Buradasınız
Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
Ankara’dan genç bir işçi

Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen yasaları oylarlar, yakınlarını kayırıp devlet kademelerinde işe sokmak, ihaleleri yandaş şirketlere peşkeş çekmek gibi “önemli hizmetlere” odaklanırlar. Vekili olduklarını iddia ettikleri millet sefalet içindeyken, sahip oldukları zenginliklerin, ayrıcalıkların üstüne bir de asgari ücretin 10 katı maaş almakta beis görmezler.
Temmuzda asgari ücrete zam yapılmadı ama milletvekili maaşları 141 bin liradan 169 bin liraya çıkarıldı. Milletvekili emeklisi olduğu halde vekilliği devam edenlerin maaşı 285 bin liraya ulaştı. Hem bakan hem milletvekili emeklisi olanların aylığı ise 288 bin lirayı buldu. Bu rakamlarla Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında vekillere en yüksek maaş veren ülke oldu. Bu durum, hangi partiye oy vermiş olursa olsun işçi ve emekçileri kızdırıyor. Peki, işçi ve emekçilerin geçmişte vekillerin maaş alması için mücadele ettiğini biliyor muydunuz?
Vekillere maaş verilmesi ilk olarak, İngiltere işçi hareketinin mücadelesiyle ortaya çıktı. 1800’lü yıllarda İngiltereli işçi ve emekçiler yasalar, çalışma ve yaşam koşulları üzerinde söz hakkı, seçme-seçilme hakkı elde edebilmek için mücadele ediyorlardı. Bu mücadelenin bir talebi de işçilerin seçtiği işçi vekillerin yaşamını sürdürebileceği bir maaş almasıydı. Böyle olmasa işçiler temsilcilerini meclise gönderemezlerdi. Çünkü egemen sınıftan gelen ve zaten zengin olan vekillerin maaşa ihtiyacı yoktu. Ama işçi vekiller seçilmeleri durumunda aç kalırlardı. Nereden nereye, değil mi?
Fakat bir düşünelim, tarihe bir bakalım: Egemen sınıf, işçi sınıfının mücadelesiyle elde ettiği ne çok hakka el koyuyor, ne çok kazanımı sulandırıyor, kendi yararına döndürüyor, içini boşaltıyor! Mesela işçilerin 8 saatlik işgünü hakkı için verdiği tarihsel mücadeleyi hatırlayalım. Bugün fazla mesai yapmadan geçinemez hale getirildiğimiz için fiili işgünü süresi neredeyse 12 saate çıkmadı mı? Tekstil işçisi kadınların başını çektiği mücadeleyle kazanılan 8 Mart’ı tüm kadınların günü ilan etmeleri, kadınlara hediye verme gününe döndürmeye çalışmaları benzer bir örnek değil midir?
Haklarımızı korumak istiyorsak sermaye sınıfının sahtekârlığı, açgözlülüğü, zalimliği karşısında uyanık olmak, yalanlara ve zorbalığa karşı durmak zorundayız. Bunu başarabilmek içinse hafızamızı diri, saflarımızı sıkı tutmalı, yani örgütlü olmalıyız.
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...