Buradasınız
Kıraç Fabrikalar Bölgesinde İşçi Olmak
Sefaköy’den bir işçi

Kıraç bölgesi, İstanbul’un Avrupa yakasında Küçük Çekmece gölü ile Büyük Çekmece baraj göllerinin arasında, kuzeyinden TEM yolu, güneyinden ise E-5 Karayolu geçen dev bir sanayi havzasının tam ortasında yer alan birkaç işçi mahallesinden oluşmakta. Bu bölgede irili ufaklı çok sayıda fabrika var. Halen inşaatı süren fabrikalar da mevcut. Fabrikalar bölgesinin hemen yanında işçi mahalleleri uzanıyor; bazı kısımlarda fabrikalarla işçi mahalleleri iç içe geçmiş durumda.
Birçok sektör ve fabrikada asgari ücret uygulanıyor. Çalışma süreleri ortalama 12 saat. Sigortasız ve iş güvencesiz çalıştırılan işçilerin yanı sıra, çok sayıda çocuk işçi de çalıştırılıyor. Bu fabrikaların hemen yanı başında ise bir işçi mahallesi var. Esenyurt ilçesine bağlı Akçaburgaz mahallesinde yoğun olarak Kürt emekçiler ve Samsun’-dan göç etmiş işçiler yaşıyor. Bu bölgedeki fabrikalara en yakın işçi mahallesinin dört bir tarafı da fabrikalarla çevrili.
Bölgedeki fabrikalar metal, matbaa, deri, tekstil, ayakkabı ve gıda başta olmak üzere çeşitli sektörlerde üretim yapıyor. Genel olarak 2 veya 3 vardiya çalışılıyor. Bölgede sendikalı işyeri yok denecek kadar az. Metal sektöründe üretim yapan Gimsan fabrikasında Birleşik Metal-İş sendikası; ambalaj sektöründe faaliyet gösteren Huhtamaki fabrikasında ise Lastik-İş sendikası örgütlü.
Bölgedeki fabrikalarda on binlerce işçi çalışıyor. Çalışma koşulları ağır ve sağlıksız. Gündüzleri fabrikaların dizildiği caddeler genelde sakin. Fabrikalar arasında iş arayan işsizler dolaşıyor. Fabrikaların etrafında büfeler bulunuyor. İşçiler genelde bu büfelerde sabahları ayaküstü kahvaltı ediyor, öğlenleri yemek yiyor. İş çıkışında pek çok işçi, evlerinin bulunduğu mahallelere toplu halde yürüyerek gidiyor. Fabrikaların arasında 2 tane de endüstri meslek lisesi mevcut. Bölgeyi incelerken, Metanorm PVC fabrikasında çalışan üç genç işçiyle ayaküstü sohbet ediyoruz. Eren ve Halil, amca çocukları. Diğerinin adı Emre. Eren 16, Halil ve Emre 17 yaşında. Bir yıldır Meta-norm’da çalışıyorlar. Okula gidemediklerini, çünkü çalışmak zorunda olduklarını anlattılar. Onlara derneğimizi ve İşçi Dayanışması bültenini tanıttık. “Mektup yazsak çıkar mı?” diye sordular.
Biz dolaşmaya devam ederken 2 genç işçiyle daha tanıştık. Tayfun 17, Bekir 22 yaşlarında. İkisi de Tiger Terlik’te çalışıyor. Bekir 1 ay içerisinde 3-4 defa iş değiştirmiş. Sürekli işyeri değiştirme genç işçilerde çok yaygın. Daha iyi çalışma koşulları veya daha insaflı patron arıyorlar. Hatta bu hayattan kendilerini kurtaracak bir fırsat! Bekir 13-14 yaşından beri çalışıyor. Çalıştığı işyerlerindeki sigortasız ve ağır çalışma koşullarından söz etti. Tiyatroculuk yapıp bu hayattan kurtulmak istiyor. Müjdat Gezen Tiyatrosu’nun kapısını aşındırmış uzun süre. Söylediğine göre seçmelerde 3. olmuş ama ailesi kursa gitmesine müsaade etmemiş. Şimdi Ardahanlılar Derneği’nde kursa başlayacak. Anlaşılan o ki, “işçilikten kurtulma” hayali son bulmamış. İşçi Dayanışması bültenimize bakarlarken özellikle Gezer Deri ve Azim Çorap işçilerinden gelen mektuplar dikkatlerini çekiyor, çünkü bu fabrikalar Kıraç bölgesinde.
Bölge Çalışma Müdürlüğü’nden veya SGK’dan müfettişler Kıraç’ta işyerlerini dolaşacak olursa sigortasız çalıştırılanlar ve çocuk işçiler derhal saklanıyor patronların emriyle. Üstelik patronlar çevre fabrikaları derhal haberdar ediyorlar. Bölgedeki fabrika patronları örgütlü davranıyor.
