Buradasınız
KESK’ten Bakırköy’de Basın Açıklaması
Topkapı’dan bir kadın sağlık işçisi
Krizin etkileri giderek büyüyor. Kapitalizm, krizinin faturasını işçi sınıfına ödetiyor. Son zamanlarda etkilerini derin bir şekilde hissettiğimiz krizin sebeplerine dair ise kapitalist düzenin paragöz ideologları ve uşakları yalanlar dışında bir şey açıklamıyorlar. Biz işçilerin krizin sonuçlarından olumsuz etkilenmemiz, aç kalmamız, giderek yoksullaşmamız, işsizliğe mahkûm edilmemiz patronlar sınıfının umurunda bile değil! Onlar için önemli olan tek şey kârları, başka bir şey değil. “Yaşanan ekonomik krizden daha kazançlı nasıl çıkarım”ın dışında bir şey düşündükleri yok.
İşçi sınıfı olarak tüm bunlara tepkimizi yüksek sesle dile getirmeliyiz. Bu amaçla yapılan eylemlerden biri de KESK Sendikalar Platformu tarafından düzenlenen ve çeşitli demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda “İşsizliğe ve Yoksulluğa Hayır” şiarıyla yapılan basın açıklamasıydı. UİD-DER olarak biz de basın açıklamasındaki yerimizi aldık.
Basın açıklaması için Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin önünde toplanıldı; toplanan 1000’e yakın kişiyle Özgürlük Meydanına doğru “Krizin Faturası Patronlara”, “Doğalgaz Zamları Geri Alınsın” “Parasız Sağlık Parasız Eğitim”, “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek”, “Yaşasın Devrimci Dayanışma” vb. sloganları atarak yürüdük. Çevreden işçilerin ve balkonlardan insanların atılan sloganlara katılmaları heyecan vericiydi. Yürüyüş oldukça coşkuluydu. Meydana gelindiğinde yapılan oturma eyleminin ardından basın açıklaması metni okundu.
UİD-DER’li işçiler olarak derneğimizin aylık çıkan İşçi Dayanışması bültenini meydandaki işçi dostlarımıza tanıttık; faaliyetlerimizden söz ettik, krize dair düşüncelerimizi paylaştık. Bizler biliyoruz ki ancak örgütlenip mücadeleye atıldığımızda kapitalizmden ve onun tüm pisliklerinden kurtulabiliriz. Tüm işçi dostlarımızı UİD-DER’de örgütlenmeye çağırıyoruz.
Krizin faturası patronlara!
Madende Göçük
Türkiye İşçi Sınıfı da Sesini Yükseltti
- SYDV İşçileri Türkiye Genelinde Greve Çıktı
- Kamu Emekçileri: Ne Hakem Ne Sefalet Zammı!
- Belediye Çalışanlarından İş Bırakma Eylemleri
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Uşak’tan Kayseri’ye Sendika Düşmanlığına, Sefalet Dayatmasına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kamu Emekçileri Sefalet Dayatmasına Karşı İş Bıraktı, Alanlara Çıktı
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- KESK’ten Birlikte Mücadele Etme Çağrısı
- Kuryeler, Depo İşçileri ve Öğretmenler Hakları İçin Eylemde
- KESK İktidarın Sefalet Dayatmasını Protesto Etti
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Tez-Koop-İş Sendikasına Üye Kamu İşçileri ODTÜ’de Greve Çıktı
- Tekstil ve Belediye İşçileri Sendika Düşmanlığına, İşten Atmalara, Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- Belediyelerde Ücret Gaspına, İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Tepkisi Büyüyor
- Kayseri ve İzmir’de İşçi Eylemleri
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- KESK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde TİS Eylemi
- Akkuyu İşçilerine Jandarma Saldırısı
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...