Buradasınız
Krallara, Şahlara ve Sultanlara İsyan Eden İnsanlık!

OHAL koşullarında tek adam rejiminin dayatıldığı referanduma gidiyoruz. İşsizlik ve yoksulluk hızla artıyor, ekonomik krizin belirtileri kendini daha açıktan göstermeye başlıyor. “Huzur” ve “istikrar” vaadiyle emekçilerin oyunu alıp tek başına iktidara yerleşen AKP, tek adam rejimi ile iktidarını kalıcı kılmak istiyor. Ancak işçi ve emekçilerin azımsanmayacak bir çoğunluğu “evet”e ikna olmuyor. Bugüne kadar hükümetin yalanlarıyla oyalanmış emekçi kitleler, artık bu gidişattan hoşnutsuzlar. Tüm iktidar yetkisini tek bir kişiye verecek olan değişikliği sorgulamaya başlıyorlar.
AKP hükümeti, tüm yetkileri tek adama veren başkanlık sistemi ile bütün sorunların çözüleceğini iddia ediyor. Oysa tek adam rejiminde işçileri bekleyen “huzur” ve “istikrar” değil, artan baskı ve yasaklar, kriz ve savaşlar olacaktır. Tarih bizlere firavun, kral, çar, şah, padişah ya da sultan olsun tek adamların, yoksul ve ezilen sınıflara acı ve gözyaşından başka bir şey vermediğini gözler önüne seriyor.
Tüm yetkileri elinde toplayan krallar, imparatorlar ve beyler;“dediğim dedik, çaldığım düdük” rejimi kurmuşlardır. Ekçilerin üstüne basarak yükselmiş, tüm zenginliklere el koymuşlardır. Zenginlikleri üreten, kentleri kuran ezilen ve sömürülen sınıflar ise, bugünün işçileri gibi çalışmaya ve boyun eğmeğe zorlanmışlardır. Toplumsal eşitsizlik artmış, ağır çalışma koşulları, ağır vergiler, zenginleri daha da zenginleştiren, yoksulları ölüme sürükleyen savaşlar, yıkımlar ezilenlerin canına tak etmiş, onları mücadeleye sürüklemiştir. Tarih, sömürülen ve ezilen kölelerin, köylülerin, işçilerin tek adamlara karşı isyanlarına hep tanıklık etmiştir.
Uygarlığın beşiği sayılan Mezopotamya, tarihin ilk halk ayaklanmalarına da ev sahipliği yapmıştır. Mezopotamya’nın en önemli medeniyetlerinden biri olan Sümer Devleti’nde, üretilen ürünler yönetenlerin elinde toplanıyor, toprağı işleyen köylüler ise yoksullaşıyordu. Zamanla artan eşitsizlik yaklaşık 4500 yıl önce Sümer’in şehir devletlerinden biri olan Lagaş’ta yoksul köylüleri ve köleleri isyana sürükledi. Keza giderek güçlenen, zenginleşen ve toplumda tek söz sahibi haline gelen firavunların yönetimde olduğu Mısır uygarlığında da isyanlar baş gösterecekti. Spartaküs ve Romalı köleler ise, “Güneş Devleti”ni kurmak üzere Roma’nın zulmüne karşı tarihin en büyük köle isyanlarını gerçekleştirdiler.
Bu topraklarda Şeyh Bedreddinler, Torlak Kemaller, Börklüce Mustafalar her şeyi belirleyen padişah fermanlarına karşı başkaldırmış, ezilen, buğdayı elinden alınıp aç bırakılan Osmanlı halklarını zalimin zulmüne karşı mücadele etmeye çağırmışlardı. Birkaç yüzyıl sonra yoksul köylüler, topraksız reaya 16. ve 17. yüzyıllarda Celali isyanlarına katıldı. Avrupa ise, mutlak iktidar gücüne sahip krallara ve imparatorlara karşı halkların isyanlarıyla çalkalanıp durmuştu. 1789 Fransız Devriminin anıları hâlâ canlıdır. Fransa’nın yoksul halkı, “ekmek yerine pasta yesinler” diyen Kraliçe ve Kralın kellesini giyotinle uçurmuştu.
Zalimlerin zulmü devam ettikçe ezilenlerin özgürlük mücadelesi de hiç bitmedi. İtalya’da Mussolini, İspanya’da Franco, Almanya’da Hitler işçi ve emekçilere kan kusturmuşlardı; tek adam rejiminin bedeli ağır olmuştu. Ancak işçi sınıfı tek adamlara ve diktatörlüklere karşı mücadele etmekten hiç vazgeçmedi. Bunun son örneğini, 2010’da Tunus’ta başlayıp Mısır’a sıçrayan Arap halk isyanlarıyla gördük. İşsizlikten, yoksulluktan, baskıdan bıkan Arap emekçileri, tek adam rejimlerine başkaldırdılar. “Ekmek, özgürlük, demokrasi, insanlık onuru” diye haykırıyor ve hiçe sayılmalarına isyan ediyorlardı.
İnsanlık, mücadele ede ede, zalimlere karşı çıka çıka bugünlere gelmiştir. Bugün birçok ülkede zalimler, tek adam rejimleri kurmak, demokratik hakları ortadan kaldırmak ve halkı baskıyla yönetmek istiyorlar. Fakat bugüne kadar tek adam rejimlerinden hayır gelmedi, yarın da gelmeyecek! Geçmişte çok büyük bedeller ödedik. Bu yüzden, tek adam rejimine “evet” demeye tek bir sebep yok ancak “HAYIR!” demek için nice sebep var. Yarını bugünden, bugünü dünden anlamak mümkün; tek adam rejimine geçit vermemek işçi-emekçilerin elinde!
