Buradasınız
Güzelpınar’da Köylüler Kazandı
Mersin’den bir kadın işçi

Rize İkizdere’de olduğu gibi Denizli’nin Pamukkale ilçesine bağlı Güzelpınar köyünde köylüler kekik tarlalarının yanına taş ocağı yapılmasına isyan etti. “Taş ocağı tozu kekiklerimize zarar veriyor” diyen köylüler öncelikle inşaat alanına gitmek istedi fakat orada jandarmanın engeliyle karşılaştı. Daha sonra valiliğe doğru yürüyüp orada eylemlerine devam ettiler. Valilik önünde oturma eylemi yapıp “Vali buraya, Vali buraya!” diye slogan attılar. Aydın-Denizli otoyolunun yapımı için kullanılacak mıcır bu köyde yapılacak taşocağından temin edilecek. Güzelpınar köyü muhtarı Ergün Gürsoy, “kekiğin üzerini örten toz gelişmesini engellediği gibi yağ oranını düşürüyor ve üstelik taş ocağı aynı zamanda bölgedeki ormanlık alanla meyve bahçelerini de etkiliyor” dedi. Karşılarına dikilen polislere “Vali daha mahkemesi bile bitmeyen bir yerin yapımına nasıl izin veriyor?” diye sitem etti. Fernas isimli taşeron şirket Denizli Valiliğine taş ocağı için çevresel etki değerlendirmesine (ÇED) başvurdu. Valiliğin “ÇED gerekli değildir” raporu verdiğini öğrenen köylüler “bu sorun çözülene kadar buradayız” diyerek tepki gösterdiler.
Güzelpınar köyü Türkiye’nin doğal kekik ihracatının %80’ini sağlıyor. Kekik, bölgede yaşayan insanların temel geçim kaynaklarının başında geliyor. Güzelpınar azası Veli Gün “Taş ocağını istemiyoruz. Bunu defalarca dile getirdik, itiraz ettik. Vali Beyle bunu görüşmeye geldik fakat kendisi bizimle ilgilenmiyor. Çalışmaları yine durdurduk ama Vali Bey bize hiçbir şey söylemiyor. Kepçeler yine çalışacak. Ağaçları zaten kestiler. Bizim köyümüzden AKP’ye yüzde 95 oy çıktı. Bundan sonra daha da vermeyeceğiz” diye konuştu. Birgün’e konuşan köylülerden biri ise “3-5 kişi zengin olacak diye, otoban yapılacak diye köyü talan ediyorlar. Çoluğumuz çocuğumuzun rızkını alıyorlar. Valiyi görmeden buradan gitmeyeceğiz. Zenginler daha fazla zengin olsun diye benim köyümde silahla nöbet tutuyorlar. İsrail-Filistin savaşı mı bu? Ben Valiyi görmeden buradan gitmeyeceğim” dedi. Kadın ve çocukların da katıldığı eylemde köylüler taş ocağının faaliyetini durdurmasını istedi.
Bundan önce aynı bölgede iki kez taş ocağı kurulmasına karşı mücadele yürüten ve başarılı olan köylüler üçüncü teşebbüsün kendilerinden gizlendiğini belirttiler. “Bilseydik biz onları taşa tutardık” diyerek talancılara tepkilerini gösterdiler. Denizlili köylülerin üçüncü taş ocağı eylemi de sonuç verdi. Denizli Valisi Ali Fuat Atik, taş ocağı faaliyetinin durdurulması, iş makinelerinin alandan çekilmesi için talimat verdi.
Neymiş Bu Vergi Takozu?
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...