Buradasınız
Kıdem Tazminatı Müjdesinin Arkasındaki Gerçekler
Tuzla’dan bir büro işçisi
Kıdem tazminatını bir fona devrederek ortadan kaldırmak isteyen hükümet, tıpkı daha önceki saldırılarda yaptığı gibi bunu da bizlere müjde olarak sunuyor. Türlü yalanlarla süslenip biz işçilerin çıkarına yapılan bir değişiklik olarak sunulan bu uygulama için hükümet medyası da harekete geçmiş durumda. Hükümetin sözcülüğünü yapan gazetelerden biri olan Yeni Şafak bakın bu haberi nasıl duyurmuş: “Milyonlarca vatandaşın heyecanla beklediği kıdem tazminatı konusunda çalışmalar hızla devam ediyor. Hükümet kıdem tazminatı fonu oluşturulması için süreci hızlandırdı. İşçi ve işveren için güvence olan kıdem tazminatının sağlıklı bir şekilde kurulacak kıdem tazminatı fonuna bağlanması, hem işçi ve hem de işverenler için olumlu bir uygulama olacak ve çalışma hayatına istikrar getirecek.”
Bu haberin her yeri yalanla dolu. Gerçeği bilen hiçbir işçi bu yasayı heyecanla beklemiyor. Bu fon işçiye değil, işverene güvencedir. Zaten 2009 yılında Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) başkanı Tuğrul Kudatgobilik’in yaptığı şu açıklama gerçekleri açıkça göstermiyor mu?
“Bugün yürürlükte olan kıdem tazminatı düzenlemesi, Türkiye’deki işletmelere Batı ülkelerinde benzeri olmayan ağır bir yük yüklemektedir. Hem istihdam ve üretimde, hem de yatırım ve ihracatta bunun olumsuz etkileri yaşanmaktadır. Ülkemiz endüstri ilişkilerinin sağlıklı bir yapıya kavuşması, ancak kıdem tazminatı sorununun, kazanılmış haklar korunmak ve bir geçiş süreci öngörülmek suretiyle çözümlenmesi ile mümkün olacaktır. Türk işvereni ayağındaki kıdem tazminatı prangasından kurtarılmalıdır.”
Yani her durumda düşünülen patronlardır. Bu cümlede işçinin çıkarına hiçbir şey yoktur. Zaten patronların işçiyi düşündüğü bir dönem hiç olmamıştır, olamaz. Bu tür fonların başına daha önce neler geldiğini çok iyi biliyoruz. Konut edindirme, tasarruf teşvik kesintisi gibi fonların başına örülen çoraplar kıdem tazminatı fonunun başına da örülecek. İşsizlik fonunda biriken paralar bugün nasıl patronların kullanımına açılmış ise bu fon da aynı şekilde kullanılacaktır. İşsizlik fonunda biriken paralarla patronlar yeni yatırımlar yapıyor. İşçinin sigortasını bu fondan karşılıyor. Yani bizim paramızla bizlerin sigortasını ödüyorlar. Diğer yandan kıdem tazminatı patronların bizleri istediği gibi işten atmasının önünde bir engel iken bu engel de ortadan kalkacak. Uzun sözü kısası tam da söylediklerini yapacaklar ve patronların ayaklarındaki prangaları çözecekler.
Tüm bu gerçekleri bilerek patronların, hükümetin, yandaş medyanın yalanlarına kanmayalım. Unutmayalım ki onlar hiçbir zaman bizlerin çıkarına, bizlerin iyiliğine bir şey yapmazlar. Her durumda kendi çıkarları söz konusudur. Bizlere düşen görev tüm işçi arkadaşlarımıza bu gerçekleri anlatmak, duymayan kulaklara duyurmak, görmeyen gözlerin gözbağını çözmektir. En önemlisi de tüm bu saldırılara karşı örgütlü bir mücadele yürütmektir. Biz işçiler birleşir, bu saldırılara birlikte karşı durursak, bu yasanın daha önce olduğu gibi tekrar geri çekilmesini ve hatta bir daha hayatımıza girmemesini sağlayabiliriz.
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...