Buradasınız
Mücadele Etmekten Korkmayalım!
Ankara’dan bir işçi

Merhaba dostlar. Ben yaklaşık bir ay önce yığınla para harcayarak reklâm filmi çektiren bir giyim firmasında çalışmaya başladım. Çekilen reklâmlara bakınca, açgözlü bir marka olmadığını ya da işçilere iyi maaş verdiğini sanırsınız. Oysaki patronlar sınıfı hep açgözlü olmuştur ve bize reva görülen asgari ücreti bile vermek istemezler. Karın tokluğuna çalıştırmak onlar için muhteşem bir şey olsa gerek.
Benim çalıştığım firma büyük bir alışveriş merkezinde yeni bir şube açtı. Buraya gelen müdür bizlerle bir toplantı yaptı ve müthiş fikirlerini söyledi: “Biz yeni açılan bir şubeyiz. Çok eksiğimiz var. Hep birlikte buraya çekidüzen vermemiz gerekir. Buna mağazamızın temizliği de dahil. Bunun için sabah mağazayı yarım saat daha erken açacağız. Bu sürede temizliğimizi yapacağız ve müşterilerimize reyonlarımızı hazır hale getireceğiz.” Müdürün bu söylediklerine cevaben ben de “yarım saat erken gelmekte hiç bir sıkıntı yok diye düşünüyorum, ama bu yarım saati biz öylesine hobi olsun diye geleceksek hiç kimse kusura bakmasın ben gelmem” deyince saygıdeğer müdürümüze söylediklerim garip geldi. Sözümona imzaladığımız sözleşmede bu durum yazıyormuş, bu nedenle böyle bir hakkı varmış! O da yetmiyormuş gibi müdürün utanmadan söylediğine göre firmamız bizim makine gibi çalışmamızı istiyormuş.
Kâr hırsı patronları delirtmiş olmalı, çünkü işçilerin birer insan olduğunu unutmuşlar. Toplantıya 15 kişi katıldık ama orada sanki sadece ben ve müdür vardık. Çünkü hiçbir arkadaşım sesini çıkarmadı. Ama bunu hiç garipsemedim çünkü hiçbiri örgütlü değil ve haklarımızdan haberleri yoktu.
Evet, ben o toplantıda müdür karşısında tektim ancak UİD-DER diye kocaman bir örgütüm var. Bu yüzden mücadele etmekten korkmayalım, safımızı bilip örgütlü mücadeleye katılmak için daha fazla geç kalmayalım.
Bilinçlen, Örgütlen ve Yürü!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
Son Eklenenler
- Dayanışma ve mücadele günümüz 8 Mart’ı karşılamaya hazırlanıyoruz. Sorunlarımızın büyüdüğü, kendimiz ve evlatlarımız için kaygılarımızın derinleştiği böyle bir dönemde 8 Mart’ın bizim için anlamı daha derin, önemi daha büyük. Çünkü 8 Mart,...
- İşçi sınıfının sömürüye karşı mücadelesinin güçlenmesi, işçilerin sınıf bilincinin güçlenmesiyle mümkün olur. Sınıf bilincinin güçlenmesiyse, işçilerin sınıflarını, sınıflarının tarihini, mücadele deneyimlerini ve yöntemlerini bilmesiyle mümkün olur...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Sermaye sınıfı, burjuvazi, sağıyla soluyla, iktidarıyla muhalefetiyle bir bütündür ve yoksul halka, işçi sınıfına düşmandır. Ancak bu utanmaz sınıf ve politikacıları, bizleri kandırmak için yapmadıklarını bırakmazlar....
- Türk Tabipleri Birliği (TTB), 25 Şubatta “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” diyerek İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul Kadıköy’de bir basın açıklaması yaparak yürüyüşlerini başlatan hekimler,...
- İstanbul Beşiktaş Belediyesi ve Seyhan Belediyesi işçileri ücret gaspına karşı 24 Şubatta geciken ödemelerinin yapılması talebiyle iş bıraktı.
- Bugün ilaç yazdırmak için aile hekimime gittim. Ama onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim. Normalde güler yüzlü, hastalarına iyi davranan, insani ilişkileri güçlü biriydi. Üzüntüsünün sebebini sorduğumda iç çekerek anlatmaya başladı: “Gerçekten çok...
- Patronlar sınıfının biz işçilere topyekûn savaş açtıkları çok açık şekilde ortadadır. Her fırsatta mikrofonu kapan patronlar ve siyasetçiler büyümekten, gelişmekten, enflasyonun kısa sürede sona ereceğinden bahsediyor. Ancak gerçekler bunun tam...
- İşçi eylemlerinde, grev ve direnişlerde çokça atılan bir slogan vardır: Hak Verilmez Alınır! Bu yalnızca bir slogan değil, işçi sınıfının mücadele tarihinin bir özeti gibidir. Geçmişten bugüne sendikal ve siyasal hakların mücadeleyle kazanıldığını,...
- UİD-DER, 6 ay boyunca haklarını almak için mücadele eden ve sonunda patrona geri adım attıran Polonez işçileri ile birlikte 23 Şubatta etkinlik düzenledi. Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Polonez İşçileri Diyor ki:...
- Hepsiburada’nın taşımacılık şirketi olan HepsiJET’in İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposunda çalışan 4 kadın işçi 17 Şubatta depo önünde direnişe başladı. DİSK/Lastik-İş Sendikası, örgütlenme faaliyeti yürüttüğü İstanbul Esenyurt’ta bulunan Huhtamaki...
- İstanbul’da çeşitli sendikalar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta “çalışma hürriyetinin ihlali” ve “suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla tutuklanmasını ve Antep’te çeşitli fabrikalardan...
- Dünyanın en yüksek sendikalılık oranına sahip ülkelerinden biri olan Finlandiya’da birçok sektörde sendikalar ve işverenler arasındaki toplu sözleşme süreci devam ediyor. Ücret artışları, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, sözleşme süreleri gibi...
- Güven kelimesi aslında ne kadar derin bir anlama sahiptir. Güven, bireyler arasındaki ilişkilerin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlayan temel bir unsurdur. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde, güven duygusu yaşamın vazgeçilmezidir....