Buradasınız
Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
Aydınlı’dan UİD-DER üyesi kadın işçiler
Geçtiğimiz hafta UİD-DER’de düzenlenen film gösterimine katıldık. Film, işçi sınıfının unutulmaz önderlerinden Rosa Luksemburg’un hayatından kesitler sunarak Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşına giden süreci anlatıyordu. Rosa Luksemburg’un devrimci kişiliğini ve tarihsel deneyimi bizlere aktarması bakımından oldukça önemli bir filmdi. Devrimci mücadelenin başarıyla sonuçlanması için çıkarmamız gereken birçok ders vardı.
Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşından önce Rosa Luksemburg ve Karl Liebknecht’in de aralarında bulunduğu Alman Sosyal Demokrat Partisi savaşa karşı çıkıyordu. Fakat savaş patlak verdikten sonra Rosa’nın ve Karl’ın tüm çabalarına rağmen sosyal demokratlar kendi burjuvalarının kuyruğuna takıldılar. Savaş bütçelerini onayladılar, kitlelerin cephelere sürülmesine izin vererek devrime ihanet ettiler. Rosa Luksemburg ve Karl Liebknecht Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin bu ihanetine karşı hayatları pahasına mücadele ettiler. Alman Sosyal Demokrat Partisi iktidara geldikten sonra Rosa ve Karl’ı tutuklattı. İşçi sınıfının bu iki yiğit önderi, Alman askerleri tarafından kafaları dipçik darbeleriyle parçalanarak öldürüldü. Bu sahneleri izlerken öfkelenmemek elde değildi.
Yine önderlik sorununun yakıcı gerçekliği ortaya çıkıyordu. Kitlelere Bolşevik tarzda örgütlenmiş bir partinin önderliği gerekiyordu. Bugün de işçi sınıfının en büyük eksikliği budur. İşçilerin, Rusya’da, Bolşevik partinin yönlendirmesiyle silahlarını kendi burjuvalarına çevirerek savaşa son verdiklerini, tarihin akışını değiştirdiklerini hatırlayalım! İşte Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin de yapması gereken buydu. Devrim işçi iktidarıyla taçlanabilir ve tarihin akışı değişebilirdi.
Filmde bizi etkileyen bir başka şeyse Rosa’nın devrimci iradesiydi. Kadın bir devrimci olması bizi daha da etkiliyordu. Her şeye rağmen aldığı kararlarda sonuna kadar kararlı ve inançlıydı. Hayatı boyunca sık sık burjuvazinin mahkemelerinde yargılanmış ve burjuvazinin savcıları en sonunda ona Kızıl Rosa adını takmışlardı. Bugün bu topraklarda yaşayan kadınları gözümüzün önünden geçirdiğimizde evlerine hapsolduklarını ve kaderlerine boyun eğdiklerini görüyoruz. Oysa biz biliyoruz ki, yaşadığımız bu düzende kadınların tek kurtuluşu örgütlü mücadeleye katılmaktır. Bu bakımdan Rosa’nın devrimci mücadeleyle dolu hayatı bizlere ışık tutmalıdır.
Bizlerin bugün tarihsel olaylardan doğru dersler çıkarması gerekiyor. Yaşanan olaylara elbette ki öfkeleniyoruz, fakat bu öfkemizi örgütlü mücadelemize taşımalıyız. Mücadelemizi, bu tür etkinliklere daha fazla insan katarak yükseltmeli ve diğer insanlara da doğru fikirlerin ulaşmasını sağlamalıyız.
Deri İşçilerinden Haberler
Son Eklenenler
- Ankara’nın Elmadağ ilçesinde bulunan Makine Kimya Endüstrisi (MKE) Roket ve Patlayıcı Fabrikası’nın dinamit üretim atölyesinde meydana gelen patlama sonucu 5 işçi hayatını kaybetti.
- Türküler, ezgiler rüzgâr gibidir, sınır tanımadan dolaşırlar dünyayı. Dilden dile yayılır, insanların yüreklerine ulaşır, onlara kardeş olduklarını hatırlatırlar. Çünkü sınırlar yapaydır. İnsanların barış ve kardeşlik özlemiyse gerçektir....
- Polonya’da yaklaşık 500 bin kişi meydanlara çıkarak hükümeti protesto etti. Muhalefet liderlerinin çağrısıyla başkent Varşova’da bir araya gelen yarım milyon kişi sonbaharda yapılacak genel seçimler öncesi hükümete karşı öfkesini, değişim ve...
- Halk müziğinin günümüzdeki önemli temsilcilerinden Erdal Erzincan, bir konuşmasında, bir zamanlar Hüseyin Orhan dededen bir mersiye (ağıt) örneklemesini istediğini anlatır. Hüseyin Orhan’ın mersiyeyi söylerken döktüğü gözyaşlarını, bu gözyaşlarının...
- İŞKUR’un 2022 faaliyet raporuna göre geçtiğimiz yıl 1 milyon 378 bin 516 kişinin istihdamına aracılık etmiş. Aynı raporda mesleki eğitim kursları ve işbaşı eğitim programlarından toplam 167 bin 119 işçinin “yararlandığı” belirtiliyor. İktidar...
- Merhaba işçi ve emekçi dostlar. Geride bıraktığımız seçimler bizlerin, mücadeleci işçilerin omuzlarına daha çok sorumluluk yüklemiş oldu. Çünkü egemen rejim her türlü yalana ve kara propagandaya başvurdu ve işçi sınıfını bölerek kendisini...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden aylar geçti. Depremi büyük bir felakete dönüştüren iktidarın ilk günden itibaren gösterdiği umursamaz tavırlar hiçbir şekilde azalmış değil ve bu kanımıza dokunuyor. Hâlâ tuvalet sorunu var, hâlâ kalacak yer sorunu...
- Lunaparklardaki kahkaha aynalarının karşısına geçtiğinizde kendinizi baş aşağı, büzüşmüş, dev gibi ya da farklı biçimlerde görebilirsiniz. Bu tümsek, çukur ve dalgalı aynalar ışığı farklı açılarla yansıtarak gerçeğin görüntüsünü olduğundan farklı...
- Ücret alacakları için mücadele yürüten, haklarını arayan Ermenekli maden işçilerinin yargılandığı davanın karar duruşması 23 Hazirana ertelendi. 2020 yılında Bağımsız Maden İşçileri Sendikasında örgütlü Soma ve Ermenekli madenciler, ödenmeyen...
- Avukat Can Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi’nden Hatay milletvekili olarak seçildi. Buna rağmen Atalay’ın tutukluluğu devam ediyor. Can Atalay’ın serbest bırakılması talebiyle ülke çapında 36 kentte, 85 ayrı noktada basın...
- İş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle gerçekleşen iş cinayetlerine her gün yenileri ekleniyor. Kayıt dışı ve iş güvencesiz çalıştırılan çocuk işçiler de bu iş cinayetlerinin kurbanları arasında yer alıyor. Ankara’nın Altındağ ilçesine bağlı...
- 2 Haziran akşamı Hindistan’ın Orissa eyaletine bağlı Balasore bölgesinde bir tren kazası meydana geldi. İki yolcu treni raydan çıkarak park halindeki yük trenine çarptı. 1200’den fazla insan yaralanırken en az 294 kişi yaşamını yitirdi. Modi...
- Gün geçmiyor ki bir işçi kardeşimizin daha ölüm haberini almayalım. Tuzla tersaneler bölgesinde Hidrodinamik Tersanesinde çalışan İbrahim Dal adlı işçi 5 Haziranda dubanın üstünde çalışırken denize düştü ve boğularak hayatını kaybetti. İbrahim Dal,...