Buradasınız
İşsizlik Yükselmeye Devam Ediyor

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), TÜİK tarafından açıklanan İşgücü Anketi Aralık 2015 dönem sonuçlarını değerlendirdiği açıklamasını yayınladı. Buna göre, işsizler ordusu giderek büyüyor. Resmi işsiz sayısı 3 milyon 204 bin kişiye ulaştı! Raporda yer alan bilgilere göre Türkiye’de iş saatlerinin uzunluğu nedeniyle 5 işçinin işini 4 işçi yapıyor. DİSK-AR’ın raporu ve çözüm önerileri şöyle:
İşsiz Sayısında Aralık Ayı Dönemi Rekoru Kırıldı
- Resmi işsizlik oranı yüzde 10,8 ile geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 0,2 puan gerilerken, işsiz sayısı 59 bin kişi artışla 3 milyon 204 bin oldu. İşsiz sayısında Aralık ayı dönemi için rekor kırıldı. İşsizlik oranında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre göreli azalış, kayıtlı işsizlerin çalışma hayatından uzak kalmaması amacıyla uygulamaya sokulan Toplum Yararına Çalışma Programı (TYÇP) kapsamındaki işsizlerin sayısındaki devasa artıştan kaynaklandı. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde bu kapsamda çalıştırılan işsiz sayısı 10 kat artarak 28 binden 300 bine yükseldi. Bu kişiler hakları söz konusu olduğunda işçi kapsamında değerlendirilmiyor ve en temel haklardan yoksun bırakılıyor. Bu kişiler en güvencesizler kapsamında yer alıyor. Programın amacı da “istihdamında zorluk çekilen işsizlerin çalışma alışkanlık ve disiplininden uzaklaşmalarının engellenmesi” olarak ortaya konuluyor. Buna karşın işsizlik verilerinde bu kişiler “çalışan” kategorisinde değerlendiriliyor. Söz konusu kişiler işsiz kapsamında değerlendirilseydi resmi işsizlik oran yüzde 11,7’ye yükselecekti. Resmi işsiz sayısı ise 3 milyon 475 bin olacaktı. Bu sayı Cumhuriyet tarihinin en yüksek işsiz sayısıdır.
- Aralık 2015 dönemi için işsiz sayısı TYÇP’nin etkisine rağmen Aralık 2011 dönemine göre yaklaşık 1 milyon kişi artmış durumda. Artış oranı ise % 41. Aralık 2011 döneminde işsiz sayısı 2 milyon 266 bindi.
- Aralık 2015 döneminde resmi işsizlere, umudu olmadığı için ya da diğer nedenlerle son 4 haftadır iş arama kanallarını kullanmayan ve işe başlamaya hazır olduğu halde bu nedenle işsiz sayılmayanlar da (umutsuzlar ve diğer) dâhil edildiğinde işsizlik oranı yüzde 17,9, işsiz sayısı da 5 milyon 749 bin kişi olarak gerçekleşti. İşinden memnun olmayan ya da daha fazla çalışmak istediği halde düzgün işler bulamadığı için çaresiz kısa süreli işler yapanlar (eksik ve yetersiz istihdam edilenler) ilave edildiğinde işsizler, gizli işsizler ve çaresizlerin toplam sayısı 6 milyon 805 bin kişi oldu. Bunların geniş işgücü içindeki payı ise % 21,1 olarak gerçekleşti.
- Kadınlar için resmi işsiz sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre 94 bin kişi arttı. Kadınlarda geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 24,5 oldu. Erkeklerde ise işsizlik oranı 35 bin kişi azaldı.
- Yükseköğretim mezunu resmi işsiz sayısı 679 bin kişidir. Yükseköğretim mezunları için işsizlik oranı yüzde 10,4 seviyesindedir. Yükseköğretim mezunu kadınlar için işsizlik ise yüzde 15,3’tür. Bu oran yükseköğretim mezunu erkeklerin işsizlik oranı olan yüzde 7,2’nin iki katından fazla.
- Gençler için (15-24 yaş) geniş tanımlı işsizlik oranı resmi genç işsizlik oranı % 28,9 seviyesinde gerçekleşti. Genç kadınlar için bu oran % 33 oldu.
