Buradasınız
Dünyadan İşçi Mücadeleleri
Büyüyen ekonomik kriz tüm dünyada hükümetleri ve patronları bir dizi “önlem” almaya itiyor. Ancak bu “önlemler” patronların sermayesini büyütmek için işçileri daha fazla sömürmek; ücretleri, sosyal hakları, kamu kaynaklarını daha da kısmak; işten atma saldırılarına hız vermek anlamına geliyor. İşçi sınıfı çeşitli ülkelerde yürüttüğü mücadelelerle krizin faturasını ödemek istemediğini ortaya koyuyor.
Yunanistan
Yunanistan’da on binlerce işçi, uluslararası kredi kuruluşları tarafından yapılması planlanan yeni kesintilere karşı 9 Aralıkta genel greve gitti. Pek çok ana sektörde üretimi durduran işçiler, gösteriler düzenlediler. Bu gösterilere ayrı sendikalardan Atina’da 15 bin, Selanik’te 5 bin kişi katıldı. Milletvekilleri tarafından hafta sonunda onaylanması planlanan kesintilere karşı gerçekleştirilen 24 saatlik greve kamu görevlileri, banka, ticaret gemisi çalışanları, demiryolu işçileri ve devlet hastanelerinde çalışan doktorlar katıldılar.
8 Aralıkta açıklanan verilere göre Yunanistan’da işsizler ordusuna bu yıl 60 bin 500 kişi daha eklendi, işsizlik %23 gibi çok yüksek bir orana ulaştı. Sendikalar ise gerçek oranın açıklanan rakamlardan çok daha yüksek olduğunu belirtti.
Otomobil, sabit telefon hizmeti, ücretli TV, yakıt, tütün, kahve ve alkol gibi birçok kalemde alınan vergiler arttırılarak yaklaşık 1 milyar avro (1,07 milyar dolar) tutarında yeni bir bütçe elde edilmesine ilişkin yasa 11 Aralık Pazar günü erken saatlerde parlamentoda onaylandı. Yaşam standartları işçi ve emekçiler açısından her geçen gün daha da kötüye giden Yunanistan’da, çalışanların ve emeklilerin maaşlarını içeren kamu harcamalarında gelecek yıl 5,7 milyar avro kesinti yapılacak.
Gelecek yıl yapılacak özelleştirmelerde, 1,2 milyar avrosu bölgesel havaalanlarının satışından olmak üzere toplam 2 milyar avro elde etmeyi planlayan hükümete karşı sendikaların öfkesi giderek büyüyor. Yunan hükümeti ise uluslararası kredi kurumları ile kol kola girerek, emekçilerin haklarına yönelik saldırıların üzerini ekonomik kriz, göçmenlik ve mülteci sorunlarıyla örtmeye çalışıyor. Gösterilere katılan sendika üyesi bir işçi, “bu kemer sıkma politikaları biz emekçilerin yaşam standartlarını her geçen gün daha da kötüleştiriyor” diyerek kemer sıkma politikalarının emekçiler açısından ne anlama geldiğini açık bir şekilde ifade ediyor. Yunanistan emekçileri uzun süredir krizin bedelini ödememek için mücadele veriyorlar.
İran
Buşehr Petrokimya Kompleksi’nde çalışan İranlı işçiler, gerçekleştirdikleri eylemler sonucu Haziran ayından beri ödenmeyen ücretlerini aldılar. İşçiler 5 Aralıkta greve çıkmışlardı. Grevleri başarıyla sonuçlanan ve 11 Aralıkta ücretleri ödenen işçiler, tekrar işbaşı yaptılar.
Devletin taşeronu konumunda olan Buşehr şirketi, hiçbir sendikayı ve hakkı tanımıyor. Ancak işçiler, ciddi bir riski göze alarak greve çıktılar. İran’da sendikal yasaklar nedeniyle işçilerin yasal, bağımsız ve işyeri düzeyinde örgütlü olduğu bir sendika yok. Ancak her şeye rağmen işçiler, bağımsız sendikalar kurarak mücadelelerini sürdürüyorlar.
