Buradasınız
AKP, Madenlerde Yeni Faciaların Önünü Açıyor

7 Haziran seçimlerinin ardından tek başına iktidar olma yetkisini kaybeden AKP hükümeti, patronlara kıyaklar yapmaya ve yeni işçi katliamlarının önünü açmaya devam ediyor. 4 Ağustosta Resmi Gazete’de bir kararname yayınlandı. Bu kararname ile kömür madenlerinde patlamayı önleyici sistemlerin uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi için tanınan süre 2016’dan 2019 yılı sonuna erteleniyor. Kararnameye göre sistemini yenilemek istemeyen maden işletmecileri eski sistemlerini kullanmaya devam edebilecek. Sorumluluk ise tamamen işverende olacak. Yani bu kararnameyi çıkaran hükümet olası patlamalardan sorumlu olmayacak. Patlama olan madenlerin işverenleri ise koruyucu sistemlerle ilgili herhangi bir yasal uygunsuzluk yapmamış olacak. Açıktır ki bu kararname ile yeni facialara, yeni Somalara zemin hazırlanıyor.
Madenlerde patlamayı önleyici uluslararası standart sistemler AB Parlayıcı ve Patlayıcı Ortamlarda Güvenlik Sertifikası ATEX ile sertifikalandırılıyor. Madenlerde bu sertifikaya uygun sistemlerin kurulması gerekiyor. Maden patronları, ATEX standartlarına uygun olmayan Çin malı ucuz sistemler kuruyorlar. Maliyetleri arttırmamak gerekçesiyle kapatmaya gerekçe olan düşük standartlı koruyucu sistemleri yeni sistem ile değiştirmekten kaçınıyorlar. Çin malı koruyucu sistem üreten firmaların sahiplerinin AKP ile yakın ilişkisi ise sır değil.
Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşesinde konuyu işleyen Çiğdem Toker, Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel’in verdiği bilgileri şöyle aktarıyor. “Türkiye’de kömür üretimi yapan 176 işyeri var. İş müfettişlerinin 2014 ve 2015’te yaptığı denetimler sonucunda 176 işyerinin 126’sı yönetmeliğe uygun olmadığı için kapatılmış. Kapatılan 126 işyerinin tam 65’inin kapatılma nedenleri arasında, bu kararnameye konu olan patlayıcıyı önleme sistemi sertifikasına sahip olmaması yer alıyor. Başkan Yüksel, sertifika zorunluluğunu 2019 yılı sonuna kadar uzatan bu kararnameden itibaren, kapatılan 65 kömür madeninin tekrar açılabileceğini söylüyor.”
Kömür Üreticileri Derneği Başkanı Muzaffer Polat’ın Haziran ayında yaptığı açıklamalar, AKP’nin bu kararnameyi çıkarmasının nedenini açığa çıkarıyor. ATEX alma zorunluluğunun çok kısa sürede uygulamaya geçtiğini, ancak sektörün buna hazır olmadığını iddia eden Polat, şöyle konuşmuştu: “En basit örnek olarak; kullandığımız kabloların ve motorların bu standarda uygun olması gerekiyor. Bunun için de neredeyse tüm sistem değişmeli. Biz Çin malı anti-grizu damgalı ürünleri getirdik ama kabul edilmiyor. Doğu Avrupa’dan 4-5 misli ücretle ithal etmemiz gerekiyor. Biz ‘bu standardı uygulamayız, yapmayız’ demiyoruz ancak olabilecek şeylerin istenmesini rica ediyoruz. İngiltere, ATEX’in uygulanması için 9 senelik süre zarfını kabul ettirmişken bizim direkt uygulamaya geçmemiz bekleniyor. Bu durum nedeniyle Soma maden faciasından bugüne kadar 192 yeraltı kömür işletmesinden yaklaşık 126 tanesi kapalı durumda ve 40 tanesi de rölantide çalışıyor.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da patronların derdiyle dertleniyor. Yıldız yaptığı açıklamada bu sertifikayı zorunlu tutarken nasıl bir gönülsüzlük içinde olduklarını ortaya koymuştu: “Madencilikte yaşanan kazaların ardından aldığımız bir kısım sıkı tedbirlerin üretimi etkilediğini biliyoruz. Madencilikte iş sağlığı ve iş güvenliği, üretimin önüne geçti. Hem işveren hem de işçi kardeşlerimizi rahatlatacak yapı mutlaka sağlıklı bir şekilde kurulacaktır.” Yıldız, işverenleri “rahatlatacak yapıyı” kurmanın yolunu standartları daha da düşürmekte, güvenlik önlemlerini neredeyse ortadan kaldırmakta buluyor. Madenlerde göçüklerden çok daha fazla sayıda işçi ölmesine neden olan patlamaların önlenmesi için alınan önlemleri gevşetmenin işçilere nelere mal olacağını ise anlatmıyor.
AKP hükümetinin işçi düşmanı yüzü giderayak çıkardığı bu kararnameyle bir kez daha ortaya çıktı. Maden işçileri başta olmak üzere tüm işçiler AKP’nin ve sermayenin saldırılarına karşı örgütlenerek mücadele etmek zorundadır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini maliyet olarak gören patronlara karşı örgütlenmek hayat kurtarır.
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
Son Eklenenler
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 23 Temmuzda üniversite hastaneleri önünde basın açıklamaları yaparak TİS taleplerini açıkladı.
- Biz bir grup genç olarak UİD-DER’li abilerimizle birlikte, mücadeleye yıllarca katkı sunan, tecrübe sahibi bir büyüğümüzü Çatalca’daki evinde ziyaret ettik.
- İşçi sınıfının uluslararası marşı Enternasyonal 137 yıldır her dilde söyleniyor, işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesinin en güzel sembollerinden biri olmaya devam ediyor. Sınıfımızın mücadele geleneğinden doğan bu marşın nasıl ortaya...
- Sağlık Bakanlığı’nın son düzenlemeleriyle birlikte Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) büyük bir çöküşe sürükleniyor. Halk sağlığını korumakla görevli ASM’ler, sağlık hizmeti sunulan yerler olmaktan çıkarılıp, sağlık emekçilerini cezalandıran, halkı...
- Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi, DİSK’in kurucusu ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 45. yılında Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...