Buradasınız
Neymiş Bu Vergi Takozu?
Gebze’den bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Geçenlerde okuduğum bir haberde şöyle yazıyordu: “Türkiye vergi takozunda OECD birincisi oldu.” “Takoz” ve “vergi” kelimelerini yan yana görünce kimin önüne takoz koyuluyor ve kimin payına vergi düşüyor diye merak edip haberin devamını okudum: “İki çocuklu, tek maaşlı hanelerde yüzde 38,2’lik vergi takozuyla Türkiye, OECD üyesi 37 ülke arasında birinci oldu.” Merakım iyice arttı, şimdi bir de ülkemiz birinci sıraya oturmuştu 37 OECD ülkesi arasında. Merakla okumaya devam ettim ve vergi takozunun ne anlama geldiğini öğrendim. Vergi takozu, bir işçinin işverene toplam maliyeti ile işçinin eline geçen net tutar arasındaki fark demekmiş. 2021 itibariyle asgari ücretli bekâr bir işçinin işverene maliyeti 4 bin 203 lira 56 kuruşmuş. Asgari ücretli bir işçinin eline geçen net ücret ise 2825,9 liraymış. Aradaki fark vergi takozu olarak adlandırılıyormuş. Bunu öğrenince kafamda bir “ampul” yandı ve Türkiye’nin niye birinci sıraya yerleştiğini anladım.
Biz işçilerin üzerindeki vergi yükü devletin ve patronların en büyük gelir kapılarından biridir. İçtiğimiz sudan giydiğimiz ayakkabıya, yediğimiz peynirden bastığımız akbile kadar her şeyden vergi alınıyor. Bunlarla da yetinmeyip sanki çok yüksekmiş gibi bir de maaşlarımızdan gelir vergisi, damga vergisi kesiyorlar. Bir asgari ücretli bekâr çalışanın yıl içinde aldığı ücretin yüzde 22,5’i vergi ve kesintilere gidiyor. Bunun yanında günlük temel ihtiyaçlarını karşılamak için satın aldığı her şeyden dolaylı vergiler kesiliyor. Elektrik, su, doğalgaz, giyim, eğitim, ulaşım, gıda gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılarken adım başı vergi ödüyoruz. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de yaşayan biri, günde ortalama 10 ilâ 20 farklı kalem vergi ödüyor. Hal böyle olunca aldığımız ücretler buhar olup uçuyor. Bizim ödediğimiz vergiye takoz denmiyor ama patronların zaten bizim ücretimizin bir parçası olan parayı devlete ödemesi “takoz” oluyor.
Üstelik bir yandan işçilerden yüksek vergiler kesilirken, bir yandan patronlara sürekli vergi indirimleri yapmaya devam ediyorlar. AKP iktidarı son 10 yılda, yandaşı olan 5 inşaat şirketine 128 kere vergi indirimi uyguladı. Bu şirketler aynı zamanda dünyada kamudan en fazla ihale alan şirketlerdir. İşçileri düşük ücretlere, güvencesiz çalışmaya zorlayan patronlara bir de vergi indirimi yapılıyor, ballı teşvikler veriliyor. İşsizlik sigortası fonu pandemi bahanesiyle patronlar ve hükümet tarafından yağmalanmaya devam ediliyor. Patronların vermesi gereken vergileri bile biz işçilerin sırtına yıkmaya devam ediyorlar. OECD’nin yayınladığı raporun devamında bu gerçek Türkiye’nin pandemi döneminde vergi takozu artan az sayıdaki ülke arasında yer almasıyla da görülüyor.
2020’de yaklaşık 159 milyar lira vergi tahsil edildi. Bunun 85 milyarlık bölümü maaşlı çalışanlardan gelir vergisi kesintisiyle elde edildi. Hükümet kalan kısımları da KDV ve ÖTV gibi vergilerden elde ediyor. Bu da gösteriyor ki vergi yükü tamamen biz işçilerin omuzlarındadır. Patronlar sınıfı işçilerin cebine girecek 3 kuruşa göz dikmiş, yağmaya, talana devam ediyor. Vergilerin patronlardan kesilmesi, işçi maaşlarından gelir vergisi kesintisinin kaldırılması haklı bir taleptir ve bunun için mücadele etmeliyiz.
Güzelpınar’da Köylüler Kazandı
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
Son Eklenenler
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...