Yarınlara Merhaba Demek İçin HAYIR!
Yıldırmasın Karanlık
- Doğa, İnsan ve Kapitalizm
- İnsan, Kent, Kültür, Tarih: İnsanlık Betonla Kalkınamaz!
- Değişmeyen Kirli Oyun: Ezilenleri Birbirine Kırdırmak!
- Emekçi Dayanışmasını Güçlendirelim!
- Emekçilerin Kader Planı!
- Bir Fotoğraf Karesinin Düşündürdükleri
- “Asrın Felaketi” mi, Asrın Kötülüğü mü?
- Emekçi Kadınlar: Şimdi Dayanışma Zamanı!
- Silkinip Ayağa Kalkmak Zorundayız!
- İşçi Dayanışması 179. Sayı Çıktı!
- İşçi Sınıfının Zincirleri ve Potansiyeli
- Garp Cephesinde Değişen Ne?
- İnsan Ne, Bencil Olan Kim?
- Bugün Herkes Dünyanın Döndüğünde Hemfikir Ama…
- Ücretler Artarsa Enflasyon Artar!
- Değişimi Asıl Yaratacak Olan Biziz!
- İşçi Dayanışması 178. Sayı Çıktı!
- Sözcüklerin Anlamı: Kimin Düşüncesi, Kimin Penceresi?
- Sınıflar, Siyaset ve Genel Oy Hakkı
- İşçi Anne Babalar Çocuklarını Nasıl Yetiştirmeli?
Son Eklenenler
- Fransa’dan sonra Doğu Avrupa ülkesi Çekya hükümeti de emeklilik yaşını yükseltmek üzere hazırlıklara girişti. Hükümet, 65 olan emeklilik yaşını 68’e çıkarmak istiyor. İşçilerse zaten mezarda emeklilik demek olan 65 yaş sınırının daha da...
- Fransa işçi sınıfı Macron hükümetinin emeklilik yaşını 64’e çıkarmasına genel grevlerle karşı koymaya devam ediyor. Ülkede, 23 Marttan sonra 28 Martta da milyonlarca işçinin katıldığı grevler gerçekleştirildi. Böylelikle Fransa işçi sınıfı Ocak...
- 27 Martta Almanya’da son yılların en büyük grevi yaşandı. Havaalanları, demiryolları, limanlar tramvay, otobüs ve metrolar 24 saat boyunca çalışmadı. Ulaşım ve kamu hizmetleri durdu. Grev alanlarında mitingler, gösteriler yapıldı.
- Çalışma koşullarının düzeltilmesi, baskıların son bulması ve ücretlerine yüzde 25 oranında zam yapılması talebiyle direnişte olan Mata Otomotiv işçileri, direnişlerinin 30. gününde Ankara’daydı. Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan...
- Ben Güneş, 17 yaşındayım. Nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum. Burası artık Hatay diyebileceğim bir yer değil, benim alıştığım Hatay değil. Çok garip bir şey, doğup büyüdüğüm yerin böyle yıkılışını görmek… Bunu yaşayacağımızı düşünmedim hiç. Tabii...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv işçileri, 27 Martta Ankara’ya yürümek üzere İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesinde toplandılar. Daha insani koşullarda çalışmak isteyen ve haklı taleplerini duyurmak için Ankara’ya yürümek isteyen...
- Mata Otomotiv’de 27 Şubatta üretimi durduran 1000 işçi, hakları için 27 Martta Ankara’ya yürüyor. Mata işçileri, iş güvenliği önlemlerinin alınması, yönetim ve amirlerin uyguladığı baskının son bulması ve yüzde 20 ek zam yapılması için işten kaçınma...
- Tıpkı depremden önce olduğu gibi depremden sonra da devlet yetkilileri sorumluluklarından kaçmaya devam ediyorlar. Hatta umursamazlıkta adeta birbirleriyle yarış halindeler! İlk imdada koşanın devlet olmasını bekleyen depremzedeler hayal kırıklığına...
- Depremzede emekçiler bu kış günlerinde sıcak bir yuvadan yoksunlar. Çoğunun giyecek doğru düzgün bir kıyafeti ya da belki sarılacak bir battaniyesi yok. Çocukların ayaklarında ayakkabıları yok. Kimisi sıcak bir çorbadan yoksun. Deprem bölgesinde...
- DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından Cengiz Holding binası önünde direnişçi işçilerle birlikte kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Satera Elektrik işçilerine direnişteki Mata işçileri ile MKS işçileri de destek verdi. Eyleme DİSK’...
- İran’da kız çocuklarının eğitim gördüğü okullarda 30 Kasım 2022 tarihinden beri zehirlenme vakaları görülüyor. İlk olarak Şiilerin kutsal saydığı Kum kentinde bulunan Kum Kız Sanat Okulunda görülen zehirlenme vakası, kısa sürede diğer okullarda da...
- Depremin üzerinden haftalar geçti ama ihmaller, keyfi tutumlar, umursamazlık, akıl almaz söylemler depremin sonuçlarını felakete çevirdi. Erdoğan depremin üçüncü gününde deprem bölgesine korumalarının da içinde bulunduğu upuzun bir konvoyla gitti. O...
- Belediye-İş üyesi Avcılar Belediye işçileri İstanbul Avcılar Havuz meydanında basın açıklaması gerçekleştirdiler. Eyleme Belediye-İş Sendikasından şube yöneticileri ve temsilciler, demokratik kitle örgütleri, emekten yana partiler ve UİD-DER katıldı.