Buradasınız
Özel İstihdam (Kölelik) Büroları
Patronlar, önlerinde hiçbir engelin olmamasını ve yalnızca kendi çıkarlarını gözeten yasaların çıkartılmasını istiyorlar. Bu temelde AKP hükümetine direktifler veriyorlar. AKP de patron örgütlerinin istekleri doğrultusunda yeni saldırı yasaları hazırlıyor. Meselâ, Ulusal İstihdam Stratejisi paketi içinde yer alan özel istihdam bürolarının yasal çerçevesini alabildiğine genişletmek istiyorlar. Aslında bu bürolara kölelik büroları denmesi gerekiyor. Bu büroların yasal sınırları genişletildiğinde işçilerin sürekli olarak çalışacakları bir işyeri neredeyse kalmayacak, işçi oradan oraya sürüklenecek, iş güvencesi olmayacak, sendikalaşmanın önüne geçilecek.
İş Kanunu’nun 90. maddesinde özel istihdam bürolarının iş bulma kurumu gibi çalışmasına izin verilmiştir, yani işçi simsarlığı yasallaştırılmıştır. İstihdam bürosu, işveren ve işçi arasında bir sözleşme imzalanmaktadır. Ancak bu bürolar, aracılık dışında işçilerle iş ilişkisi kuramamakta ve işçiler özel bürolara bağlı olarak çalışmamaktalar. Patronlar, özel istihdam bürolarının bir şirket gibi çalışmasını ve geçici iş ilişkisi kurma hakkının olmasını istiyorlar. Böylece işçileri kendileri işe almadan bu bürolardan kiralamış olacaklardır. Bu kapsamda geçici iş ilişkisinin çerçevesinin de genişletilmesini istemekteler. Geçici iş ilişkisi/geçici çalışma bir işyeri ile diğer işyeri arasında ya da aynı patronun değişik işyerleri arasında kurulmaktadır. Aslında bir işyeri diğer bir işyerinden işçi “kiralamış” olmaktadır. Fakat geçici çalışma yasaya göre sürekli olamaz ve en fazla iki kere yapılabilir. İş Kanunu’nun 7. maddesinde şöyle deniyor: “Geçici iş ilişkisi altı ayı geçmemek üzere yazılı olarak yapılır, gerektiğinde en fazla iki defa yenilenebilir.” Patronlar, Özel İstihdam Bürolarında ve geçici çalışmada/kiralamada tüm sınırlamanın kalkmasını, üst üste birden çok sözleşme yapılmasının önünün açılmasını, esnek ve güvencesiz çalışmanın alabildiğine yaygınlaşmasını dayatıyorlar.
Kıdem tazminatının bir fona devredilerek zamanla ortadan kaldırılmasını getiren Ulusal İstihdam Stratejisi, işçilerin haklarını ortadan kaldıran kapsamlı bir pakettir. Kıdem tazminatının fona devredilmesini işçinin çıkarınaymış gibi sunan AKP hükümeti ve patronlar, kölelik bürolarından nedense söz etmiyorlar. Özel istihdam büroları aracılığıyla iş bulan, üç ya da dört ayda bir işyerlerine kiralanan işçilerin fonda kıdem tazminatı primi nasıl birikecek? Giderek tüm işçilere özel istihdam büroları üzerinden iş bulma dayatılacak ve işçilerin sigortası yapılmayacak. Yani işçilerin iş güvencesi olmadığı gibi, aynı zamanda kayıt dışı çalışacaklar ve emeklilik hakları da ortadan kaldırılmış olacak. Aslında özel istihdam bürolarının şu anki işleyişi geleceğin nasıl karanlık olacağını gözler önüne seriyor.
2003’teki İş Kanunu değişikliğiyle birlikte taşeronluk ve özel istihdam büroları (simsarlık büroları) pıtrak gibi çoğalmıştır. Özel bürolar aracı olmaktan çıkarak fiilen işveren gibi çalışmaktalar. Hiçbir sorumluluk almayan patronlar bu bürolardan işçiler kiralıyorlar. Sendikalı işyerlerinde patron bu bürolardan işçi kiralayarak sendikanın gücünü kırmak ve tasfiye etmek istiyor. Diğer işyerlerinde ise, sendikalaşmanın önüne geçmek için kölelik bürolarından işçi temin ediliyor, taşeronluk yaygınlaştırılıyor. Sigortaları bile olmayan işçilerin çalışma koşulları ise oldukça kötü durumdadır. Sosyal güvenceleri olmayan işçiler uzun saatler boyunca çalışıyorlar. Özel istihdam bürolarında çalışan işçilerin sorunları hakkında araştırma yaparken konuştuğumuz bir işçinin anlattıkları oldukça çarpıcıdır: “Düzenli bir şekilde çalışmıyoruz. Üç gün bir yerde beş gün başka bir yerde çalışıyoruz. Çoğu zaman telefonla çağrılıyoruz. Bir gün sabah telefonum çaldı, arayan bürodaki görevliydi. ‘İş var hemen servise yetiş’ dedi. Evden çıktım ve beş dakika geçtikten sonra tekrar aradılar: ‘İş yok eve dönebilirsin’ dediler. Eve dönerken tekrar aradılar: ‘Başka bir yerde iş var, hemen gel’ dediler.” Konuştuğumuz işçiler buna benzer pek çok örnek anlattılar.
AKP hükümeti, kazanılmış bütün haklarımıza amansızca saldırıyor ve patronlar için bir sömürü cenneti yaratmak istiyor. Fakat onların cenneti bizim cehennemimiz oluyor. Kıdem tazminatının kaldırılması; simsarlık bürolarıyla esnek, güvencesiz ve kuralsız çalışmanın ana çalışma biçimi haline gelmesi; taşeronluğun her yere girmesi ve sendikal örgütlenmenin önünün tıkanmasıyla işçiler kölece çalışmaya biraz daha yaklaşmış olacaklar. İşçilerin kölelerden farkı, işçinin ücret alması ve sözde istediği işyerini seçebilmesidir. Söz konusu yasalar hayata geçerse “köleliğe” bir adım daha yaklaşmış olacağız. Ama mücadele ederek haklarımıza sahip çıkma seçeneği de var. İşçiler olarak bu kahredici çalışma koşullarına karşı sesimizi çıkartmalı, bir araya gelmeli, bilinçli bir şekilde mücadele etmeliyiz. UİD-DER, “köleliğe hayır” diyen tüm işçileri çatısı altında birlik olmaya çağırıyor.
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
Son Eklenenler
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...