözüm. Tam çıkarken eline tutuştursaydım bülteni, içini açıp baktığında dünyanın birçok ülkesinde her milletten, her renkten, her dilden emekçinin meydanları doldurduğunu görseydi düşüncesi değişir miydi acaba?
Bu arkadaş “Kenyalılar bile” derken ırkçılık yaptığının, kendisini onlardan daha üstün gördüğünün muhtemelen farkında bile değil. Bir işçinin dili, dini, rengi ne olursa olsun dünyanın tüm işçileriyle kardeş olduğunu, hiçbir milliyetin bir başkasından üstün ya da aşağıda olamayacağını anlaması için sınıf bilincine sahip olması gerekir. Basit bir kavram değildir sınıf bilinci. Önce nerede durduğunu, sınıfını, safını bilirsin. Başka bir toplumu aşağıda görmenin ırkçılık olduğunu bilirsin. İnsanları dillerine, dinlerine, yaşadıkları coğrafyaya göre ayırmanın yanlış olduğunu bilirsin. İnsanların esas olarak sınıflarına göre ayrıldığını bilirsin.
Bunları düşünürken önümdeki İşçi Dayanışması’nı elime alıp sayfalarını çevirdim. Dünya İşçi Hareketi sayfalarında Güney Koreli işçilerin Samsung fabrikasında grev yaptığı yazıyordu. Hemen altında Bangladeşli gençlerin, emekçilerin sokaklara dökülerek despotik iktidarı devirdiği haberi vardı. Bir sonraki haberde Nijeryalı emekçilerin hayat pahalılığına karşı ayağa kalktığı, bir başka haberde ise İngiltere’de emekçilerin ırkçılığa ve göçmen düşmanlığına karşı eylem yaptığı, en altta da ABD’de Filistin halkıyla dayanışma eylemi yapıldığı yazıyordu. Asya’dan Avrupa’ya, Afrika’dan ABD’ye emekçiler kendi sorunları için ve sınıf kardeşleriyle dayanışmak için sokaklara çıkmış yani.
Sayfaları çevirmeye devam ettim. Bu sefer bütün bu düşündüklerimi özetleyen şu başlık çıktı karşıma: Hangi Milliyetten Olduğun Değil Hangi Sınıftan Olduğundur Önemli Olan!
Yangınlar da Sorumsuzluk da Aynı!
İktidar’ın “Vergide Adalet” Yalanı
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
Son Eklenenler
- 1 Mayıslarda dünya işçi sınıfı, kapitalist sömürüye, emperyalist savaşlara karşı alanlara akın etmiş, dünya taleplerini, kapitalist sistemden kurtulma özlemini dile getirmiştir. Bu sistemin efendilerinin, dünya işçi sınıfına savaş, yoksulluk, ağır...
- İşçi sınıfı örgütlü olduğunda gücü ve cüreti büyüktür. Örgütsüz olduğu durumlarda ise ne yazık ki sınıf bilinci geriye gider. Örneğin çevremizdekilerden arada bir duyarız: “Aman boş ver! Malmış mülkmüş hepsi hikâye... Bak Sabancı’nın oğlu bir...
- 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybeden emekçiler, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Taksim Kazancı Yokuşunda bir araya gelinerek anıldı. “Yaşasın 1 Mayıs” pankartının açıldığı anmaya sendikalar, emekten yana kurumlar, siyasi partiler ve UİD-DER...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi ve İstanbul Tabip Odası (İTO) 28 Nisan İş Cinayetlerinde Ölenleri Anma ve Yas Günü dolayısıyla Kadıköy’de Süreyya Operası önünde “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye” şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...