Buradasınız
AKP’nin Toplumsal Muhalefeti Susturma Operasyonu Devam Ediyor
AKP hükümetinin toplumsal muhalefeti bastırma ve sindirme operasyonu tam gaz devam ediyor. KCK soruşturması adı altında başlatılan cadı avı kapsamında, büyük bir operasyon dalgası daha hayata geçiriliyor. Bu sabah 17 ilde eş zamanlı başlatılan operasyonlarda, KESK Genel Merkezi, BDP İstanbul İl Başkanlığı, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve BDP milletvekili Leyla Zana’nın evi, insan hakları ve kültür dernekleri, haber ajansları başta olmak üzere, toplamda 103 noktaya baskın yapıldı. BDP MYK üyesi Tuncer Bakırhan, eski vekillerden BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Fatma Kurtulan gibi onlarca kişi gözaltına alındı. Böylesi kapsamlı bir operasyon yapılmasına rağmen polis, “gizlilik” gerekçesi arkasına saklanarak hiçbir açıklama yapmıyor. BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, polis terörünü kınayarak “Ankara’nın göbeğinde eşkıyalık yapılıyor” dedi. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve milletvekilleri de AKP hükümetinin Kürt halkına ve toplumsal muhalefete dönük baskı ve zulmünü şiddetle kınadılar.
Baskın yapılan önemli noktalardan birini de KESK oluşturuyor. Hükümet, muhalif sendikaları susturmaya ve toplumsal muhalefetin en önemli merkezlerini çökertmeye çalışıyor. KESK, yaptığı açıklamada baskı ve tutuklamaları sert bir dille kınadı: “AKP’nin politikalarına muhalefet eden herkes sudan bahanelerle sindirilmeye ve baskı altına alınmaya çalışılıyor. Akademisyenler, gazeteciler, hukukçular, gençler, sendikacılar ve farklı düşünen her siyasetçi gün geçmiyor ki, yeni bir gözaltı dalgasının hedefi olmasın. Bu yönelimin toplumu tek tipleştirmeye ve bir baskı imparatorluğu kurmaya yönelik planlı bir stratejinin parçası olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz.”
Açıklamada, “Bilindiği gibi milyonlarca kamu emekçisini ve ailelerinin yaşamını doğrudan ilgilendiren 4688 Sayılı Yasada değişiklik yapılması uzun bir süredir toplumun gündemindedir. KESK olarak kamu emekçilerini sefalet koşullarına mahkûm etmeye devam edecek olan bu yasa tasarısına karşı mücadeleyi ülke genelinde sürdürüyoruz. En son 21 Aralık tarihinde yüz binlerce kamu emekçisi bu yasa tasarısına geçit vermeyeceğini ve sefaleti kabul etmeyeceğini KESK’in çağrısıyla greve çıkarak göstermiştir. 21 Aralık grevimizin hemen ardından ve yasa tasarısının meclis gündemine geleceği bugünlerde ilan ettiğimiz eylemleri yaşama geçirecekken bu baskının yaşanması ve uzman arkadaşımızın gözaltına alınması tesadüf değildir” denildi.KESK Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada, “Hiçbir baskı, yıldırma operasyonu bizlere kamu emekçilerinin sendikal hak ve özgürlüklerini geliştirme mücadelesinden geri adım attıramayacaktır” denerek baskı ve zorbalığa boyun eğilmeyeceği vurgusu yapıldı. Ayrıca DİSK de bir açıklama yaparak KESK’e yapılan operasyonu kınadı: “Sınıf kardeşlerimiz ve örgütleri KESK yalnız değildir! Bütün DİSK’liler, emek ve demokrasi mücadelesinde olduğu gibi yine KESK’in yanında ve omuz omuzadır. DİSK’in bütün altyapısı kardeşlerimizin hizmetindedir.” Uluslararası sendikal dayanışma çağrısının yapıldığı açıklamada “siyasi iktidarın kardeş örgütümüze yönelik saldırıları karşısında uluslararası işçi örgütlerine ‘acil’ dayanışma çağrısı yaptığımızı kamuoyuna duyuruyoruz” denildi.
