Buradasınız
OHAL’de Hak Gaspları da İş Cinayetleri de Arttı!

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, yayınladığı bir raporla OHAL ilanından bugüne iş kazalarında ve iş cinayetlerinde artış olduğunu ortaya koydu. “Başbakan ‘Devlet millete değil, kendisine olağanüstü hal ilan etmiştir’ dedi ama OHAL’de en az 513 işçi yaşamını yitirdi” başlığıyla yayınlanan raporda şu bilgiler yer alıyor:
“21 Temmuz günü OHAL ilan edildi. Başbakan Binali Yıldırım OHAL ilanı sonrası ‘Devlet millete değil, kendisine olağanüstü hâl ilan etmiştir’ demişti ve çeşitli konuşmalarında bu sözleri hem kendisi hem de Cumhurbaşkanı başta olmak üzere devletin diğer yetkilileri de dile getirmişti.
Ancak 21 Temmuz-21 Ekim arasında süren OHAL’in 1. dönemine baktığımızda işçiler açısından bu sözlerin tam tersi gelişmelerin yaşandığını görüyoruz. Şöyle ki:
- İş cinayetlerinde sayısal anlamda bir artış meydana gelmiştir. OHAL ilanına kadar ayda ortalama 153 iş cinayeti tespit ediyorduk. Ancak OHAL’in 1. döneminde ayda ortalama 171 iş cinayeti tespit ettik. Yani durum zaten çok kötü iken, iş cinayetlerinde Türkiye’nin karnesi çok kötü iken durum işçiler açısından daha da kötüleşmiştir. Bu durumun mutlak olup olmadığını ise önümüzdeki dönemde görebileceğiz.
- İş cinayetlerinin artışının temel sebebi işçi örgütlenmelerine, direnişlere olan baskıdır. Çapa Hastanesi İSİG Temsilcisi taşeron hastabakıcı Cemal Bilgin servislerde yemeklerden zehirlenmelerin yaşandığını ve bunun nedeninin salmonella bakterisi olduğunu açıkladığı için işten atıldı. Yine Enerji-Sen İSİG Sekreteri (İSKİ taşeron işçisi) Tarık Yüce iş cinayetleri paylaşımı nedeniyle işten atıldı.
- Çapa ve İSKİ’de bilmem kaç iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırsanız, onlarca eğitim yapsanız da önemi yoktur artık. Siz eğer görevlerini yapan işçi temsilcilerini işten atıyorsanız o işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği yok demektir. Daha evvel niyetlerini yaşama geçiremeyen patronlar, aradıkları fırsatı 21 Temmuz sonrası yakaladılar. OHAL arkadaşlarımızın işten atılması için zemin hazırlamış ve baskılara maruz kalmışlardır.
- Avcılar Belediyesi, Bursa Gemlik Gümre, Kinder ve Nutella üreticisi Manisa Ferrero, BOMİ Depo ve niceleri... İşçi direnişleri ülkemizin dört bir yanında devam etmektedir. Ancak birçoğu OHAL nedeniyle baskıya uğramakta, direniş çadırı açtırılmamakta, eylemler engellenmektedir. Kocaeli ve Bursa’da fiili eylem yasakları uygulanmaktadır. Antep, Ankara ve Artvin’de ise valilikler yasak kararı almıştır.
- İki hafta evvel kiralık işçi çalıştırma koşulları ile ilgili yönetmelik yayınlandı. Artık;
Sendikalara üye olma ya da ücretlerini zamanında isteme ve hak arayışları işten atma saldırıları ile karşılaşmakta ve OHAL’de patronlara hızır gibi yetişmektedir.
- İşçiler daha kolay işten çıkarılabilecek,
- Örgütlenme hakkı fiilen ortadan kaldırılacak,
- İstihdamın yarıya yakını kiralık olarak çalışacak,
- Kıdem tazminatı kiralık işçiler için kullanılması mümkün olmayacak,
- Yıllık izinler kullanılamayacak,
- İşçilerin sağlık ve sigorta primleri düzensiz olacak,
- İşçi, simsarların eline teslim edilecek,
- Emeklilik hayal olacak,
- Kiralık işçi her yere gönderilebileceğinden göçebe bir yaşantısı olacak,
- Zaten büyük bir sorun olan meslek hastalığı kayıt sistemini tutmak imkansızlaşacak,
- İş cinayetlerinin kayıtdışılığı artacak,
- İşyeri ortamına alışma, uygunluk vb. ortadan kalkacağı için sağlık ve güvenlik riskleri artacak,
- Düzenli yeme-içme, ulaşım, yaşantı vb. bozulacak ve bu durum fiziki-ruhsal sorunları artıracak,
- İş cinayetlerinde ceza ve tazminat davaları içinden çıkılmaz hale gelecek,
Özetle kiralık işçilik daha fazla ölüm, sakatlanma, meslek hastalığı ve ruhsal çöküntü olarak Türkiye işçi sınıfının üzerine kâbus gibi çökecek...
Bütün bu maddeleştirdiğimiz ve değinemediğimiz konular ışığında OHAL işçi sınıfına karşı bir saldırı dönemi olarak da işlev görüyor. 21 Ekimden itibaren OHAL’in 2. dönemi başladı ve bir yıla kadar uzatılabileceği dillendirilirken, işçi sınıfının daha da kötüleşen koşullarının kalıcılaşacağı görülüyor.
OHAL’de işçilerin direnmekten başka yolu yok...”
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...