Kıraç İstanbul’un merkezine uzak, nispeten yeni bir yerleşim bölgesi. Dolayısıyla bölgede yaşayan işçilerin büyük çoğunluğu göç ederek gelmiş birinci kuşak işçi. İşçiler henüz sınıflarının örgütlenme ve mücadele kültürü ile tanışmamış durumdalar. Büyük fabrikalarda ağır çalışma koşulları ve muazzam bir sömürü altında yaşıyorlar. İşsizlik kırbacı ile terbiye edilmiş, işten çıkarma tehdidi ile korkutulabilen, örgütsüzlük yüzünden özgüvenlerini henüz kazanamamış durumda buradaki sınıf kardeşlerimiz. Kendi haklarının farkında bile olmadan yaşamlarını sürdürüyor buradaki işçiler. Patronlar işçilerin örgütsüzlük-çaresizlik koşullarını sonuna kadar istismar ediyor. Tazminatsız işten atma, işçiye asgari ücreti bile gecikmeli ödeme bölge patronlarının arsız uygulamaları arasında.
Kıraç’ta muazzam bir sömürü ve yoksulluk var. Ama Kıraç işçilerinin kaderini değiştirecek olan Kıraç işçilerinin mücadelesidir. Eksik olan tek şey işçilerin örgütlülüğüdür.
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, “Birlik olmak”, ezilenler için çok şey ifade eder. İşçi sınıfımıza yol gösteren önderlerimizin, büyüklerimizin öğütleri bize birlik olmadan güçlü olamayacağımızı hatırlatır.
- İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, Ocak ayında bir rapor yayınladı. Rapora göre bugün dünyanın en zengin 10 kişisi günde ortalama 100 milyon dolar kazanıyor. Yani her 1 saniyede servetlerine 1157 dolar (mevcut kurla 42 bin lira)...
- İşsiz kalmak hepimiz için sorun. Bugün ülke genelinde 11,5 milyon kardeşimiz işsiz. Daha kötüsü bu işsizler ordusuna her gün içimizden binlerce insan ekleniyor. Kimisi emekliliğine gün sayıyor, kimisi evlilik hazırlıkları yapıyor, kimisi ilk...
- Rejimin 19 Martta başlattığı gözaltı saldırısının ardından, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli ve Beylikdüzü belediye başkanları ile birlikte aralarında İBB yöneticilerinin de olduğu çok sayıda isim tutuklandı, Şişli Belediyesine kayyum atandı. Başta...
- Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müesesesine bağlı maden ocağında 14 Ekim 2022 günü meydana gelen patlamada 43 maden işçisi hayatını kaybetmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Amasra katliamının ardından 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davada Bartın Ağır...
- 21 Ocakta Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangının üzerinden iki ay geçti. İşyerinde, dehşetini hâlâ hissettiğimiz bu facia üzerine konuştuk. Ne var ki bazı arkadaşlarımızın söyledikleri bu faciayı hiç sorgulamadıklarını, üzerine...
- Sırbistan’da Novi Sad şehrinde bulunan tren istasyonunda 1 Kasım 2024’te beton sundurma çökmüş ve meydana gelen olayda 15 kişi yaşamını yitirmişti. Bu felaketten sonra başta öğrenciler olmak üzere binlerce işçi meydanları doldurmuş, kitlesel...
- Amerikalı sosyalist yazar Jack London, Londra’nın Doğu Yakasında tanık olduğu toplumsal eşitsizliği ve sınıfsal çelişkileri anlattığı romanına “Uçurum İnsanları” adını verir. 1902 yılında yazdığı kitabında, İngiltere egemenlerinin şaşaalı yaşamının...
- Oryantal Tütün fabrikası, dışarıdan bakıldığında devasa büyüklükte ve her yanı kapalı bir kale görünümünde. Fabrika Torbalı çıkışında Kemalpaşa yolu üzerinde bulunuyor. Arka tarafı neredeyse tamamen zeytinliktir ve yemyeşildir. Yolun karşı tarafıysa...
- İzmir’de tütün fabrikaları bir süredir grevdeler. Bunlardan biri de İzmir Pınarbaşı’nda 1970’lerde kurulan TTL fabrikası… TTL Tütün, 2000’li yıllarda Torbalı’da yeni bir tesise taşındı. Burada yaklaşık 300 işçi tütün üretiminde çalışıyor ve büyük...
- Mücadele etmek, örgütlenmek ve dayanışma içinde olmak! Bu kavramlar biz işçilerden ne kadar uzak olabilir ki? Bir yerde haksızlık varsa o haksızlık dolaylı ya da doğrudan bizi etkiliyor. Aynı durum hak mücadelesi için de geçerli. Bu nedenle bir...
- Manisa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Mercan Makina’da sendikal baskılar ve işten atma saldırısına karşı 20 Martta direniş başladı.
- BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta tutuklanması ve Antep’teki tekstil işçilerinin hak arama mücadelesine yönelik baskılar, 20 Şubatta İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde çeşitli sendikalar tarafından protesto edildi.