Buradasınız
Cabbar’ın ümitsiz umudu
Aydınlı’dan UİD-DER üyesi bir grup işçi
UİD-DER film gösterimlerinden birini daha yaptı. Bu kez Yılmaz Güney’in Umut filmini izledik. Film beş çocuğuna, karısına ve annesine bakmak zorunda olan yoksul bir arabacının, Cabbar’ın hayatını anlatıyordu. Film 1969’da çekilmiş olmasına rağmen bugünle birçok benzerliği vardı. İnsanların yoksullukla boğuşurken nasıl boş umutlara bağlanıp umutsuzluğa sürüklendiğini anlatıyordu. Cabbar gece gündüz demeden çalışıyor ama bir türlü evini geçindiremiyordu. Umudunu piyango biletine bağlamıştı önceleri. Biletten hayır gelmeyince arkadaşı Hasan’la birlikte define aramakta gördü çareyi. Evindeki eşyaları satarak define aramaya başladılar. Defineyi bulamayan Cabbar en sonunda delirdi.
Filmde en çok dikkatimi çeken Cabbar ile Hasan’ın para hakkındaki sohbetiydi. Hasan Cabbar’a, “paran varsa cebinde kış gününde bile terlersin, ancak paran yoksa yaz gününde bile üşürsün” diyordu. Aslında Hasan’ın söyledikleri doğruydu. Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve her şeyin başında para geliyor. Eğer paran varsa dilediğin gibi yaşarsın, ama paran yoksa ne burjuvalar gibi eğitim görebilir, ne sağlığınla ilgilenebilir, ne de yiyecek bir kuru ekmek bulabilirsin. Her geçen gün daha da katlanılmaz hale gelen bu sistemde parası olan burjuvazi dilediği gibi yaşıyor ve bizler bu sistemi değiştirmek için bir şeyler yapmadığımız sürece de burjuvazi dilediği gibi yaşayacak, bizler de asgari ücretlerle “yaşadığımızı” zannedeceğiz.
Filmi izledikten sonra sohbet ettik film üzerine. Aslında katılan insanlar da kendi yaşam koşullarını görmüşlerdi Cabbar’ın yaşadıklarında. İnsanlar kendi yaşam koşullarıyla Cabbar’ınki arasında benzerlikler kurdular. Bugün de insanların kurtuluşu hâlâ bireysel çıkarlarda, milli piyango, iddia gibi şans oyunlarında aradıklarını anlattılar. Filmde de gördüğümüz gibi aslında şans oyunlarıyla, bireysel çıkarlarla hiçbir şey elde edemeyiz ve varacağımız yer sistem içindeki hasta ruhlu bencil insanların yanı olur. Görüyoruz ki insanların insanca ve hak ettikleri hayata kavuşması için işçi sınıfının sistemin dayatmış olduğu bireysellikten, bencillikten, rekabetten kurtulup devrimci mücadeleye katılması, omuz vermesi gerekmektedir.
Yaşasın İşçi Sınıfının Devrimci Mücadelesi!
“Umut fakirin ekmeğidir” derler
Yeni yılda da değişen bir şey yok!
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...