Sektörde çalışan işçiler, Türkiye’deki özel istihdam büroları benzeri işçi bulma firmaları aracılığıyla ve minimum düzeydeki haklarla işe alınıyorlar. İşe başlamadan önce ücret miktarı belirtilmiyor. İşçiler, 1 ay deneme süresi sonrasında ücretlerini öğreniyor ve alabiliyorlar. Petrol şirketleri, aracı firmaya ödeme yapsa da çoğu kez işçilerin maaşları aylarca ödenmiyor. İşçiler, mevcut koşullardan şikâyetçi olmaları veya itiraz etmeleri durumunda işten atılmakla tehdit ediliyorlar. İşçiler, çok sıcak ve zor koşullarda çalışmalarına rağmen 10 saatlik vardiyalar halinde çalıştırılıyorlar. 24 metrekare prefabriklerde 10 işçi bir arada yatıp kalkmak zorunda bırakılıyor.
İşçiler, petrol ve gaz sektörünün İran için müthiş bir gelir kaynağı olduğunu ancak kendilerinin zaten çok düşük olan ücretlerinin aylarca ödenmediğini, kendileri ve ailelerinin korkunç sefalet koşullarında yaşadıklarını ifade ediyorlar. İşçiler, en temel haklardan dahi mahrum bırakılırken, Azaluyeh liman kentinde bulunan Buşehr gibi petrol şirketlerine özel ekonomik alanlar yaratılıyor. Bu alanlar, özellikle nükleer anlaşma sonrasında yabancı sermaye için de çekim merkezi haline getiriliyor. Yani patronlara kıyak teşvikler sağlanırken, işçiler açlık ve sefalet koşullarına itiliyor. İranlı işçilerin, bağımsız ve mücadeleci sendikalarına kavuşmaları hayati önem taşımaktadır.
Arjantin
Arjantin’de kamu ve ağır sanayi sektörlerinde başlayan işten çıkarma dalgası büyüyor. Çamaşır makinesi üreticisi Alladio firması, 2 fabrikasını kapatarak toplam 1500 işçiyi işten çıkardı. Ayrıca döküm fabrikası Tandil’de de en az 130 işçi işten çıkarıldı.
Arjantin’de başlayan bu işten çıkarma dalgasına karşı çeşitli grevler ve gösteriler düzenleniyor. Arjantin’in 3 ana sendika federasyonu, Başkan Mauricio Macri ile anlaşarak grevleri sona erdirmeye çalışsa da, işçiler çeşitli protesto gösterileri düzenlemeye devam ediyorlar.
Ayrıca Arjantinli metro çalışanları arkadaşlarının ölümü üzerine iş bıraktılar. Buenos Aires’e hizmet veren yeraltı banliyö demiryolu bakım çalışanı Matías Kruger’in iş cinayetine kurban gitmesinden sonra 7 Aralıkta 24 saatlik iş durduruldu. 24 yaşındaki işçi klima onarımı yaparken 1500 volta kapılarak can vermişti.
“Subte” (yeraltı olarak bilinen Buenos Aires raylı sistemi), 1994 yılında özelleştirilmiş ve hükümete yakın kapitalistlere peşkeş çekilmişti. Elektrik bakım ve onarımında çalışan işçiler, tutarlı bir sözleşme olmamasından şikâyetçi. Subte ve Premetro İşçileri Sendikaları yetkilisi, gazetecilere verdiği demeçte, “bu cinayet, sekiz yıldan kısa bir süre içinde beşinci ölüm” dedi. İş kazalarında işçilerin sorumluluğu olmadığını belirten yetkili, sorumlunun yönetim olduğunu ifade etti. Buenos Airesli ulaşım işçileri iş cinayetlerini durdurmak için mücadeleye devam edeceklerini vurguluyorlar.
Brezilya
Latin Amerika’nın en büyük ekonomisi Brezilya, derin bir krizle sarsılıyor. Enflasyon ve işsizlik oranları %10’un üzerinde seyrediyor. Hükümet krizi atlatmanın yolunu işçi ve emekçileri daha fazla sömürmekte arıyor.
