Buradasınız
“Umut fakirin ekmeğidir” derler
Aydınlı’dan bir kadın işçi
UİD-DER’deki film etkinliklerimize bir yenisi daha eklendi. Yılmaz Güney’in, kapitalist sistemin çelişkilerini çok gerçekçi bir dille anlattığı “UMUT” adlı filmini izledik. Burjuva düzende şans oyunları, milli piyango, kısa yoldan köşeyi dönme “umut”larıyla zengin olma hayalleri yoğun bir biçimde işçi-emekçi sınıfların beynine adeta enjekte ediliyor. Televizyonlarda, gazetelerde, tüm kitle iletişim araçlarında işçi sınıfının örgütlenip mücadele etmesini engelleyecek sahte umutlar yaratılıyor. Bu sahte umutlar biz işçi ve emekçilerin kurtuluşunu sağlamaz, aksine filmde olduğu gibi daha çok derinleşen bunalıma, çöküntüye ve yalnızlığa götürür. Dünya biz işçilerin elleri üzerinde dönüyor, her şeyi biz üretiyoruz, ama bir avuç asalaklar sınıfı ürettiklerimize el koyup bizleri sefalet koşullarında yaşamaya mahkûm ediyor. Savaşlara, açlığa, yoksulluğa son vermenin yolu bu düzene karşı örgütlenip mücadele etmekten geçiyor. Bu kokuşmuş ve çürümüş düzende umudumuzu biz işçilerin örgütlülüğünde, gücünde ve sınıf mücadelesinde aramalıyız. Ancak o zaman kurtuluşumuzu sağlayabiliriz. Böylece tüm toplumun, insanlığın, doğanın kurtuluşu mümkün olacaktır.
Filmin bitiminde katılımcı arkadaşlarla film üzerine sohbet ettik. Bir arkadaş İbrahim Tatlıses’in inşaat işçiliği yaparak hayatını kazanırken şimdilerde ise zengin bir işadamı, şarkıcı olduğundan ve bunu burjuva medyanın “sizler de böyle zengin olabilirsiniz” diye yaydığından bahsetti. Bu hayallerle işçi ve emekçi sınıfların da “çalışırsak zengin olabiliriz” diye düşündüklerini, böylelikle yanılgıya düştüklerini söyledi. Başka bir arkadaş ise filmin en can alıcı noktalarından olan, yasaların ve devlet aygıtının bu düzenin sahipleri çıkarına işlediğini, yani bu düzenin zenginler sınıfının düzeni olduğuna dikkat çekti. Sohbette örgütlenmek gerektiği, işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarımızı da buralara getirmemiz gerektiği ve işçi sınıfının mücadele ve dayanışmasını amaçlayan UİD-DER’e katılmalarının işçiler için bir şans olduğu söylendi. Söyleşimiz bu şekilde noktalanmış oldu.
Yılmaz Güney’in UMUT filminden
Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...