Daha düne kadar “ileri demokrasi” nutukları atan AKP’nin kendine demokrat olduğu her vesileyle açığa çıkıyor. Burjuva siyasetin merkezine oturan ve devlete yerleşen AKP, toplumsal muhalefeti çok yönlü bir şekilde susturmaya girişmiştir. Dışarıda savaşa hazırlanan AKP hükümeti, böylesi bir savaş sürecinde içeride hiçbir şekilde kendisine muhalefet yapılmasını istememektedir. Hem bu nedenle hem de Kürt hareketinin belini kırarak Kürt halkını kültürel kırıntılara razı etmek amacıyla baskı ve zorbalıkta sınır tanımamaya başlamıştır. Ancak bilinmelidir ki, zulümle abat olmaya çalışanların sonu daima hüsrandır.Bir Lokma Ekmek Bize Çok Görülüyor
ANI
- Kâr Hırsıyla İşlenen Cinayet: Zulmünüze Boyun Eğmeyeceğiz!
- İsrail’de Yüz Binler Ateşkes Talebiyle Meydanlara Çıktı!
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Onlarca Kentte Eylem
- Kendimiz İçin Yürümeli ve UİD-DER Ailesini Büyütmeliyiz!
- Bu İşareti Yapanlar Kim?
- İktidar’ın “Vergide Adalet” Yalanı
- “Kenyalılar Bile” mi?
- Yangınlar da Sorumsuzluk da Aynı!
- Sağlıkta Talan, Hep Yalan Dolan!
- 1999’dan Bugüne Önlem Yok, Adalet Yok!
- “Şu Ablanız Çok İyi Bir Dinleyicidir”
- Patronların Saldırılarına İşçiler Mücadeleyle Cevap Veriyor
- Polonez İşçileri Genel Müdürlük Önünde Haykırdı
- Umudunu Kaybetme!
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Sorunlarımızın Kaynağı Göçmenler mi?
- İnşaat, Depo, Belediye İşçileri, Çiftçiler Mücadeleye Devam Ediyor
- Hatay’da Barınma Hakkı Mitingi
- Grevdeki Befesa İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Onların Kârı Bizim Hayatımızdan Değerli Olamaz
Son Eklenenler
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...
- Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul...
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...
- İstatistikler, rakamlar, raporlar Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasının yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmayı iliklerinde hisseden, hayat pahalılığı, geçim derdi altında ezilen işçi ve emekçiler düze çıkmayı, sorunlarının çözülmesini...
- İşten atma saldırısına, sendika düşmanlığına, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere karşı Bağımsız Maden-iş Sendikası öncülüğünde direnen Fernas Madencilik işçileri, 4 Eylülde maden önünde aileleriyle birlikte kitlesel bir eylem gerçekleştirdi....
- İsrail devletinin 7 Ekimden bu yana Filistin halkına yönelik sürdürdüğü katliam dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler tarafından protesto ediliyor, meydanlarda barış talebi yankılanıyor. İşçi ve emekçiler İsrail devletine, savaşı körükleyen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, ben de ustalarımızın söylediklerini yani umutlu olmak ve umut tohumları ekmek gerektiğini her daim aklımda tutarım. Bu mektupta sizlerle paylaşacağım hikâye şimdi 23 yaşında olan 2 çocuk annesi genç bir kadının hikâyesi. Bu...
- Fabrikadaki işçi arkadaşlarımızla kimi zaman dışarıda bir araya gelip sohbet ediyoruz. Birlikte bir iş yapmak, buluşmalar, geziler organize etmek bizleri keyiflendiriyor. Fabrikanın stresinden biraz uzaklaşıp birlikte bir şeyler yapmak bizlere iyi...
- Merhaba dostlar. Ben daha önce Mersin Liman işçisiydim. Limanda çalıştığım dönemde zor koşullarda çalışıp haksızlığa uğrayan işçiler olarak bir araya geldik ve sendikalı olduk. Evet, haksızlığa karşı anayasal hakkımızı kullanarak sendikalı olduk ama...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Türkiye’de onlarca kentte yapılan eylemlerde İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırım ve emperyalist devletlerin İsrail’e verdiği destek protesto edildi. Yapılan açıklamalarda emperyalist savaşın alevlerinin...
- Bugün 1 Eylül, bugün Dünya Barış Günü… Bugün sadece Türkiye’de veya yaşadığımız coğrafyada değil, dünyanın dört bucağında ezilenlerin yüreği barış özlemiyle atıyor. Emekçiler, ölümlerin son bulduğu, acı ve gözyaşının dindiği, yaraların sarıldığı bir...