Navigation

Buradasınız

Anasayfa » Köşeler » Yaşamın içinden

Peki Bedeli Kim Ödeyecek?

Gazi Mahallesinden bir emekçi

İnsanların duygularıyla oynamak için TV programlarında sürekli olarak asker cenazelerini yayınlayan şovenistler, ırkçı tavırlarını dışa vuruyorlar. İşçi kardeşlerimizin bilincini bulandırarak, “Gerekirse Bedelini Öderiz” diyorlar. Peki bedeli kim ödeyecek? Nasıl olsa ölenler işçi kardeşlerimiz!

Bu savaşı gerçekleştirmek isteyenlerin amaçları Ortadoğu’da alt emperyalist bir güç olmak ve Kürt halkını baskı altında tutmaktır. Emperyalist niyetleri sır olmayan T.C. Ortadoğu’ya dalmak üzere. Ama bunu Kürtlerin sırtına yıkmak istemektedir. Bundan anlıyorum ki burjuva kesimin kendi emellerini gerçekleştirmek için yapmayacağı çılgınlık yoktur.

AKP hükümetinin “Bedeli Neyse Öderiz” türü söylemlerle 17 Ekimde mecliste kabul ettirdiği tezkere sonucunda, Türkiye yürüttüğü haksız savaşı yaymak niyetini açıkça ilan etmiştir. “Yıllarca Kürt halkına karşı yürütülen haksız savaş, sınırların ötesine taşınarak genelleştirilmek ve Güney’deki Federe Kürt devleti ezilmek istenmektedir.”

Ben bunları daha önce tam olarak kavrayamıyordum. Özellikle böyle bir soruna karşı nasıl tutum alınması gerektiğini biliyorsam şu an bunu UİD-DER’e borçluyum. UİD-DER’in bana verdiği bilinçle bütün bu emperyalist emellere ancak ve ancak örgütlü bir işçi sınıfının dur diyebileceğini anlıyorum.

İnanıyorum ki, yıllardır sömürülmüş emekçi kitleler bu bilinci alarak kapitalist sömürüye son verecektir.

19 Kasım 2007
  • Yazıcı için
  • e-postayla gönder

Son Eklenenler

  • Türkiye Genelinde 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemleri
    1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
  • Everest’e Tırmanmak da Sınıfsal!
    Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
  • Kütahya Şeker Grevi 3’üncü Gününde
    Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
  • Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
    İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
  • SYDV İşçileri Türkiye Genelinde Greve Çıktı
    Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
  • “Sistemsel Bir Hata” Değil İş Bırakma!
    Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
  • Filler, Karıncalar ve Kıssadan Hisse
    Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
  • “Bu Sene Hiç Kiraz Yediniz mi?”
    İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
  • Başka Bir Gezegen Gibi
    Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
  • İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
    İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
  • Kamu Emekçileri: Ne Hakem Ne Sefalet Zammı!
    Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
  • Belediye Çalışanlarından İş Bırakma Eylemleri
    İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
  • Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
    600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...