Buradasınız
Küçük Bir Olay, Büyük Bir Ders
UİD-DER’li bir meslek lisesi öğrencisi
Ben meslek lisesi son sınıf öğrencisiyim. Okulda yaşadığım ve ders çıkarttığım bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Bizim okulumuzda yaklaşık 1500 öğrenci okuyor. Bir gün okula gittiğimizde sebebini bilmediğimiz ve bize açıklanmayan bir nedenden dolayı tüm tuvaletlerin kapatılarak sadece tek bir tuvaletin açık bırakıldığını gördük. Herkes bu durumdan şikâyetçiydi. 1500 kişinin öğrenim gördüğü bir meslek lisesinde sadece tek bir erkek tuvaletinin açık olmasının ne denli huzursuzluk yaratabileceğini tahmin edersiniz. Her teneffüste tuvalet ana baba gününe dönüyordu. Derste tuvalete gitmek kesinlikle yasak olduğu için teneffüste gitmek zorunda kalıyorduk. Herkesin aynı şekilde mağdur olduğunu düşünürsek, bir teneffüste tuvalet ağzına kadar dolup taşıyor, iş saatlerinde sefer yapan bir halk otobüsünden farkı kalmıyordu. Üstelik 10 dakikalık teneffüs saati dinlenme ihtiyacımızı karşılayacağımız yerde tuvalette sıra bekleyerek geçiyordu.
Bu durumdan rahatsız olduk ve kendi aramızda konuşmaya başladık. Herkes bu duruma küfrederken ben topluca müdürle konuşma fikrini ortaya attım. Arkadaşlarım bunun çok iyi bir fikir olduğunu ve bana destek vereceklerini söylediler. Ertesi gün müdürle konuşmak için arkadaşlarımı çağırdığımda her bir arkadaşım tarafından teker teker reddedildim. Güvendiğim arkadaşlarımın bu şekilde davranması beni derinden sarstı fakat bazı gerçekleri görmemi sağladı.
UİD-DER bu ay 10. yılını doldurdu. Ben de derneğimizin birçok çalışmasına katıldım. Çocukluğumdan beri toplantılarına, seminerlerine ve etkinliklerine katıldığım UİD-DER ve UİD-DER’li abilerim, ablalarım bana hep birlikte hareket etmenin ve hakkını aramanın zorunluluğunu anlattılar. Çocukken anlamadığım birçok şey artık karşıma çıkmaya başladı. Yukarıda anlattığım olayda olduğu gibi ben de sorunlarla karşı karşıya kalmaya ve onlarla mücadele etmeye başladım. Ve anladım ki en büyük sorunumuz birlik olamamakmış. Ve bu küçük meseleden çıkardığım büyük ders şudur: Herkes benim gibi değil. Ama sorunlarımız aynı ve sorunlarımızı çözmek için birlikte hareket etmeliyiz. O halde bana düşen görev birlikte hareket etmem gereken insanları, arkadaşlarımı mücadeleye kazanmaktır. Benim UİD-DER’de öğrendiğim temel şey de aslında buydu ve UİD-DER olmasaydı reddeden belki ben olacaktım…
DİSK’ten 15-16 Haziran Anması
Tuvalete Dakika Sayar Turnike
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
Son Eklenenler
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...