Buradasınız
“Kiraya Zam Yoksa Evden Çık!”
Gebze’den bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Malumunuz, son zamanlarda biz işçilerin gündemi yoğun. Artan vergiler, temel ihtiyaçlara gelen, ardı arkası kesilmeyen zamlar, sürekli artan kiralar… Muhakkak ki bu sorunlar sizin de canınızı sıkıyordur. Sizlere yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum.
Çoğu işçi arkadaşımız artan ev kiraları yüzünden ya ev değiştirmek zorunda kalıyor ya da kendini ev sahibinin dayattığı yüksek kirayı kabullenmek zorunda hissediyor. Tabi bir de yasalarımız var. “Ev sahipleri %25’ten fazla zam yapamaz” diyor bu yasalar. Doğal olarak kimse bu yasayı takmıyor çünkü denetim falan yok. Zaten yasanın amacı sorunu çözmek de değil! Yaşadık, gördük.
Bizim ev sahibi de 1 yıl dolduktan sonra kira artışı için bizimle irtibata geçti. Yüksek bir meblağ istedi. Biz de onun istediği kiranın yarısını önerdik. O da hayat şartlarından, geçinmenin zorluğundan bahsetmeye başladı, “hayat şartları böyle oldu kiralar da artmalı” dedi. “Bunun fiyatı şu kadar arttı, şunun fiyatı bu kadar arttı, her şeye zam geldi” diyerek kendini haklı gösterme çabasına girdi. Doğal olarak biz de ona “sana geldi de bize gelmedi mi bu zamlar?” diye cevap verince o günlük konuyu kapattı. Daha sonra “evden çıkın, annemi getireceğim, rahatsız, yürüyemiyor” falan gibi bahaneler üretmeye başladı. Biz de zaten ev bakıyorduk çıkalım diye, bunu ev sahibi de biliyordu. Fakat bütçemize göre ev bulmamız kolay değildi. Biz zaten ev ararken bir gün annesini yolladı kapıya, evden çıkın diye. Sonra başka bir gün oğlunu yolladı. Haliyle sinirlendik, evden çıkmayacağımızı bizi çıkarmak istiyorsa mahkemeye vermesi gerektiğini söyledik. Bu olaylar yaklaşık bir yıl önceydi ve biz 1300 lira kira ödüyorduk. O zamanlar dedik ki “devletin belirtmiş olduğu %25 oranında artış yapıyoruz ve evden de çıkmıyoruz”. Bizi yıldırmak için türlü işlere girişti. Doğal gazı kesmeler falan, o kesti biz açtık, o kesti biz açtık bir süre böyle devam etti. Kapımızın önüne çöp yığmalar da bir süre devam etti. En son baktı ki bizi yıldıramıyor, “ne istiyorsunuz?” diye orta yol bulmak için bizimle irtibata geçti. Biz de evden çıkabilmek için bir kira bedeli, bir emlakçı bedeli ve nakliye ücretini karşılamasını istedik. O da kabul etti. Ev bakmaya devam ediyoruz.
Şimdi soruyorum size, eğer denetim olmazsa, ev sahipleriyle kiracıları karşı karşıya getirmekten başka bir işe yarar mı yüzde 25 uygulaması? Tüm fiyatlar dondurulmadıktan sonra kiralar yüzde 25’le sınırlı kalır mı? Neden zamlar, enflasyon durdurulmuyor? İktidarın sözde enflasyonla mücadele etmek için bulduğu yöntem bizim ücretlerimizi düşük tutmak, asgari ücrete yılda sadece bir kere zam yapmak!
Biz işçilere böyle haksızlıklar yapıldığında, böyle dayatmalar yapıldığında boyun büküp kabul etmemeliyiz. Sonuna kadar mücadele etmeliyiz. Eğer birlikte karşı koyarsak, direnç gösterirsek sonunda kazanan biz oluruz. İşyerlerimizde, sendikamızda, mahallemizde bu temel sorunları konuşup birlikte çare aramaya başlamanın zamanıdır.
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Tatili Bile Çok Görüyorlar Bize
- Dönme Dolap Gibiyiz
- Medyanın Gösterdikleri mi, Yaşadığımız Gerçekler mi?
- Duymadıysan Öğren, Unuttuysan Hatırla!
- Telefona Yansıyan Çaresizlik: Asıl Çözüm Nerede?
- Eğitimde Kemer Sıkılamaz
- İsraftan Tasarruf Edilir, Sağlıktan Değil!
- Patronlar Gençliğimize Göz Dikmiş Durumda
- Sınıf Sendikacısı Olmak
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Özel Okul Patronlarının Yalanlarına Cevabımızdır
- Metal ve Petrokimya Fabrikalarında Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri
- Dağınıklığı Ancak Birleşik Mücadelemiz Aşabilir!
- Patronun Sözüne Güven Olur mu?
- Asgari Ücret, Emekli Maaşı ve Yalanlar
- Örgütlü Ol, Sendikana Sahip Çık
- Çamur At İzi Kalsın, Çalıştır İşten At Hakkı Kalsın!
- Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
Son Eklenenler
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...
- Merhaba, ben Elazığ’dan Ankara’ya gelmiş genç bir işçi ve uidder.org takipçisiyim. Bir Elazığlı olarak Eti Krom AŞ işçilerinin mücadelesi karşısında duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Ekonomik yıkım, işsizlik, barınma sorunu, artan siyasi baskılar, din, dil, ırk, cins ayrımcılığı, savaşlar, göç sorunu, toplumsal ilişkilerin yozlaşması, iklim krizinin getirdiği aşırı sıcaklar, yangınlar, seller… Dünyanın neresine gidersek gidelim...
- İşçi ve emekçi kardeşlerim, bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Daha birkaç gün öncesi çalıştığım fabrikada korkunç bir iş kazası oldu. Aynı bölümde çalıştığım bir arkadaşım ne yazık ki enjeksiyon kalıbının mapasının...
- Bu düzende tüm gerçekler baş aşağı edilip çarpıtılıyor, adeta gözümüze perde iniyor. Gerçekler bir sis perdesinin arkasına itiliyor, biz de olanı göremez hale geliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı durabilmemiz ancak gözümüzdeki...
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...