Buradasınız
Kendine Gel Guido!
UİD-DER’li genç bir işçi
Kardeşler merhaba, geçen hafta UİD-DER’de “Hayat Güzeldir” filmini izlemek için genç arkadaşların yoğun katılım sağladığı bir etkinlikte dostlarla buluştuk. Filmin kahramanı Guido’nun faşizmle baş etmeye çalışmasını kâh ağlayıp kâh gülerek izledik. 1930-1940’lı yılları konu edinen filmde hayata iyi niyetli, pozitif yaklaşan, gülmeyi seven ve çevremizdeki insanlara oldukça benzeyen Guido’nun başından geçenler anlatılıyor. Film boyunca sevdiği kadını kendine bağlamak için yaptığı tatlı şakalar, çocuğunu gaz odalarından ya da Nazi fırınlarından kurtarmak için katlandığı fedakârlıklar, bir müfettiş kılığında gittiği okulda çocuklara ırkçılıkla ilgili söyledikleri ve yaptığı şirinlikler, arkadaşı Ferruccio’la olan ilişkisi Guido’nun ne kadar da bizden biri olduğunu en güzel şekilde gösteriyordu. Biraz da bundan dolayı onun yaşadığı sıkıntıları en içten şekilde sahiplendik, o üzüldüğünde üzüldük, o mutlu olduğunda keyiflendik. Ancak kardeşler ne yalan söyleyeyim, filmin sonunda şu soruyu sormaktan da kendimi alamadım: “Guido ve arkadaşları, geliyorum diye bas bas bağıran faşizme karşı önceden ne yaptılar?”
Müfettiş rolüyle gittiği okuldaki müdürün ondan “ne kadar üstün bir ırk olduklarını” çocuklara anlatmasını talep etmesi; ırkçıların, amcasının atını yeşile boyayıp atın üzerine “dikkat Yahudi atı” yazması yeterli değil miydi toplumdaki kutuplaşmayı anlatmaya? Hadi diyelim ki yaşamın güncel sorunları bunları görmesine engel oldu, ya çocuğunun Guido’ya gösterdiği bir dükkân camında yazılı olan “köpekler ve Yahudiler giremez” cümlesi ya da polislerin onu sürekli dükkânda zorla alıkoyması? Bunlar da mı açamadı Guido’nun gözlerini?
Filmin sonunda bu karmaşık sorular kafamda yankılanıyordu, üstelik film boyunca “hadi kendine gel Guido, hadi Guido” diye sayıklıyordum ancak nafile… Guido bizim gibi örgütlü bir işçi değil. Guido iyi, merhametli, fedakâr ama örgütsüz yani bilinçsiz. İşte tam da bundan dolayı rüzgârın götürdüğü toprak misali, rüzgârın yerden yere vurduğu küçük bir kum tanesi misali oradan oraya savruldu ve sonuçta kahredici bir sonla bitirdi yaşamını.
Kardeşler, günümüzde de dünyanın birçok yerinde etnik çatışmalara, mezhep kavgalarına, binlerce insanın sevdiklerinden ayrılmasına, yurtlarını terk etmesine, kimisinin çocuklarıyla beraber savaşlarda ölmesine, denizlerde boğulmasına şahit oluyoruz. Kendi ülkemizde de ırkçılık her gün biraz daha belirginleşiyor. Bunu Kürtlerle ilgili duvar yazılarından, işyerlerimizdeki sıradan siyasi tartışmaların ırkçı içeriğinden, medyadaki tartışma programlarından her gün görüyoruz. Kardeşler, bu gidişe ancak biz işçiler dur diyebiliriz. Belli ki Guido’nun duyamadığı ayak sesleri günümüzde de yankılanıyor. Üstelik Guido’nun o gün faşizmin ne kadar ileri gidebileceğine dair bir fikri olamazdı. Ama bizim olabilir!
Belli ki kapitalistler her köşeye sıkıştıklarında yine aynı oyunu oynuyor. Kardeşler bu sesler faşizmin, savaşların sesidir! Gelin birlik olalım. Hep beraber bu gidişata dur diyelim. Rüzgâra kapılıp savrulmayalım. Birleşelim ve oyunu bozalım…
Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz
Uyan Be Kardeşim
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...