- Suriye'deki savaş sonucunda önemli bir işgücü arzının gerçekleştiği görülmektedir. Göçmen işçilerin emek piyasalarında karşılaştığı olumsuzluklar araştırılmak durumundadır.
- TÜİK yeni serisinde daha önceki seride olan ve anket soru formunda yer alan işin sürekliliği ile ilgili verileri dinamik sorgulamadan çıkartmıştır. Geçici çalışanların sayısındaki gelişim istihdamın niteliği açısından son derece önemli bir değişkendir. Bu verinin web sitesinde ve dinamik sorgulamada artık paylaşılmaması, daha önce kolayca ulaşılan bir bilgiye ulaşmak için bürokratik süreçlere başvurulması zorunluluğu getirilmesi büyük bir eksikliktir.
SONUÇ
TÜİK İşgücü Anketi Aralık 2015 dönemi verilerine göre de işsizlik rakamları bir önceki döneme göre “Toplum Yararına Çalıştırılan işsizlerin” istihdamda görünmesi nedeniyle gerçek verilerin altında çıktı. Bu durum işsizliğin etkisini azaltmıyor. Hükümetin bu programları siyasal amaçları için kullandığı sıklıkla gündeme gelen iddialar arasında. TYÇP programları kapsamında çalıştırılan işsizler bir yandan istihdamda görünürken öbür yanda işçilerin sahip olduğu haklara sahip değiller. Bu kişilerin aracı kurumlar eli ile çalıştırılmaya başlanmaları ise ayrı bir problem. İşsizlik rakamları açısından TYÇP değişkeni de dikkate alındığında kriz derinleşerek sürmektedir. Bu tehlike gençler, kadınlar, geçici çalışanlar açısından ciddi boyutlardadır. 64. Hükümet eylem programı uzun çalışma süreleri, düşük ücret dayatması, taşeronluk, güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırılması temelinde şekillenen istihdam politikalarında ısrarın sürdüğünü göstermektedir.
Suriye’deki savaşın sonucunda işgücü piyasalarına önemli oranda göçmen işçi dâhil olmuştur. Göçmen işçilerin işgücü piyasalarında karşılaştıkları zorluklara ilişkin olarak TÜİK’in özel bir çalışma yapması bir zorunluluk haline gelmiştir.
Türkiye haftalık çalışma sürelerinin emsallerine göre çok daha yüksek olduğu bir ülkedir. Avrupa Birliği ülkeleri ile kıyaslandığında haftalık çalışma sürelerindeki fark 12 saati bulmaktadır. Buna göre Türkiye’de 5 kişinin yapacağı işi 4 kişi yapmaktadır. Bir yandan işgücüne katılım oranlarını yükseltirken, öte yandan işsizlik verileri ile mücadele etmenin yegâne yolu, gelir kaybına yol açmaksızın haftalık çalışma sürelerini azaltmaktan geçmektedir. 64. Hükümetin eylem planı ile ortaya çıkan tabloda emeğin kazanılmış haklarına yönelik kapsamlı bir saldırının hazırlıkları Meclis gündemine taşınmıştır. Kıdem tazminatının fona devri ile gaspı, dayıbaşılık sisteminin kurumsallaşması anlamına gelecek olan özel istihdam bürolarının yetkilerini genişletmek için yapılması düşünülen değişiklikler, işverenlerin işçi üzerindeki keyfiyeti anlamına gelen esnekliğin özellikle gençler üzerinden yaygınlaştırılması ve kamu emekçilerinin iş güvencesinin ortadan kaldırılmasını hedefleyen stratejiler önümüzdeki dönem açısından son derece kritik olacaktır.
İşsizlikle mücadeleyi, çalışma koşullarını kötüleştirerek, ücretleri düşürerek çözmeye çalışan bu anlayışa karşı emeğin taleplerini gündemine alan bir anlayışla çıkılmalıdır. İşsizlikle gerçek mücadele için;
- Haftalık çalışma süresi gelir kaybı yaşanmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
- Herkese en az 1 ay ücretli izin hakkı tanınmalıdır.
- Herkes için iş güvencesi ayrımsız bir biçimde uygulanmalıdır.
- Sendikal hak ve özgürlükler güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Tüm taşeronlara kadro verilmelidir.
- Toplum Yararına Çalışanlar, işçi statüsüne geçirilmelidir.
- Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalıdır.
- Kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
- Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
Son Eklenenler
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....