Ağustosta 2016 yaz olimpiyatlarına ev sahipliği yapan Rio de Janeiro’nun yasama meclisi, 6 Kasımda “mali uyum önlemlerini” tartışmaya açtı. Mali kriz içinde olduğunu açıklayan yerel hükümet, bu “önlemler” çerçevesinde kamu çalışanlarının ücretlerini ödemeyi erteliyor. Ücretlerde ve sosyal haklarda kesinti yapmayı planlıyor.
16 Kasımdaki gösterilerde bu saldırıyı protesto etmek isteyen işçilere polis saldırdı. “Önlem”lerin kemer sıkma politikalarından başka bir şey olmadığını dile getiren göstericiler, Rio de Janeiro’nun yasama meclisi merkezi önünde toplandılar. Polis kalabalığı biber gazı ve plastik mermi kullanarak dağıtmaya çalıştı. İşçi kitleleri, haklarına dönük saldırıları kabul etmeyeceklerini ifade ediyorlar.
Güney Kore işçileri başardı
Güney Kore parlamentosu Devlet Başkanı Park Guen-hye’yi (Park Gun he) devlet başkanlığından azletti. Böylece haftalardır meydanları dolduran işçi-emekçiler hedeflerine ulaşmış oldular.
Güney Kore’de işçiler, hükümetin işçi sınıfının haklarına saldırmasına karşı kararlı bir mücadele yürütüyorlar. Hükümet ise, mücadeleci işçilerin birleştiği KCTU konfederasyonunu baskı altına alarak direnişi ezmeye çalışıyor. Hükümet, KCTU başkanını tutuklayarak cezaevine attı, ama işçilerin mücadelesinin önüne geçemedi. Tam da o günlerde devlet başkanı Park’ın yaptığı yolsuzluklar patladı ve işçi-emekçi halk sokaklara döküldü. İşçi haklarına dönük saldırılar ile yolsuzluklara karşı mücadele birleşti. Sokaklara inen öfke sel olup aktı. Ve hükümet milyonların iradesi ve protestosuna dayanamayıp istifa edeceğini açıkladı. Ancak Park verdiği sözde durmayınca yüz binlerce işçi-emekçi meydanları doldurmaya devam etti. Bunun üzerine parlamento, toplumdan gelen baskıya dayanamayarak Park’ı devlet başkanlığından azletti.
Zulüm Değirmeni
Bakma, Görme, Anlama, Yalnızlaş!
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
- İspanya’da Emekçiler Yüksek Kiralara Karşı Meydanlara Çıktı
- Avrupa İşçi Sınıfı Emperyalist Savaşı Protestoya Devam Ediyor
- Savaşın Birinci Yılında Dünya İşçi Sınıfı “Emperyalist Savaşa Hayır’ Diyor
- ABD’de Liman İşçilerinden Kitlesel Grev
- Fransa’da İşçiler Greve Gitti
- İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki Saldırıları Dünyanın Dört Bir Yanında Protesto Edildi
- İşçiler Yoksullaştırma Politikalarına Karşı Mücadele Ediyor
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- ABD’de Binlerce Otel İşçisi Greve Gitti
- Dünya İşçi Sınıfı, Düşmanlaştırma Politikalarına, Hak Gasplarına ve Saldırılara Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- İngiltere’de İşçi Sınıfı Irkçılığa Geçit Vermiyor!
- Doro-Çiba: Hiroşima’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşlara Hayır!
- İngiltere’de Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor, İşçi Sınıfı Faşizme ve Irkçılığa Geçit Vermiyor!
- Nijerya’da Emekçiler Hayat Pahalılığına Karşı Ayakta!
- İngiltere’de Göçmen Düşmanlığı, Irkçı ve Faşist Yükseliş Protesto Edildi
- İşçilerin Kapitalist Sömürüye ve Emperyalist Savaşa Öfkesi Büyüyor!
- Bangladeş’te Gençler, Emekçiler Ayakta!
Son Eklenenler
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...